Kenan Çaplık

‘Acı çeken bir mazlumun suskunluğu’

04.01.2025 01:00:00 / Kenan Çaplık

“Dünyadaki en sağır edici ses, acı çeken bir mazlumun suskunluğudur” diyor, ilmin kapısı Hz. Ali (ra). Gazze’deki mazlumların çığlığını duymadık, evlatları paramparça olan annelerin feryatlarına sırtımızı döndük. Açlıktan ölen çocukların çaresizliklerine yüzümüzü çevirdik, ilaçsızlıktan ve kan kaybından ölen yaralı ve hastaların imdadına yetişemedik. Şimdi bu mazlumlar, acının her türlüsünü yaşamakta ve suskunluklarıyla bütün insanlığı mahkûm etmektedirler.

Çaresiz kalmış Gazzeli çocuk; “Artık acı çekmekten yoruldum, ölüp dinlenmek istiyorum” diyor ve bu ses Müslümanları harekete geçiremiyor. Harekete geçirmeyi bırak, siyonist katillere giden hayati yardımları dahi kesmeye sevk etmiyor. Sözüm ona Müslümanlar, bu çocuğun çığlığını duyup sadece katil Yahudilerle ticaretlerini kesseler bile çok şey değişecektir. Ama kimi Müslümanlar, siyonistlerle her türlü ticareti ve işbirliğini, gizleme gereği de duymadan sürdürme zilletinde bulunmaktadırlar.

Bundan cesaret alan katil siyonistler ise batı küfür cephesinin de tam desteğiyle vahşette sınır tanımaz hale gelmiş bulunmaktadır. Artık Gazze’de öldürülecek çocuk da kalmadı, ağlayacak anneler de… Yas tutacak dedeler de kalmadı, sokaklarda kedi ve köpeklere yem olan şehit naaşlarını kaldıracak yetişkinler de… Ümmetin bu korkaklığı ve suskunluğu Gazzeli mazlumların çaresizliğini artırmakta, yokluk ve kimsesizlik girdabında Allah'ın yardımını beklemekten başka ümit kalmamış durumdadır.

Mazlum Müslümanlara yardım etme izzet ve şerefini, siyonist katillerden korkma ve onların zulümlerine ortak olma zilletine tercih edenlerin, hem bu dünyada hem de öbür dünyadaki akıbetlerini zaman gösterecek ve biz buna şahitlik edeceğiz. Ancak bütün bunların nasip işi olduğunu, mazlumlara yardım etme izzet ve şerefine de zalimlerin zulümlerine destek olma zilletine de kısa sürede bütün dünya şahitlik edecektir.

Dünya sevgisi ve hırsı, maddi menfaatler, ekonomik bağlantılar, ulusal çıkarlar ve stratejik ortaklıklar insanlığın vicdanını çoktan yok etmiş durumdadır. İmkân sahibi Müslümanların bu çıkar döngüsünde, inançlarını ve kardeşliklerini ayaklar altına alarak; Gazze başta olmak üzere bütün mazlum Müslümanlara sırtlarını dönmüş olması küfür dünyasının/batının maalesef ciddi bir başarısıdır.

Müslüman kardeşlerine düşman ama batının kulu ve kölesi durumundaki imkân sahibi bu sözüm ona Müslümanların, batılı efendileri nezdindeki itibarları da Müslüman halkların algısındaki değerlerinden daha aşağı bir durumdadır. Cürümlerini, korkaklıklarını, ikiyüzlülüklerini ve ihanetlerini ise Allah’a havale ediyoruz. Yüce Allah mühlet verir, asla ihmal etmez. Çaresiz bırakılan mazlumların suskunluğu, bütün zalimleri ve işbirlikçileriyle beraber yok etme sürecine sürüklediğinde, mazlumun intikamını da bize göster ya İlahi…

Şüphesiz ki inancımızda ümitsizlik yoktur. Ancak dinimizde; bazı Müslümanların, kâfirlerin katliamlarına destek çıkarak, Müslüman kardeşlerine ihanet etmek de yoktur. Müslümanlar birlik olup kardeşçe hareket etme izzetini ortaya koydukları andan itibaren küfrün bütün birlikteliğine rağmen, küfür kaybetmeye mahkûmdur. Her mümin buna canı gönülden inanmaktadır. Tarihte bunun örnekleri çoktur. Bugün böyle bir birliktelikten başka bir seçeneğimiz de yoktur.

Neticede herkes Allah’a hesap vermeye gidecek. Zulümleri sorgulanamayan zalimler de suskunluğundan başka çaresi kalmayan mazlumlar da… Zulme rıza gösteren bedbahtlar da zulme seyirci kalan korkaklar da… Cılız da olsa bu zulme karşı sesini yükseltmeye çalışanlar da hiçbir şey olmamış gibi zevk ve eğlencesinden taviz vermeyen azgınlar da…

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar