Mustafa Karakaş/Doğruhaber

Kısaltılmış hali AIPAC olan Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesinin(American Israel Public Affairs Committee) İlhan Omar tarafından gündeme getirilmesi Siyonistleri endişelendirdi ve Omar’ı susturmak için klasik “antisemitizm demogojisi” ve basının gücü ile şimdilik kazanmış gibi görünüyorlar.

Kazanmış gibi görünüyorlar zira Omar geri adım attı ve özür diledi.

Omar’a nasıl özür dilettirildiğini anlayabilmek için bu kuruluşun bundan 20 yıl önce bile Amerika’nın en etkili Sivil Toplum Kuruluşu! Olduğunu bilmek lazım. Fortune Dergisi 1997 yılında kongre üyelerinden ve onların personellerinden Washington’daki en güçlü lobileri sıralamalarını istediğinde AIPAC kongre üzerinde “en etkili 2. Güç” seçilmişti.

Bu yapı siyonizme ve israilin çıkarlarına hizmet eden bir kuruluş. İçlerinde evangelistlerden Siyonistlere kadar farklı inançta insanlar var fakat yapının merkezi Siyonistlerin elinde… İsrail ile ilgili tez ve antitez çalışması yapan, basında İsrail aleyhine çıkan haber ve yorumları izale etmeye çalışan ve Amerika ile israili tek yumurta ikizleri konumuna taşıma sorumluluğu yüklenilen AİPAC tam anlamı ile bir İsrail kuruluşu.

İsrail ile sorun yaşamayan her düşünceyi kucaklayan ve onu siyasette yukarılara taşıyan AIPAC’e muhafazakâr Hristiyanlar da üyedir. Hatta AIPAC’te Hristiyan üye sayısı Yahudilerden çok daha fazladır. Ne var ki geminin komuta kademesi Siyonist fikriyatın elindedir.

Amerikan’ın muhafazakâr isimlerinden John Bolton dâhil pek çok Hristiyan AIPAC’e gönülden ya da kerhen boyun eğmişlerdir.

ABD eski başkanlardan Richard Nixon’un Araplar ile İsrail arasında neden adil davran-a-madığı açıklarken şu ifadeleri kullanıyor.
"Araplar'ın benim dış politikalarım konusunda bazı haklı şikâyetleri olsa da, onların da anlamaları gereken bir hakikat vardır ki o da, Amerika'daki Museviler'in tüm bilgilendirme ve propaganda mekanizmasını kontrol ettikleri, büyük gazetelerin, film endüstrisinin, radyo ve TV'nin, büyük şirketlerin bir güç olarak nazarı dikkate alınması gerektiğidir." 

İlhan Omar işte böyle devasa bir gücü karşısına aldı… Evet özür diledi ama karşısındaki güç bununla yetinmeyecektir.

İşte örnekler…

1984 yılında AIPAC Illiones senatörü Charles Percy’e karşı harekete geçti. Zira Percy Siyonist-evangelist AIPAC örgütüne kafa tutmuştu.

O sırada AIPAC’in başkanlığını yürüten Thomas Dine ne olup bittiğini söyle açıkladı: ‘Bastan basa bütün Amerika’daki Yahudiler Percy’i yerinden etmek için toplandı ve Amerikan politikacıları-hem su anda kamusal vazifesi olanlar hem de böyle bir mevkiye gelmek isteyenler- mesajı aldı.’

Howard Dean ABD’yi Arap-israil çatışmasında daha tarafsız bir rol oynamaya davet ettiğinde senatör Joseph Lieberman onu israili satmakla suçladı evine ve e-mail adresine on binlerce mektup gönderildi. Dean antisemitizm ile suçlandı.

İlhan Omar’ın Amerikalı siyasetçilerin para ile satın alındığı ifadesinin Amerikan toplumunda bir karşılığı olmayacaktır. Zira güçlü AIPAC basında çok güçlü ve Omar konuşmaya devam ederse bir anda kendisine “dişi Hitler” bile denilebilir.

Küresel ölçekte kullandıkları yöntem bu! Bir insan, israilin katliamlarından bahsederse ya da Yahudiler bu ülkede neden bu kadar belirleyici bir güç diye sormaya başlamışsa onu susturmak için medyanın bir susturucu aygıt olarak kullanıldığı pek çok kez şahit olunmuş bir gerçekliktir.

İlhan Omar hakkında bundan sonra tuhaf iddialar duyarsanız şaşırmayın!

Çünkü Siyonist medya da işini yapacaktır.