HABER MERKEZİ   

Çocuklarımız, dünya hayatının zorlukları karşısında afallamasınlar ve vicdani melekelerini kaybetmesinler diye manevi eğitimlerine önem vermeliyiz. Çocuğumuz, dini ve manevi eğitimini aile çatısı altında almalıdır. Sonrasında sevgi, anlayış, merhamet ve disiplinli bir ortamda devam ettirmeli ve ailesini rol model olarak almalıdır.

Ailelerin, çocuklarını küçük yaştan itibaren iman, inanç, sevgi ve muhabbet duyguları ile yetiştirmesi gerektiğini belirten Çocuk Gelişim Uzmanı Derya Öztürk, anne- baba çocuğun ilk eğiticisi ilk öğretmeni ve ilk öğreticisi olduğunu belirtti.

"MANEVİ EĞİTİM ALAMAMIŞ ÇOCUKLAR BÜYÜK PROBLEM YAŞAR"

Çocukların her anne-baba için nimet, ikram ve aynı zamanda bir imtihan olduğunu belirten Öztürk; "Ahir zamanda bataklıklarla dolu olan bu dönemde çocukları selametle yetiştirmek maalesef zor bir konudur. Çocuklarımızın yeme-içme, barınma ve okula gönderme gibi dünyevi ihtiyaçlarını karşılarsak çocuklarımızı sadece büyütmüş oluruz. Çocuklarımızı hem yetiştirme hem de büyütme için dünyevi ve ruhani olarak beslemek zorundayız. Manevi eğitim verilememiş olan çocuklar ileriki yaşlarda maalesef çok büyük problemler yaşamaya başlarlar." dedi.

"MANEVİ EĞİTİMİ KÜÇÜK YAŞLARDAN İTİBAREN VERMEK GEREKİR"

Anne-babanın çocuğun ilk eğiticisi, ilk öğretmeni ve ilk öğreticisi olduğunu belirten Öztürk, "Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem); ‘Hepiniz kendi sürünüzden mesulsünüz (kendi ev halkınızdan sorumlusunuz). Onların manevi eğitimlerine dikkat ediniz.' buyuruyor. Yüce Rabbimiz Tahrim Suresi’nde; 'Ey insanlar önce kendinizi sonra da ev halkınızı yakıtı taşlar ve insanlar olan cehennem ateşinden koruyunuz' buyuruyor. Çocuklarımızı cehennem ateşinden korumak için onlara manevi eğitimi küçük yaşlardan itibaren vermeye başlamamız gerekmektedir. Bilimsel olarak o yaş, bu yaş bahsedilir. Ancak çocuğun manevi eğitimi anne karnında başlar. Çocuk doğduktan sonra ilk altı ay bizim hayatımızın tüm alanını etkilediği için anne-babaların davranışlarına ilk altı aylık dönemde çok fazla dikkat etmeleri gerekmektedir." diye belirtti.

Bizlere en güzel örnek olan fahri kâinat efendimiz çocukları sever ve sayardı. Onları oynamaya ve eğlenmeye teşvik ederdi. Kendisi de çocuklarla bizzat oynardı. Güzel ahlakı, erdemi, vicdanlı olmayı da böylelikle onlara aşılardı. Bir baba ve dede olarak, merhameti ve sevgisiyle sarsılamaz bir otorite kurmuştu.

"BABA, ÇOCUĞUN İLK OTORİTESİDİR"

Çocuk Gelişim Uzmanı Derya Öztürk, konu hakkında açıklamalarının devamında; "İbadetlerimizi yaparken çocuklarımıza karşı hiçbir şekilde öfkeli, uzaklaştırıcı hareketler ve davranışlarda bulunmamamız gerekiyor. Çocuklara her zaman güler yüzlü, sabırlı ve merhametli olarak ve ibadetlerimizi yapmış olduğumuz çerçevede anlayışlı davranmamız gerekmektedir. Babanın manevi eğitimde etkisi çok yüksektir. Baba, çocuğun ilk otoritesidir. Babadan görmüş olduğu her şeyi örnek alır. Babasının kıldığı namaz, yapmış olduğu ibadetler, doğru sözler söylemesi hepsini çocuklar örnek alır. Baba, çocuğuna İslam'ı ve maneviyatı aşılarken çok büyük etkiler oluşturur. İleriki hayatında kalıcı etkiler bırakır." şeklinde konuştu. (İLKHA)