• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Öz yurdunda garip AH LULU!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Dış Haberler Servisi

Gazzeli Ayşe Lulu, henüz 5 yaşında.

Beyninde bir ur olduğu tespit edildi. Cerrahi operasyon için işgal altındaki Kudüs’te bir hastaneye nakledilmesi gerekiyordu. Ancak ciddi bir sorun vardı. Siyonistler Lulu’nun ailesinden hiç kimsenin kendisine refakat etmesine izin vermiyordu. Hastane yetkililerine teslim edilecek ve tek başına operasyona girecekti. Lulu’nun annesi Mine babası Visam 5 yaşındaki kızlarına en azından yaşlı büyükannesinin eşlik etmesini istediler ama buna da izin verilmedi.

Ayşe Lulu’nun ebeveyni çaresizce kızlarının tek başına ameliyata gitmesine izin verdiler. Ancak Lulu vefat etti. Uzmanlar, küçük kızın ölmesinde yalnızlıktan kaynaklı travmanın önemli rolünün olduğunu ifade ediyor.

İşgalcilerin bu konudaki savunmaları ise tam bir pişkinlik örneği. Onlara göre Lulu’nun ebeveynleri ona eşlik etmek istemedi. Bu konuda yazılı muvafakat vermişler. İşgalciler bu beyanın mecburiyetten, çaresizlikten verildiğini tabi ki söyleyecek değiller.

Ve henüz 5 yaşındaki Ayşe Lulu “öz yurdunda garipsin” söylemine uyan acıklı bir vaziyette bu dünyadan göç etti. 

“İŞGAL REJİMİ BİR UR GİBİDİR”

5 yaşında hayata gözlerini yuman Ayşe Lulu hakkında gazetemize konuşan Filistinli yazar Muin Naim, işgal rejimini, “aramızda yaşayan bir ur” olarak nitelendirdi.

İşgal çetesi israil’in, haddini ve hukukunu çoktan aştığını ve insanlıktan çıktığını belirten Naim, “Bunlara, sözle cevap vermekle, tenkitlerle karşı çıkmayı aşmış durumdayız. israil işgal rejimi bir insanlık katili, bir insanlık düşmanı ve maalesef bu dünyada aramızda yaşayan bir ur gibidir. Ayşe Lulu’nun beynindeki urdan beter bir ur durumundadır. Evet, 5 yaşında beyin kanseri olan bir çocuğun yanında refakatçisi, annesi, babası veya herhangi bir aile ferdinin yanında olmaması ne kadar acı bir durum. Ve bu engellemeler Filistin’de askeri kararlarla yapılıyor. Yani Ayşe Lulu’nun bu hasta çocuğun yanında refakatçi olup olmaması için komutan kararı gerekiyormuş. Böyle bir dünyada yaşadığımızı düşündüğümde, gerçekten bu işe karşı sözle ya da tenkitlerle karşı çıkılacağına dair umudum yok.”  ifadelerini kullandı.

“İNSAN VE ÇOCUK HAKLARIYLA İLGİLENENLER BU CİNAYETİ UMURSAMIYOR”

Müslüman çocukların ibadetiyle, orucuyla uğraşan ve çocukların oruç tutmasıyla ilgili, ‘çocuğun hakkı verilmiyor, acı çekmesine neden oluyor’ diyen dünyanın böyle bir olayla uğraşmadığını hatırlatan Naim, “Ama beyninde tümör olan bir çocuğun, yanında refakatçisinin olup olmaması dünyanın ilgisini çekmiyor. İnsan hakları, çocuk haklarıyla ilgilenenler bu cinayeti umursamıyor. Bu kız çocuğu öldüğü zaman yanında kimse yoktu. Yani en azından canını Allah’a teslim ederken bile acısını dindirecek, acısıyla ilgilendiğini hissettirecek bir insanın, annesinin olmaması, maalesef hem çok acı, hem de çok düşündürücü bir durum.” Diye konuştu.

“FİLİSTİN’İN DE YANINDA REFAKATÇİSİ YOK”

Bir askeri mahkemenin, bir komutanın kararının Ayşe Lulu’nun tek başına ölmesine neden olduğunu hatırlatan Naim, Filistin’in durumunu, minik Ayşe’nin durumuna benzetti.

Naim, “Ayşe’nin durumu Filistin’in özetidir. Çünkü Filistin de maalesef şu anda İslam âleminde ve dünyada yanında kimsenin olmadığı bir durumdadır. Filistin’in de yanında refakatçisi yok ve tek başına ölüme bırakılmış durumdadır. Ayşe’nin ölümü maalesef Filistin’de tamamen yaşanıyor. Çünkü Filistin bugün, kalbindeki urun tedavi edilme sürecinde yanında hiçbir İslam devleti yer almıyor. Ümmet düşüncesi olan hiçbir devlet, doğru dürüst yanında duramıyor. Ve Filistin’in de tek başına Allah korusun o da Ayşe Lulu gibi yalnız ölmesinden korkuyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir