5 Mayıs perşembe günü Yüksekova’da BDP/PKK yandaşları, Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi’ne taş, molotof ve silahla saldırmış ve derneğin başkan yardımcısı Ubeydullah Durna açılan ateş sonucu şehid edilmiştir. Yüksekova saldırısının yankıları devam ederken bir ilginç olay da Cizre’de yaşandı.

AYNI GECE İKİ ŞÜPHELİ OLAY

10 Mayıs gecesi saat 23.00 sıralarında “35” plakalı kırmızı renkli şahin marka bir araç Mustazaf-Der Şırnak Şubesi’nin önüne geldi. Hareket halinde olan araç içinde bulunan bir kişi, derneğin hemen yakınında havaya beş el silah sıktı. Aradan daha bir dakika bile geçmeden resmi polisler ve sivil, terörle mücadele polisleri olay yerine geldi. İki üç dakika içinde de özel harekat timleri ile olay yeri inceleme ekipleri olay yerine ulaştı. Silahın sıkıldığı yerde boş kovanları toplayan polisler daha sonra kovanların kurusıkı bir tabancaya ait olduğunu söyledi.

İşin garip yanı ise aynı gece kimliği belirsiz kişiler BDP Cizre ilçe binasına kapıyı zorlayarak girip binanın camlarını ve binadaki dolapları tahrip ettiler. Ayrıca Şırnak bağımsız milletvekili adayının büyük posteri yakılmak istendi.

YAŞANANLAR MANİDAR

Olayla ilgili konuşan Mustazaf-Der Cizre Şube Başkanı Ferhan Dündar, meydana gelen bu olayın karanlık güçlerin bir oyunu olduğunu söyledi. Yüksekova’da yaşanan olaylardan sonra Cizre’de böylesi şüpheli bir olayın meydana gelmesinin manidar olduğunu belirten Dündar, “Yüksekova’daki olaylardan sonra herhangi bir kaos ve çatışma ortamının oluşmaması için sükunet çağrıları yapıldı. Birileri Cizre’de yaptıkları bu olayla ikinci bir kıvılcım çakmaya çalışıyor. Birileri huzursuzluğu, kaosu ve bir çatışma ortamını bölge geneline yaymaya çalışıyor. Bunun için de hazırladıkları senaryo ve tezgahlarını devreye koyuyorlar. Ama inşaallah bu oyunlara gelmeyeceğiz. Altı yıldır biz Cizre’de faaliyetlerimizi yürütüyoruz, şimdiye kadar böyle bir olay olmamıştı. Derneğimize yönelik ne bir taşlama, ne bir taciz ateşi ne de bir başka olay yaşanmadı. Yüksekova’da yaşananlardan sonra böyle bir olayın olması zannedersem her şeyi ortaya koyuyor” dedi.

POLİSİN OLAYA MÜDAHALESİ DÜŞÜNDÜRÜCÜ

Polisin, silahlı taciz olayından hemen sonra olay yerine gelmesini de manidar bulan Dündar, şu ifadeleri kullandı: “Olayın en ilginç yanı ise şu: Normalde Cizre’de bir olay olduğunda polis ya bir saat sonra ya da iki saat sonra olay yerine gelir. Ama yaşanan bu olayda polisler bir dakika içerisinde ara sokaklardan çıkarak olay yerine geliyorlar ve beş dakika içerisinde olay yeri polis kaynıyor. Bu durum dikkatlerimizden kaçmayan bir ayrıntı. Biz bu olayın tesadüf olmadığını düşünüyoruz.”

“İLK KEZ BÖYLE BİR ŞEY YAŞANIYOR”

BDP Cizre İlçe Başkanı Esat Malkoç da, karanlık güçlerin devrede olduğunu belirterek, parti binalarına yönelik şüpheli olayı şöyle anlattı: “Mustazaf-Der’e yaklaşık 200 metre mesafede bulunan Şırnak bağımsız adayımızın büyük posteri yakılmak istendi. Yine aynı gece kapılar zorlanarak parti binamıza girildi. Binanın camları, çerçeveleri, dolapları ne varsa tahrip etmişler. Geçen hafta Yüksekova’da yaşanan olaylara da baktığımızda bazı karanlık güçlerin iş başında olduğunun işaretidir bunlar. Çünkü bu güne kadar Mustazaf-Der ile hiçbir sıkıntımız, hiçbir sorunumuz ve hiçbir husumetimiz olmadı. Bizim onlarla bir alıp veremediğimiz yok.

Daha önce parti binamıza yönelik böyle bir olay yaşanmadı. İlk kez böyle bir olay ile karşılaşıyoruz. Tabi aynı gece hem parti binamıza girilmesi ve hem de Mustazaf-Der önünde silahlı tacizin yaşanmasını düşündürücü buluyoruz.”

PROVAKASYONLARA FIRSAT VERMEYECEĞİZ

Parti olarak bir durum değerlendirmesi yaptıkları ifade eden Malkoç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgede insanları birbirine kırdırmak isteyen güçler var. Yaşanan olayla ilgili arkadaşlarımızla bir araya geldik. Bir durum değerlendirmesi yaptık. Bütün parti çalışanlarımıza ilettik. Bu tür provakasyonlarda dikkatli olmalarını tavsiye ettik. Biz buna fırsat vermeyeceğiz, dedik.”

SORULAR

Her iki olayın aynı gece olması şüphe uyandırırken, “Karanlık güçler devrede mi?” sorusu akıllara geldi.

Son günlerde yaşanan olaylarla ilgili akıllara takılan bazı sorular...

Her iki olayın aynı gece olması bir tesadüf mü yoksa bir oyunun parçası mı?

“35” plakalı bir araç şehrin içinde bir olay yapıyor, fakat polis bu aracı yakalayamıyor. Acaba polis bu duruma bir izahat getirebiliyor mu?

Yaşanan bu olaylarla birileri ortamı germeye mi çalışıyor?

Yaşanan bunca olaya rağmen neden İçişleri Bakanlığı herhangi bir araştırma yapmıyor ve bu olaylara seyirci kalıyor?

Rengi ve plakasının ilk rakamı belli olan bir aracı iki dakika içerisinde olay yerine gelen polis nasıl yakalayamıyor?

İbrahim Toprak / Doğruhaber