İslam Hevaperizme Karşı Yalnız Başına
İslam, hevaperizm karşısında yapayalnız duruyor. İnsanlığın son kalesi olarak tek başına direniyor. Bunun için hevaperizmin küresel güçleri bütün varlıklarıyla sadece İslama saldırıyor. Dünün Hıristiyanlık karşısında savaşan sosyalistleri, feministleri, liberalleri artık Hıristiyanlığı hoş görüyor ve tek gerici güç diyerek Küfür tek millettir mucize gerçeği içinde yekvücut olarak İslama karşı savaşıyor.
Abdulkadir Turan / İnzar Dergisi:
İnsana hevasına uyacağı bir ortam hazırlamak, çağın eskiden kalma din ve yeni ideolojilerinin ortak va’didir.
İslam hevaya karşı mücadelede bu çağda yapayalnızdır. İslam’ın dışındaki bütün güçler hevanın önüne geçmek bir yana, kendilerine uymaları karşısında insanlığa va’d ettikleri tek şey hevanın serbest bırakıldığı bir dünyadır.
Hıristiyanlık ve Yahudilik, “Bana uyun”, “bende kalın, benden vazgeçmeyin” ben hevanızın önüne hiçbir engel koymam, diyor. Daha bir iki ay önce Papa, nefsanî arzularda aşağıların aşağısı (esfelü’s-safilin) noktasına düşmüş kesimlerin toplumdan dışlanmamasını, ötekileştirilmemesini tavsiye etti. Siyonist havralar ise kendi hahamlarına bu tür tavsiyeleri yıllardır yapıyorlar. “Heva”, “nefsin kendisini ilgilendirmeyen bir şeye meylederek ona uygun olmayacak bir biçimde yaklaşması”dır. Sözlüklerde hevanın tanımı böyle geçer.
Ama günümüzde “heva”, “heva” ile anlatılmaz. Heva için, “can” denir; heva insanın hayatıyla özdeşleştirilir. Hevaya uymak “canının istediğini yapmak” olarak anlatılır. “canım ne isterse onu yaparım” sözü aslında, “Ben sadece hevama uyarım” anlamında kullanılıyor. Bu sözün sahibi “Hevam amirimdir” diyor. Aslında bu kadar da değil, daha fazlasını söylüyor.
“Hevasını kendine ilah edineni gördün mü? Ona sen koruyucu olabilir misin?” (Furkan: 43)
Tefsirü’l-Veciz’de “hevasını kendisine ilah edinmek” ifadesi, “ilaha itaat eder gibi hevasına itaat etmek” olarak açıklanmış. O halde “Canım ne isterse onu yaparım” diyen sadece “Hevam amirimdir” demiyor, aynı zamanda, “Hevam, benim ilahımdır, ben onun kuluyum, ona tapıyorum, ona kayıtsız şartsız teslim olmuşum, onun lehine irademden vazgeçmişim, irademi ona teslim etmişim” diyor.
Hevaya uymak, hevaperest olmak, akıldan iradeden vazgeçmektir. Şehid Seyyid Kutup, bu ayet-i kerimenin tefsirinde şöyle diyor:
İslam hevaya karşı mücadelede bu çağda yapayalnızdır. İslam’ın dışındaki bütün güçler hevanın önüne geçmek bir yana, kendilerine uymaları karşısında insanlığa va’d ettikleri tek şey hevanın serbest bırakıldığı bir dünyadır.
Hıristiyanlık ve Yahudilik, “Bana uyun”, “bende kalın, benden vazgeçmeyin” ben hevanızın önüne hiçbir engel koymam, diyor. Daha bir iki ay önce Papa, nefsanî arzularda aşağıların aşağısı (esfelü’s-safilin) noktasına düşmüş kesimlerin toplumdan dışlanmamasını, ötekileştirilmemesini tavsiye etti. Siyonist havralar ise kendi hahamlarına bu tür tavsiyeleri yıllardır yapıyorlar. “Heva”, “nefsin kendisini ilgilendirmeyen bir şeye meylederek ona uygun olmayacak bir biçimde yaklaşması”dır. Sözlüklerde hevanın tanımı böyle geçer.
Ama günümüzde “heva”, “heva” ile anlatılmaz. Heva için, “can” denir; heva insanın hayatıyla özdeşleştirilir. Hevaya uymak “canının istediğini yapmak” olarak anlatılır. “canım ne isterse onu yaparım” sözü aslında, “Ben sadece hevama uyarım” anlamında kullanılıyor. Bu sözün sahibi “Hevam amirimdir” diyor. Aslında bu kadar da değil, daha fazlasını söylüyor.
“Hevasını kendine ilah edineni gördün mü? Ona sen koruyucu olabilir misin?” (Furkan: 43)
Tefsirü’l-Veciz’de “hevasını kendisine ilah edinmek” ifadesi, “ilaha itaat eder gibi hevasına itaat etmek” olarak açıklanmış. O halde “Canım ne isterse onu yaparım” diyen sadece “Hevam amirimdir” demiyor, aynı zamanda, “Hevam, benim ilahımdır, ben onun kuluyum, ona tapıyorum, ona kayıtsız şartsız teslim olmuşum, onun lehine irademden vazgeçmişim, irademi ona teslim etmişim” diyor.
Hevaya uymak, hevaperest olmak, akıldan iradeden vazgeçmektir. Şehid Seyyid Kutup, bu ayet-i kerimenin tefsirinde şöyle diyor: