Bakıyorum da bazı insanlar dünyadaki imtihanımızın bazı zamanlarda ve zeminlerde askıya alınabileceği, bütün zamanların ve zeminlerin aynı olmadığı, böylesi durumlarda imtihanımızın durdurulabileceği, ara verilebileceği, daha sonraki bir zamana ertelenmiş olması gerektiği düşüncesindeler.
Hani depremlerde ve benzer felaketlerde, savaşlarda, ekonomik kriz günlerinde vatandaşlıkla ilgili bazı şeyler ertelenir, belki tamamen kaldırılır, yeri değiştirilir veya benzer şeyler olur ya… Kulluk imtihanımızın da böyle bir yolunun olduğunu zannedenler var.
“O, ne yüceler yücesidir ki hanginizin daha güzel amel işlediğini denemek için ölümü ve hayatı yaratmıştır, O Azizdir, Ğafurdur” (Mülk)
Hiçbir zaman ve mekân ve dolayısıyla hiç kimse bu sınavın dışında değil, bu sınav salonunun dışına çıkamaz.
Hatta saydığımız bu felâket günleri, depremler, kıtlıklar, savaş ve benzeri durumları biz her ne kadar “olağanüstü” durumlar diye isimlendirsek bile Yaratıcı için bunlar olağanüstü durumlar olmayıp tam aksine imtihanın gereği olarak en normal günlerdir. Bir anlamda Allah Teala’nın düzenlediği bu koşular düz koşu olmaktan ziyade engelli koşulardır. Genellikle ekranlardan izlediğimiz engelli koşularda koşu güzergâhındaki bir takım maddeler yarışın gereğidir.
Hatta böylesi zaman ve zeminlerde bırakın kulluk imtihanımızın ertelenmesini, yerine göre daha da artıverir.
Mesela kulluğumuzun en somut göstergesi olan namazın ara verilip kaldırılabileceği hiçbir zaman ve zemin yoktur. İsterseniz savaşın en şiddetli olduğu bir pozisyonda olun bu namazı kılacaksınız vesselam.(Nisa 102)
Felâket günlerinde bırakın zekât sınavımızın erteleneceği veya miktarının azaltılabileceğini, tam aksine bu miktar kırkta birde kalmaz, kat kat artırılır.
Aynı şekilde bütün sıkıntılı günlerde Allah’a sunduğumuz kulluğumuzu daha da artırmakla yükümlüyüz.
“Ey iman edenler! Bir düşman birliğiyle çatıştığınız zaman sebat edin ve Allah’ı çokça zikrediniz ki zafere erebilesiniz” (8/45)
Kısacası nasıl bir zamanda ve zeminde yaşıyor olursak olalım cenneti kazanma, cehennemden kaçınma sınavındayız, bunun dışına çıkamayız, sadece ölümle çıkabiliriz, bunun anlamı sınavımızın sona erdiği, kağıdımızın elimizden alındığı anlamına gelir.
Efendim, hiç mi kurtuluş yok bu sınavdan?
Vardır efendim, ya ölü olacaksınız ya da deli…