• DOLAR 32.284
  • EURO 35.005
  • ALTIN 2444.464
  • ...
Doktora yapılan şiddet kınandı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR- Dicle Üniversitesi Hastaneleri Beyin Cerrahisi servisinde görev yapan Dr.Adil Yılmaz'ın 6 hasta yakını tarafından sözlü ve fiziki saldırıya uğraması Sağlık-Sen Diyarbakır Şubesi tarafından düzenlenen bir basın açıklaması ile şiddetle kınandı.

Dicle Üniversitesi önünde toplanan sağlık personeli sık sık sloganlar atarak sağlıkta şiddete hayır dedi. Basın açıklamasını Sağlık-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu okudu. Sağlık-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ensarioğlu, Türkiye'de 2002 yılında uygulanmaya başlanan Sağlıkta Dönüşüm programıyla beraber sağlık çalışanlarının iş yükünün Avrupa'daki meslektaşlarına göre altı kat artığına dikkat çekti.

'Yanlış politikalar şiddeti doğuruyor'
Şube Başkanı Ensarioğlu, sağlık çalışanlarının ağır ve yorucu çalışma koşullarından ve yanlış sağlık politikaları nedeniyle şiddete maruz kaldığını belirterek, " Sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddet ve hakaret maalesef artık rutin bir hal almıştır. 3 gün önce mesai bitiminde Hastane Bahçesinde Dr.Adil Yılmaz arkadaşımız fiziksel saldırıya uğrayıp darp edildi. Sağlık-Sen olarak çalışanlarımızın her zaman yanlarında olduğumuzu belirterek bu çirkin olayları kınıyoruz ve sonuna kadar takipçisi olduğumuzu belirtiyoruz" dedi.

'Caydırıcı cezalar olmalıdır'
Ensarioğlu, hastanelerde meydana gelen şiddet olaylarının tekrarlanmaması için ise şu önerilerde bulundu: "Güvenlik görevlilerinin sayısının ve işlevselliğinin artırılması gerekmektedir. Çalışana yapılan saldırılarda idare konuya hukuk ve adalet ölçüsünde yaklaşmalı En önemlisi; Şiddetin son bulması, tekrar yaşanmaması için ivedilikle caydırıcı cezai yaptırımların uygulanması gerekmektedir.Hasta ziyaretleri konusunda radikal kararlar alınmalıdır.Şiddet olaylarının önlenmesi ve sürecin yönetilmesi için özel birimlerin oluşturulmalıdır.Eğitim ve öğretim kurumlarında Şiddet olgusunu yok edecek önlemler müfredata alınmalıdır.Bu tür çirkin saldırılar, 24 saat kesintisiz, özverili ve kutsal bir görevi ifa eden sağlık çalışanlarının motivasyonunu ve çalışma huzurunu bozmaktadır. Sağlık-Sen olarak artık bu saldırıların son bulmasını istiyoruz."

'Şiddetin son bulması için güçlü bir sesle haykırmak gerekir'
Ensarioğlu'dan sonra bir açıklama yapan, Beyin Cerrahı Dr Mesut Kasımoğlu ise gündelik hayatın bir parçası olarak algılanmaya başlanan sağlıkta şiddet olaylarının önlenmesi ve seslerinin tüm yetkililere ulaşması için daha güçlü bir sesle haykırmak gerektiğini söyledi.

2002 yılında uygulanmaya başlanan ve halen devam eden sağlıkta dönüşüm programının sağlık çalışanlarını kaosa sürüklediğinin altını çizen Beyin Cerrahı Kasımoğlu, "Sağlık politikasında; performans değerlendirmesi, hasta memnuniyeti, sağlık hizmetinin ulaşılabilir olması önemli birer unsurdur. Ancak unutulmamalıdır ki bu hizmetin sunumunda ana unsur sağlık çalışanıdır. Hizmetlerin sunumunun daha kaliteli olabilmesi için sağlık çalışanlarının da memnuniyetini artırıcı çalışmalar yapılmalıdır. Sağlık çalışanına uygulanan şiddet hiçbir zaman hak arama yöntemi olarak görülmemelidir" açıklamasında bulundu.

Kasımoğlu sağlıkta şiddetin yaşanmaması için hazırlamış olduğu önerileri ise şöyle sıraladı:

-Memura karşı suçlar savcılığı kurularak hukuki süreç hızlandırılmalıdır.
-Ceza hukukunda memura karşı suçlar gibi bir başlık oluşturulup, görevinden dolayı memura karşı işlenen suçlar ertelenmemeli, suçların ceza oranları en az 2 kat arttırılmalı ve şiddet uygulayanların tutuklu yargılanmaları gerçekleştirilmelidir.
-Şiddet uygulayanlar; kamu hizmetinin aksamasına neden olmaktan ve hastaların sağlık hizmetini almasına engel olmaktan ayrı ayrı yargılanmalıdır.
-Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlar maddi tazminat ödemek zorunda kalmalıdırlar.
-Hastanelerde kalite standartları gereği bulunan hasta hakları tabelalarına sağlık çalışanı haklarının da eklenmesinin sağlanması
-Alkol , madde bağımlıları ve geçmişinde şiddet uygulama eğilimi bulunanlara, hastanelerde güvenlik eşliğinde sağlık hizmeti verilmelidir.
-Sağlık politikaları ile hasta ve hasta yakınlarının Hasta Hakları, SABİM, BİMER vb. birimlere müracaatlarının değerlendirilmesinde daha objektif kriterler getirilmelidir. Çünkü haksız yere yapılan şikâyetler sağlık çalışanları üzerinde tükenmişlik sendromu oluşturmaktadır. Haksız ve yersiz yapılan şikâyetlere cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.
-Yöneticiler tarafından veya sağlık çalışanları arasında mobbingin önlenmesi yönünde yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
-Performans sisteminin revize edilmesi, sabit ek ödeme oranının artırılıp, performansa dayalı ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.
-Her hastaya yalnız bir refakatçi tayini ve yetkilendirilmesi, hekimlerin refakatçi dışında başka hasta yakınları ile muhatap olmalarının önlenmesi amacıyla gerekli teknik ve fiziki önlemlerin alınması gerekmektedir.
-Sağlık muhabirliğinin yaygınlaştırılması ve medyaya yansıyan sağlık haberlerinin daha düzenli ve özenli hazırlanması gerekmektedir.
-Toplum mühendisliği rolünü üstlenen medya bu sorumluluk çerçevesinde; sağlık çalışanına uygulanan şiddeti yayınlarken, şiddet uygulayanların aldıkları cezaları da yayınlamalıdır.
Yapılan basın açıklamasından sonra doktorlar ve sağlıkçılar önlüklerini çıkarıp yere atarak eylemlerini sonlandırdılar. (Osman İçli/ Sedat Aslan-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir