Gelecek günlerde yapılacak seçimlerde halk sadece milletvekillerinin beşte birini seçme hakkına sahip. Bunun büyük bir zulüm olduğunu ileri süren Ürdünlüler itirazlarını protestolarla dile getiriyor. Ancak söz konusu meclis kürsülerinden beşte dördünü kralın beğenisini kazanan insanlar oluşturuyor. Muhalefetin gittikçe sertleşmeye başladığı ve ilan ettiği seçim boykotu Ürdün kralını ciddi ciddi endişelendiriyor.

Islahat taraftarı olan yeni başbakan Abdullah en-Nesur seçimlerde her türlü yolsuzluğun önüne geçilmesini istiyor. Ancak defalarca dile getirildiği halde ıslahatlarla ilgili henüz ciddi bir adım atılmadı.

Muhalefetin boykot çağrılarına rağmen Ekim ayının başlarında parlamentoyu fesh eden Ürdün kralı, seçimin bir an önce yapılmasını istedi. Kralın feshinden bir gün sonra Ürdün’deki İhvan-ı Müslimin Hareketi büyük bir protesto eylemi gerçekleştirdi. Kralın bu çıkışına karşın yüksek sesle tepkisini dile getirdi. Hizbullah’ın çağrısı üzerine Amman’da Hüseyni Mescidi’nin önünde toplanan on binlerce Ürdünlü kralı protesto etti.

İngilizceyi Arapçadan daha akıcı kullanan Ürdün Kralı, Amerika Radyosuyla yapılan söyleşisinde, Ürdün İhvanı’nın halkın ancak % 12’sini temsil ettiğini ileri sürüp protestocuları halkı kandırarak güç elde etmeye çalışanlar olarak nitelendirdi. Onların başarılı olamayacaklarını da sözlerine ekledi.

Kralın radyo söyleşisinin yayınlandığı sıralarda Kuzey’deki Erbed şehrinde toplanan 15 bin İhvan mensubu, “Kaddafi’yi unutma” “Sonraki durağımız Tahrir Meydanı” sloganlarıyla kralı uyarıyordu.

Bugünkü şartlar, diğer diktatörler gibi insanları ezerek hükmetmeye çalışan Ürdün kralının fazla işine yaramıyor. Ürdün’e verilecek parayı ıslahat şartına bağlayan Dünya Bankasının baskısına karşın Kral Abdullah’ın İslamcıların desteğine ciddi şekilde ihtiyacı var. Ülkenin hasta ve çökmeye yüz tutmuş ekonomisinin düzlüğe çıkması için Dünya Bankası’ndan iki milyar dolar isterken, elektrik ve akaryakıt süspansiyonlarını kaldırmayı ve devlet harcamalarından kısmayı hedeflemektedir. Geçen dört ay kral bu türden bir programı uygulama korkusunu yaşadı.

İhvan’ın açıkça devlete karşı çıkışı ve son zamanlarda ortaya koyduğu protestocu tavırlar, bu gurubun siyasi müttefiklerini özellikle de Milli Islahat Partisiyle ittifakının sarsılmasına sebep olmaktadır.

Kral Abdullah’ın muhalifleri arasında yerini alan Ürdün’ün eski istihbarat şefi Ubeydat, milletvekili seçimini boykot edeceklerini dile getirmektedir. Ancak eski istihbarat şefi, İhvan’ın toplantı ve protestolarından uzak durmaktadır.
Bir zamanlar padişahın en büyük destekçilerinden olan Ürdün Bedevi aşiretleri, hükümet tarafından kâle alınmadıkları için mevcut durumdan dolayı hoşnutsuzluklarını dile getiriyorlar.

İhvan’ın hareketinden rahatsız olan devlet makamları, İhvan’ın büyük protestosunun önünü almak amacıyla halkı taşımak için kiralan otobüslerin kalkışını engellediler. Ardından bir yaygara koparıp Ürdün polisinin, devletin silahlı adamlarına protestocuları engellemesi iznini verdiği şayiasını yaymaya başladılar.

Komşu ülkede İhvan’ın iktidara gelmesi, orta tabakanın refah durumunda yaşanan büyük düşüşler, temel gıda maddelerinin kıymetlerinde görülen büyük artışın verdiği rahatsızlık İhvan’a daha fazla kendine güven hissi kazandırmakta ve protestolarını daha güçlü şekilde yapma imkanı tanımaktadır.

Fars Körfezi İşbirliği Teşkilatına bağlı ülkelerin geçen yıl Ürdün’ü bu birliğe davet etmesi, Ürdün’e ekonomik yardımlarda bulunacaklarıyla ilgili ümitlere yol açmıştı. Ancak bugüne kadar hiçbir gelişme görülmedi.

Kralın paraları ve idealleri tükenmek üzeredir. Hükümetlerin azarlanması ve başbakanların görevden alınması gibi kralın hoşuna giden taktikler eskisi gibi prim yapmamaktadır.

Kralın beşinci başbakanını görevden alması üzerine Amman’daki diplomatlardan biri rahatsızlığını dile getirip biraz da alaycı bir dille şunları ifade ediyordu “Artık başbakanların isimlerini bile hatırlayamıyoruz”

Her ne kadar Kral Abdullah müstakil seçim komisyonunu görevlendirmiş ve anayasa mahkemesini kurmuşsa da, anayasanın üçte birinde yapmaya karar verdiği ıslahatlarla ilgili söylemlerindeki tutarsızlıklarından dolayı hiçbir gelişme görülmemektedir.

Parlamentoyu fesh eden kral, emir yoluyla hükümranlığını devam ettirme adına kudretini korumak için çabalarken, tasvip edilen yeni kanunlar internete sansür izni vermektedir. Yolsuzluklarla ilgili yoğun söylemlere rağmen, krala bağlı güvenlik güçlerinin ve ekonomiyi ellerinde bulunduran elit tabakanın hesaplarına henüz dokunulmuş değil.

Ürdün’ün ekonomistlerinden ve kralın konuşma metinlerinin önceki hazırlayıcılarından Yusuf Mansur, yüzünden öfke ve kızgınlık dökülürken şunları dile getiriyordu: “Arap Baharı büyük bir uyanışa davet ediyordu. Ancak Ürdün kralı henüz uyanmadı”

Kaynak: Bidariyé İslami
Çeviren: Hanefi Aydın/doğruhaber