Doğruhaber

Bir süre TİP’in ittifak çatısı altında; ama kendi logosuyla seçime girme kararı tartışıldı. Cezaevinden Demirtaş ve Kışanak da bu tartışmaya dahil oldu. Demirtaş “küstürmeme” amaçlı bir dil kullanırken, Kışanak “böyle ittifak olmaz” diyerek sert çıktı.

HDP tabanından ise Türk solunun Kürt oylarıyla meclise taşınmasına çok ciddi itirazlar var.

Tabii talimat ve onay merkezinin Kandil olduğu daha önceki İmralı tutanaklarına da yansıdığı için tepkilerin dozajı ayarlanmaya çalışılıyor.

Ama iki ismin “davet usulüyle” aday yapılmaya çalışılması hem ittifak ortağı radikal soldan hem de milliyetçi tabandan tepki çekti.

Hasan Cemal ve Cengiz Çandar’dan söz ediyoruz.

İki ismin liberal sol kimlikleri ve hatta Hasan Cemal’in bir dönem askeri helikopterlerde operasyon bölgelerini dolaşmış ve askere akıl veren biri olması radikal solun kazan kaldırmasına neden oldu.

İki açıklamayı aşağıya alıyorum:

Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP):

“AKP'nin ve Cemaat'in kullanışlı liberalleri olmuş, 8 senedir süren savaşta ortada gözükmeyip, restorasyon hayaliyle beliriveren, tek derdi ezileni silahsızlandırmak olan Hasan Cemal ve Cengiz Çandar gibilerin Yeşil Sol Parti adayı olarak belirlenmesine asla rızamız olmayacaktır.”

Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP):

“Tanınmış aydın-yazar”  olarak nitelenen ve Saray Rejimi’nin inşasında şu veya bu biçimde dahil olmuş liberal isimlerin, bütün yıpranmışlıklarına ve herhangi bir toplumsal karşılıklarının bulunmamasına rağmen umudun büyütülmesi gereken bir dönemde halka ve sosyalistlere dayatılması doğru bir tutum değildir. Birlik partisinin hiçbir bileşeni hangi gerekçeyle olursa olsun kendi tercihlerini diğer bileşenlere dayatma ve emrivakiyle gündemleştirme hakkına sahip olmamalıdır.”

Hasan Cemal ve Cengiz Çandar’ın liberal sol kimliklerine, ABD ve Avrupa ile olan yakınlıklarına bir itiraz var gibi; ama bu son derece mantıksız! PKK zaten Kuzey Suriye’de Amerika’nın “kara gücü” durumunda değil mi? PKK’nin Amerika ile müttefik olmasına itiraz etmeyenlerin 2 liberal sol isme itiraz etmesinin bir mantığı yok!

Türk solunun bir kısmı köhnemiş ideolojik mağaralarından kafasını çıkarsa solun hamisinin Amerika olduğunu anlayacak; ama buna yanaşmıyor.

SODAP’ın açıklamasındaki “Birlik partisinin hiçbir bileşeni hangi gerekçeyle olursa olsun kendi tercihlerini diğer bileşenlere dayatma ve emrivakiyle gündemleştirme hakkına sahip olmamalıdır” cümlesi ile gerçeklikten ne kadar koptuklarını göstermesi açısından ilginç. Adayların kandil’den belirlendiği bir platformda “dayatma ve emrivaki”ye itiraz ne kadar tutarlı olabilir ki…