Bir cümle tüm verilmek istenen mesajın hepsini kirletebilir. Bir cümle kırıp, döküp öfke patlaması yaşatacak bir sese büründürebilir. Bir cümle haklı olsa dahi haksızlığın en büyüğünü karşı tarafta hissettirebilir. Bir cümle kalp kırıp ve dozajı ayarlanmadığı zaman gönülleri inşa edecekken hepten yıkabilir.
Hele bu cümle bir topluluğu hedef alıyorsa iş bir o kadar vahim ve ciddidir. Hele bu cümlenin altını dolduracak uğraşlardan yoksun olunursa o zaman niyet de sorgulanabilir.
Hangi cümleden mi bahsediyorum? Bu geçenlerde sigara ve başörtü yaklaşımı üzerine peyda olunan ‘malum` cümleden…
Cümlenin oluşturduğu kelimeler yan yana gelip te dozajı ayarlanmadığı ve sırf öfkesini kusmak ama kusarken nasıl bir öfkeyle kusacağı hesaba katılmadığı takdirde bunun faturası ağır olur.
Gerçekten o yazı ve o yazının içindeki malum cümlede üslup hatasının alası var. Evet, sigara tasvip edilmeyecek, övülmeyecek ve erkek/kadın içilmemesi gereken bir melanet. Bu melaneti başörtülü bacılarımız özellikle ulu orta yerde yapmaları yakışıksız bir durum. Özel de ahlak durumundan da ziyade başında taşıdığı bir kimlikle bağdaştırılmayacak kadar hoş görülmez/görülmemeli. Eminim güzel bir izahat getirilse böylesine tepki vermenin aksine yazara ‘hak` dahi verilecek. Ancak sadece bir cümleyle bu kadar ağır bir ifade ve üslup ‘ahlak` bakımından daha fazla yakışıksız ve çirkin olmuştur.
Ne yazık ki her türden ahlaksızlık erozyonuyla karşılaşan bir zamanda yaşıyoruz. Yalnız bu ahlaksızlığı ele alırken direk ortadan başlamak yerine başa, öze dönmek ve orada sorunu çözüme kavuşturmak çok daha elzem.
Başörtülünün sigara içmesinden de öte, başörtünün artık tahrif olan hali bizi daha çok şaşırtmalı. Özde tesettürsüz sözde tesettürlü bir anlayışın hâkim olduğu günümüzde ilk etapta buna yoğunlaşmak durumundayız. Eğer bu yozlaşan kafa algısı değiştirilirse bu tür manzaraları da görmeyeceğiz zaten. Eğer tesettürün aslını yaşar ve yaşamasıyla ahlak erdemi kuşanılırsa ne bu tür sorunlara gerek kalacak ne bu tür görüntülere.
Ama kitabın ortasından başlayıp ta başa dönülmezse ve üslupta da bu denli hata olursa işte bu kadar da ağır yargılanabilirsiniz.
İşimiz öncelikle yozlaşan tesettür olacak. Bu kafa yapısı yerine doğru bir algı geldiğinde edep, ahlak, tesettür anlayışı her azada, her hal ve durumda kendini baş gösterecektir zaten.