• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
YOĞUN BAKIMDA SÜRESİZ NAFAKA
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Muhsin Şenol-DOĞRUHABER

Yalova’da yaşayan Vedat ve Yeşim çifti 2011 yılında evlendi. Vedat A. 1991’de önceki eşinden boşanmış; fakat o güne kadar eski eşine nafaka ödememişti. Vedat A’nın evlendiğini öğrenen eski eşi nafaka talep etti. O tarihten itibaren avukatlık masrafları ve nafaka ödemeye çalışan emekli Vedat A. kredi çekmeye ve ekonomik sıkıntılar yaşamaya başladı. Yoğun stresin verdiği yük sonucu Vedat A. Beyin kanaması geçirdi ve yoğun bakıma alındı. Komşularının yardımıyla geçinmeye çalıştıklarını belirten eşi Yeşim A. ise 53 günden beri yaşadığı zorlukları gazetemize anlattı.

vedat a.

20 YIL SONRA NAFAKA İSTEDİ

2011’de eşimle evlendim. 1991 yılında eşimden boşanan eski eşi biz evlendikten sonra nafaka talep etti. Boşanma davasında nafakaya karar verilmiş ama boşanan kadın istememiş. Daha sonra mahkemelerle uğraşmaya başladık. Çünkü aradan yıllar geçmiş, nafaka artırımı olmuş. Bu yüzden sürekli karşı tarafın avukat masraflarını ödemeye başladık. Eşim artık avukat masraflarına ve nafakaya yetişememeye başladı. Çünkü 6-7 bin lirayı buluyordu masraflar. Kredi kartlarına yüklenmeye ve banka kredisi almaya başladık. Bunları da ödemekte güçlük çektik. Bir çocuğum var şu an 7 yaşında. Eşim çocuğumuzu düşünmekten, ailesinin geçimini düşünmekten beyin kanaması geçirdi.”

“GÖZLERİNİ AÇTI VE ‘NAFAKAYI ÖDEDİN Mİ?’ DİYE SORDU”

Eşi Vedat A’nın 53 günden beri yoğun bakımda olduğunu belirten Yeşim A. “Beyin kanaması geçirdikten sonra 15 gün boyunca komada kaldı. 15 günün sonunda gözlerini açtığında bana sorduğu şey ‘nafakayı ödedin mi?’ oldu. Çünkü nafakayı ödemediğinde haciz geleceğini hatta hapse bile girebileceğini biliyordu. Eski eşi sürekli bununla tehdit ediyor, ‘nafakayı yatırdınız mı? Yoksa icraya veririm’ diye mesajlar atıyordu. Zaten daha sonra eşim tekrardan komaya girdi. 15 günden beridir komada ve ölüm kalım savaşı veriyor. Ayrıca eşim bir daha yürüyemeyecek. Şu an yoğun bakımda ölüm-kalım savaşı veriyor.” dedi.

“YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUM VE O KADININ PARASINI ÖDEMEK ZORUNDAYIM”

53 günlük süreçte çok zorluklar çektiğini aktaran Yeşim A. şöyle devam etti: “İlk başlarda sağ olsun komşularımız ve akrabalarımız bize çok destek oldular. Fakat herkesin bir işi, bir hayatı var. Sonuçta herkes kendi hayatını devam ettiriyor. Ama ben 7 yaşımdaki oğlumu evde bırakıp hastanede eşimi görmeye gidiyorum. Ayrıca komşularımın desteğiyle ancak kocamın eski eşine nafakasını ödüyoruz. Komşularımız kendi aralarında para topluyor ve bana destek oluyor. Düşünebiliyor musunuz? Ben bir kadın olarak başka bir kadının nafakasını ödüyorum. Eşim hasta ve komşularım bize destek oluyorlar. Eşimin yoğun bakım masrafları var. Her gün 100 liralık mama alıyorum. Ayrıca devlet hastanesinde yer olmadığı için özel hastaneye sevk ettiler. Vasilik davası açmam gerekiyor, şu an eşimin emekli maaşına bile ulaşamıyorum. Bir şekilde yaşamaya çalışıyorum ve o kadının parasını ödemek zorundayım.”

“SÜRESİZ NAFAKA UYGULAMASINI BİTİRİN”

Süresiz Nafaka zulmünün bir an önce bitmesi gerektiğini belirten Yeşim A. “Bir kadın boşandığı eşinden yaklaşık 20 yıl sonra nafaka talep ediyor ve alabiliyor. 20 yıl boyunca hiçbir iz yok ama gelip huzurumuzu bozabiliyor. Ayrıca kadının refah düzeyi bizimkinden çok daha fazla olmasına rağmen nafaka alıyor. Kadın lüks arabalara biniyor; ama biz kredi çekip avukatlık masraflarını ve nafakayı ödemeye çalışıyoruz. Ben bir kadın olarak, bir anne olarak Adalet Bakanımız Sayın Abdülhamit Gül ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum: 7 yaşındaki çocuğumun rızkını başka bir kadına veriyorum. Komşularımın yardımıyla geçimimi sağlıyorum.  Lütfen artık Süresiz Nafaka uygulamasını bitirin. Bir kadın 20 yıl sonra gelip nafaka talep edemesin.” diyerek yetkililere seslendi.

ilhan ergincan
Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu kurucusu İlhan Ergincan

“SÜRESİZ NAFAKA AİLENİN YIKILMASINA NEDEN OLUYOR”

Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu kurucusu İlhan Ergincan ise konuyla ilgili gazetemize yaptığı açıklamada, “Rant kapısı kapanmasını istemeyen avukatlar, Mor Çatı ve Feminist Kadın Dernekleri sürekli kamuoyunu yanıltarak Süresiz Nafaka yok diyor. Oysaki Yalova’da hastanede yoğun bakımda hayatta kalma mücadelesi veren hasta bile eski eşin nafakasını ödemek zorunda kalıyor. Her fırsatta kadın haklarını savunduklarını söyleyenler, yoğun bakımda yaşayan eşinin masraflarını karşılamaya çalışan, eşinin nafakasını ve çocuğunun masrafları için didinen kadını görmezden geldiler. Ülkemizde oynanan oyunlara sessiz kalarak ortak olduğunuz ve aile kavramının yok olmasına neden olan süresiz nafaka, çocuk haczi konularında gerekli önlemleri daha çok geç olmadan alınmalı. Bunun vebali yetkililerin üzerinedir. Süresiz nafakanın son bulması için daha kaç acı olayın yaşanması gerekiyor.” diyerek tepkisini dile getirdi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir