Yusuf Can – Haber Yorum

Klibin başında “Denizlere hâkim olan cihana hâkim olur” diyor Barbaros Hayreddin Paşa hem de Amerikalı Amiral Alfred Thayer Mahan'ın “Deniz gedik ve geçitlerine hakim olan dünyaya hakim olur” demesinden ve bunun ABD için “Deniz Hakimiyet Teorisine” dönüşmesinden 380 yıl önce.

Bu klibin sözleri baştan sona İslami öğelerle donatılmış. Yani olması gereken yapılmış.

Çünkü Merhum Kaptan-ı Derya Barbaros’un mücadelesinin İlay-ı Kelimetullah sancağını ötelere taşımak olduğu ve bu uğurda bir ömür tükettiği bilinen ama saklanan bir gerçek.

Bu konuda Edebiyatçı yazar İskender Pala’nın “İki Darbe Arasında” isimli kitabından Barbaros’un türbesi ile ilgili kısım ve 28 Şubat dönemindeki Deniz Kuvvetlerinin durumunu anlatan bölümlerin hususen okunmasını tavsiye ederim.

Haliyle “Varlığım Türk varlığına feda olsun diyen ve bu anlayışını milliyetçilikten ırkçılığa taşıyanlar ile her başarıda her anmada her törende Mustafa Kemal’e atıfta bulunması gerektiğine iman edenler hemen bu marşa çamur atma yarışına girdiler.

Oysa Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağına bakıldığında baştan sona İslami mesajlarla donatıldığı görülür.

Sancağın en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayeti yer alıyor.  Sancağın ortasında bulunan kılıç ise Hz. Ali’nin kılıcının adı olan Zülfikar’ı temsil ediyor. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba olarak tabir edilen, Hz. Muhammed (s.a.v), kızı Hz. Fatma, damadı Hz. Ali ile torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i temsil ediyor. Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin isimleri bulunuyor. Sancağın alt ortasında ise Süleyman’ın mührü yer alıyor. Tarih kitaplarında Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Hz. Süleyman Mührü’nü(Yani Sion yıldızı veya Davut yıldızı olarak bilinen altıgen) “rüzgara hükmedebilmek” maksadıyla koyduğu belirtiliyor.
 İslami hiçbir şeye tahammülleri olmayan Laik Kemalistler bu klibi de hemen topa tutarak;

-Neden bunca İslami söylem kullanılıyor?

-Neden Hristiyan-İslam karşıtlığı haçlılar, İslam filosu..gibi terimlerle S. Huntigton’un ‘Medeniyetler Savaşı’ tezi destekleniyor?

-Neden “Atatürk portresi sadece bir iki saniye gösterilmiş”? (1538’deki Preveze Zaferi’nin Atatürk’le ne alakası var diye soran yok tabii!)

-Bu klip neden iç siyaset malzemesi yapılmış? (Bu düşünceye kısmen katılmak mümkün olsa da klibi yapanlar kalkıp CHP’ye yarayacak bir klip yapacak değillerdi herhalde demek de mümkün.)

-Amiraller bu klibe tepki göstermişmiş…O amiralleri bir de İskender Pala’nın mezkur kitabından okumak gerek. Tepki gösterenler galiba her seferde Barbaros’un mezarına selam verdikleri halde türbesinin içini ve (Barbaros’un “Türbemde Kur’an okunsun”) diyen ünlü vasiyetini bilmeyen amiraller olsa gerek.

Kısacası bu klipte de bir kez daha kendini gösterdi ki belli kesimler Türkiye’nin UYANIŞINA- DİRİLİŞİNE inan(a)mıyorlar. Bu dirilişin İslam’la ve inançlı Müslümanlarla olmasını ise kesinlikle istemiyorlar.

Çünkü bunların ancak ve ancak İSLAM’A SARILARAK YAPILABİLECEĞİNİ GÖRÜYORLAR.

Çünkü bu kesimin en büyük derdi LAİKLİKTİR. Yapılacak her klipte her çalışmada Laikliği anımsatacak öğeler bulunmasa çılgına dönüyorlar.

Çünkü bu kesimler ANAKRONİK (çağ dışı/tarih dışı) VAKALARA DÖNÜŞMÜŞLERDİR.

Bu klip her ne kadar İslami bir renk taşısa da, Türkiye Ordusu her ne kadar İslam Ordusu/İslam Filosu ve Peygamber Ocağı olarak anlatılsa da TSK iç mevzuatı ve Eğitim müfredatı değişmedikçe bu söylemler inançlı halkı cuş-u huruşa getirmekten öteye geçmeyecektir.