Kira fiyatına yakın aidat alıyorlar SİTE YÖNETİMLERİ SÖMÜRÜYOR
Aidat krizi çığ gibi büyüyor. Site yönetimlerinin denetimsizliği zaten başlı başına bir sorunken şimdi de enflasyon bahanesiyle yapılan zamlar aidatları kiralarla yarışır hale getirdi. Konuyla ilgili gazetemize konuşan vatandaşlar site yönetimlerinin keyfi uygulamalarından ve aidat zamlarından bıktıklarını kaydettiler. Devletin buna bir çözüm bulmasını isteyen vatandaşlar yetkilileri harekete geçmeye çağırdılar.
Haber Merkezi
Türkiye’de yüksek enflasyon bahanesiyle site ve bina aidatları fahiş derecede yükseldi. Neredeyse kiralarla yarışacak dereceye gelen aidatlar vatandaşı zora soktu. Birçok yerde yüksek artışlar protesto edildi. Bir gayrimenkul teknoloji platformunun, İstanbul'un 39 ilçesinde site içi ve site dışı aidat rakamlarını incelediği İstanbul Konut Aidat Raporu'na göre, İstanbul'da ortalama aidatlar site içerisinde yüzde 107 site dışında yüzde 118 artış gösterdi. Konum, sosyal alanlar, temizlik ve güvenlik hizmetleri gibi kriterlere göre değişiklik gösteren aidatlar, ev sahipleri ve kiracılar için yüklü giderler arasında yer alıyor. Aidat ve site yönetimi mağduru vatandaşlar gazetemize konuştu.
“TOKİ’YE ÖDEDİĞİMİZ TAKSİTLER KADAR SİTE YÖNETİMİNE AİDAT ÖDÜYORUZ”
İstanbul’un Başakşehir ilçesinde TOKİ konutlarında oturan Hasan Kaya, yaşadıkları sıkıntıları detaylarıyla anlattı. Kaya, “Kayaşehir, Fenertepe’de 1350 dairenin bulunduğu 11. bölgede oturuyoruz. Güvenlik görevlilerinin sadece kapı aç kapa yapmaktan başka bir iş yapmadığı, site içerisinde geçmişte serserilerin mekân yaptığı, yangın koridorlarında yatıp kalktıkları ve uyuşturucu satmak için gençleri kolladığı bir dönemden geçtik. Güvenlik görevlisine; sitede oturmayan, gençleri uyuşturucu belasına bulaştırmaya çabalayan serserileri neden aldığını sorduğumuzda ‘benim görevim onları engellemek değil’ deyip oturduğu yerden maaşını almaya bakan ve bu durumlardan haberdar olmasına rağmen site yönetiminin hiçbir şey yapmadığı süreçlerden geçtik.” dedi.
“AİDAT VERMEKTE ZORLANAN MAĞDUR BİR KİTLE VAR”
Mevcut yönetimin mağdur bir kitle oluşturduğunu buna rağmen oluşturulan düzen nedeniyle yönetimin değişmesinin hayal olduğunu kaydeden Kaya, “Oturduğumuz bölge alt gelir grubu TOKİ evleri. 2011’de 270 lira taksitle aldığımız ev için şimdi site yönetiminin yürürlüğe koyduğu aylık aidat 550 lira. Hesaplandığında 750 bin civarında bir para yapıyor. Düşünün aylık 750 bin toplanabilen bir site için neler yapılır neler. Ancak kapıcıların devlet memuru formatında milli gün ve bayramlarda izin yaptığı, site yönetimi personelinin tüm kanuni haklara sahip olduğu ancak sitede oturup aidat vermekte zorlanan ve ekonomik koşulların zorladığı bir mağdur kitle var maalesef. Site sakinlerinin, site yöneticisini değiştirebilme hakkından söz edilebilir ama öyle bir çark oluşturulmuş ki; ne bir çoğunluk toplanabiliyor ve ne de bunu zorlamak isteyene izin veriliyor.” şeklinde konuştu.
“SİTEYİ ASKERİ KIŞLAYA ÇEVİRDİLER! ÇAMAŞIR ASMA 100 TL, KAPIYA AYAKKABI BIRAKMAK 100 TL”
Site yönetiminin aidat sorunu yetmezmiş gibi şimdi de yetki alanlarının dışına çıkarak keyfi kurallarla site sakinlerini cezalandırma yoluna gittiğini belirten Kaya, şunları söyledi: “TOKİ’nin yaptığı 67 metrekare dairelerde balkon yok, mutfak oda ile birleşik, yani Amerikan mutfak. Batıya özenip yapılan böylesi küçük dairelerde aile olarak oturmak gerçekten çok sıkıntılı. Gelin görün ki böyle bir durum söz konusuyken site yönetimi, aidata zam yaptığı kesmemiş ki bir de site ve bina içlerini askeri bir kışlaymış mantığıyla uyarı maddeleri yayınlayarak, uymayanlara para cezası uygulayacağını bildirmiş. Balkon olmayan dairenin, camlarına çamaşır asma cezası 100 TL. Kapı önüne ayakkabı bırakmak 100 TL. Hatalı park cezası 100 TL. Ortak alanlara eşya bırakmak veya çöp bırakmak 100 TL. Yönetim planına aykırı tadilat yapmak 100 TL. Site yönetim planına aykırı davranmak 100 TL. Bunlara benzer bir sürü madde yazılmış. Yani aldıkları yüksek aidatlar yetmiyor buradan da bir rant sağlanmak isteniyor.”
“SİTE YÖNETİCİSİ: DAİRELERİNİZ DEĞER KAZANIYOR NİYE AİDATI SORUN EDİYORSUNUZ!”
Bir ara aidat ve doğalgaz faturası ödemeye gittiğinde yönetim binasında site yöneticisiyle karşılaştığını kaydeden Hasan Kaya, aralarında geçen diyaloğu şöyle anlattı: “Gittiğimde kapıda 10 kadar kişi de site yönetimini, yaptığı zamdan dolayı protesto ediyordu. Aidatı öderken o arada site yöneticisine ‘aidatın yüksek olduğunu, bunun düşürülmesi için bir çaba içerisine girilmesi gerekmez mi?’ diye sordum. Yönetici, masrafları karşılayacak oranda aidat aldıklarını belirtti. Yaptıkları bazı çalışmaların gereksiz olduğunu ve bazı çalışmaların da yapıldığının pek görülmemesine rağmen yapılmış gibi fatura edildiğini belirterek sitede oturan vatandaşların yüksek gelir sahibi olmadığını, dolayısıyla istemedikleri bir çalışmanın onların görüşüne bile başvurmadan yapılmasının biz site sakinlerini mağdur ettiğini ifade ettim. Site yöneticisinin cevabı ise beni şok etti; sitemizdeki daireler sürekli değer kazanıyor. Değer kazanan bir daire için de aidat masrafı sorun edilmemeli” dedi. Kendisine, dairelerimiz değer kazanıyorsa mülk sahibinin hakkı olduğunu, site yönetiminin işgüzarlık yapıp bu durumu bir rant kapısına çevirmeye hakkının olmadığını söyledim.”
“YAKINDA KENDİ EVİMİZDE KİRA ÖDER GİBİ AİDAT ÖDEMEYE BAŞLAYACAĞIZ”
Başakşehir’in Kayaşehir semtinde 1340 konutun bulunduğu bir sitede oturan M. A. G. ise, yaşadıkları sıkıntıların her geçen gün arttığına işaret etti. Gönül, “TOKİ yönetiminden devralınan yeni yönetimin bir türlü istikrar ve düzen sağlayamadığı yerlerden biri de maalesef benim sitemdir. Yaşadığımız sıkıntılar gittikçe yığılıyor ve bizlere maddi külfet olarak dönüyor. Alt gelir grubu olarak 85 metrekarelik bir dairenin hükümetin belirlediği zam oranının üstünde yüzde yüze yakın zam uygulaması insafsızlıktır. Yakında kendi evimizde kira öder gibi aidat ödemeye başlayacağız. Öncelikle hükümet kat mülkiyeti kanununu vatandaşın lehine açık ve net bir düzenlemeye tabi tutmalıdır. Site yönetimleri de gelir gider tablosunu detaylı olarak site sakinlerinin görebileceği ve soru sormalarına izin vermeyecek netlik ve açıklıkta yayınlamalıdır ki şüpheye yer kalmasın. Site yönetimlerinin tek kusurları bu açıklık ve şeffaflıkta olmamalarıdır. Bunu sağlayan yasal düzenlemeler sık sık ve düzenli denetlemelerle aşılabilir. Aksi halde gördüğümüz şey site yönetimlerinin çeteleşmeye ve mafyalaşmaya doğru gittikleridir. Acilen el atılması gereken sorunların başında bu mesele gelmektedir. Bu sorun kartopu misali büyüyüp bizi ezmeden hükümeti ezebilir.” şeklinde konuştu.
“YETKİLİLER SESİMİZİ DUYSUN”
İstanbul’un Esenyurt ilçesinde oturan site yönetimi mağduru Mehmet Yıldız da aidatlarının ciddi anlamda arttığını belirtti. “Site yönetimi devamlı gerekçeler öne sürerek aidat artışına gidiyor.” diyen Yıldız, şunları kaydetti: “Böyle bir şey olamaz, olmamalı. Ne bir toplantı, ne bir görüşme… Atılan mesajla aidat artışını haber veriyorlar. Toplantı talep ettik ‘tamam’ demelerine rağmen kaç ay geçti. Yılda bir yönetici seçimi olması gerekirken seçim de yapılmıyor. Birkaç kat maliki şikayetçi oldu. O da ne zaman sonuçlanır belli değil. Ne bir denetleme ne bir hesap verebilirlik… Babalarının çiftliği gibi site yönetiyorlar. Bu site yönetimlerine devletin bir çözüm bulması lazım. Aidatı ödemesen mahkemeye veriyorlar, ödesen sömürülmeye rıza göstermiş oluyorsun. Ne yapacağımızı şaşırdık. Bu aidat rakamlarına ve site yönetimlerinin aldığı keyfi kararlara bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Yetkililer sesimizi duysun.”
Uzmanlar Aidatlara İlişkin Bilinmesi Gerekenleri Açıkladı
Gayrimenkul hukuku uzmanları ve tüketici dernekleri, apartman ve site aidat rakamlarının genel kurulda yetki almadan artırılamayacağını belirterek, kat maliklerinin aidatlar konusunda neler yapabileceklerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, aidatların, enflasyon, maliyet ve malzeme fiyatlarındaki artış; enerji maliyetleri, asgari ücret ve diğer işçilik ücretlerindeki yükselişle belirlendiğini söyledi. Apartman veya sitelerde bu artışa yönelik oluşan maliyet farklarının ortak gider şeklindeki aidatlara yansıdığını dile getiren Kiraz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada dikkat edilmesi gereken ilk konu yönetici veya yönetim kurullarının aidat artışlarını mutlaka olağan veya olağanüstü genel kurulda yapacakları bütçe veya ek bütçe ile kararlaştırmalarıdır. Yöneticiler genel kuruldan yetki almadan aidat artışı yapamazlar. Bu şekilde yapılan artışlara malikler itiraz edebilirler. Yine fahiş aidat rakamı belirlenmesi halinde kat malikleri bağımsız bölüm toplam sayısının 3'te biri imza toplayarak olağanüstü genel kurul toplanma talebinde bulunabilir ve aidatların genel kurulda görüşülerek indirilmesini talep edebilir."
Kiraz, aidat rakamlarına ilişkin bir üst sınır veya artış konusunda azami bir oran bulunmadığını kaydederek, "Aidat limitlerinde eğer dairede malik kendisi oturuyorsa üst sınır yoktur. Sadece kiracı ödediği kira bedelinin üstündeki aidatı ödemekle yükümlü değildir. Örneğin 3 bin TL kira ödeyen kiracı, o sitede aidat 4 bin TL ise 1.000 TL farkı mal sahibine ödettirecektir." diye konuştu.
AİDATLARLA İLGİLİ SON ZAMANLARDA EN SIK KARŞILAŞILAN SORUNLAR
Ali Güvenç Kiraz, son zamanlarda aidatlarla ilgili en sık karşılaşılan problemlere ilişkin şu bilgileri verdi: "Bu sorunlardan birincisi, yöneticiler tarafından genel kurul yapılmadan aidat artışı gerçekleştirilmesi. Yöneticiler bunu yapamazlar, hukuka aykırıdır. Mutlaka olağan veya olağanüstü genel kurulda karar alınmalıdır. Lüks harcamaların aidatlara yansıtılması başka bir sorun. Yargıtay kararları ile de sabittir ki lüks harcamaları onları isteyen kat malikleri öderler. Örneğin havuza çocuk kaydırağı yapılması, bahçeye çocuk parkı yapılması gibi giderlere bunları istemeyen ve kullanmayan kat malikleri veya kiracılar katılmak zorunda değildir. Ancak, 'havuzu kullanmıyorum' veya 'giriş kattayım asansörü kullanmıyorum' gibi konularda aynı durum geçerli değildir. Buralar ortak alan olduğu için geçerli değildir. Asansör veya havuz gibi ortak alanlara herkes katılmak zorundadır."
Kiraz, site veya apartmanlarda kiracıların ödememesi gereken harcama kalemlerinin de kiracılardan talep edilmesinin karşılarına çıkan başka bir sorun olduğunu kaydederek, kiracıların sadece kullanım kaynaklı giderleri ödemekle yükümlü olduğunu, çalışan maaşı veya SGK primleri, ortak ısınma ve aydınlatma giderleri gibi kalemlere kiracıların katılmak zorunda olduğunu söyledi. Kiraz, "Ancak kullanım kaynaklı olmayan örneğin işçinin özlük hakları, kıdem ihbar tazminatları veya asansör değişimi gibi demirbaş nitelikli değişimler veya güçlendirme, mantolama gibi esaslı tadilat masraflarını mal sahibi ödemek zorundadır." diye konuştu.
Bir apartman içerisinde ortak alan ve giderlere ilişkin tüm kalemlerin aidat kalemleri olduğuna dikkati çeken Kiraz, "Ancak bina örneğin yıkılıp yeniden yapılacak ise bu artık aidat kalemi değildir veya binada kat irtifakı çözülene kadar olan tüm giderler niteliklerine göre veya mal sahibi-kiracı ayrımına göre ödenmek kaydıyla aidat kalemlerindendir. Daire içlerinde kat maliklerinin kendi yapacakları basit tadilat ve onarımlarla alacakları özel hizmetler aidat kalemleri içerisinde sayılmaz." açıklamasında bulundu.
"YILLIK TÜFE'Yİ GEÇEN ZAMMA İTİRAZ MÜMKÜN"
Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel, aidat tutarlarının artışının kat malikleri kurulunda belirlenebileceğini belirterek, "Kat malikleri kurulu, gelecek yıl içerisinde ortak ana yapıya yapılacak bakım, tamir, sigorta ve yenilik giderlerini tahmini olarak hesaplar. Personel varsa maaş, sigorta, tazminat payını da bu hesaba ekler. Buna tahmini bütçe denmektedir." dedi. Bu giderlerin kat maliklerine nasıl paylaştırılacağının önemli olduğunu, yönetim planındaki ilkelere göre aidatların paylaşılacağını, bu planda hangi dairenin veya iş yerinin ne kadar ödeyeceğinin açıklandığını dile getiren Yüksel, yönetim planında herhangi bir hüküm yoksa aidatı her bağımsız bölümün eşit ödeyeceğini söyledi.
Yüksel, kat maliklerinin ortak bir kararla ya da malik çoğunluğuyla karar alabildiğini, hatalı hesaplar ya da gereksiz kalemler için (bahçenin yeniden ağaçlandırılması ya da ağaçların sökülerek beton yapılması gibi) işlemlere maliklerin dava açabildiğini kaydederek, "Zam oranı konusunda yasada açık hüküm yoktur ancak, yıllık TÜFE oranını geçen bir zamma itirazın mümkün olduğu söylenebilir." diye konuştu.
"KAT MALİKLERİ TOPLANTISINA MUTLAKA KATILMALIYIZ"
Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük ise son günlerde, "aidatımız çok yüksek, aidat artışına karşı neler yapabiliriz" şeklinde şikayetlerin arttığını belirterek, "Toplum olarak aidatların yüksekliğinden şikayet ederken, kat malikleri toplantılarına katılmayı pek sevmiyoruz. Toplantılara genellikle aynı kişiler katılıyor, görevler hep aynı kişilerde kalıyor ve bazen imza eksiklikleri bile sonradan tamamlatılıyor." dedi. Maliyetlerin çok arttığı bu dönemde aylık aidatların belirlenmesinde, apartman veya site yönetimleri ile sakinlerin zorlu bir süreçten geçtiğini dile getiren Küçük, "Aidatların yüksekliğinden dert yanarken, kat malikleri olarak öncelikle toplantılara mutlaka katılmalı, yapılacak harcamaları sorgulamalı ve oluşturulacak bütçeleri tartışmalıyız. Katılmadığımız kararları, dava açma hakkı açısından şerh koyarak imzalamalıyız." şeklinde konuştu. AA