Gençlik Güncesi / Kapitalizmle Şekillenen Gençlik!
Bir marka çıkar birkaç kişi alır, böylece toplumda özenti doğar. O markanın ünü artmakla birlikte tek tip küreselleşme olur ve artık o mal herkese topluca satılarak kapital sistemin amacı hâsıl olur.
Esra Toprak / Nisanur Dergisi - Ağustos 2013
Kapitalizm, üretim ve tüketim anlayışı üzerine doğan bir sistemdir. Her şeyiyle maddiyata değer biçilip parasal bir zeminde olgunlaşan ve bunu insanlara dayatandır. Bu kapitalizm belası en çok da gençlere musallat olmuş bir hastalıktır. Gençlikse olgunlaşma devri olduğundan ihtiyaçları da o oranda artacaktır. Bu ihtiyaçları çığırından çıkarıp ve hatta gereksiz olarak karşılayacak olan, kapital sistemdir. Bir genç, aklının tam kâmil olmadığı o dönemde kendisini maddiyatın etrafında gezdirirken o sisteme hizmet ettiğinin farkında bile olmayabilir. Kapitalizmin vahametini anlatmak açısından Ali Şeriati’nin şu sözü kâfidir:
“Kapitalizm bir mendil için Roma’yı ateşe vermekten çekinmez.”
Kapitalizmin sesini duyuracak olan en önemli faktör de reklamlardır. Zira TV’den tutun radyolara, gazetelere hatta vitrinlerden otobüs duraklarındaki afişlere, sokaklardan duvarlara her yerde bir şeylerin reklamları vardır. Reklamlar bu sistemi kalkındırmanın temelini oluştururlar. Reklamcılık, her fırsatta gözlerimize kendisini yansıtarak artık alışkanlığa sürükler ve ellerimiz her fırsatta cebine gitmekten kaçınmaz bir seviyeye gelir. Reklamın sadece bir kere çıkıp bir daha çıkmadığını gördük mü hiç? Hayır! Hatta birçok reklamı ezberlediğimiz bile olur. Böylece göz ve dil alışkanlığı kazanıp bilinçaltımıza yatan bu reklamlar daha sonra kendisini aldırır. Ve artık kapitalizmin amacına ulaştıracak bir ‘tüketici insan’ haline geliriz. Elbette ihtiyaç elzemdir, fakat fuzuli ve çığırından çıkmış bir reklam propagandası var ki büyük tuzakları barındırıyor içinde.
Eşyanın hızla değiştiği, her bir eşyanın bir üst modeli çıktığı şu zamanda maddenin hızına yetişmek zor! Giyim kuşamdan ev ihtiyaçlarına ve tüm teknolojik aletlere varan değişiklik baş döndürmekte. Hakikaten en basitinden bir çanta mağazasına girdiğimizde her tarafın farklı renk, desen ve şekilleriyle kuşatıldığı çantalar başımızı döndürür. ‘Her kıyafete her renk çanta’ düşüncesiyle de bu sisteme alet olunur ve Müslümanlığın gereği olan ‘israf yapmama’ düsturuna da uyulmamış olunur.
Günümüzde yine can sıkıntısını gidermek için ...
MAKALENİN TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!