Patladıkça ölüm saçıyor (KÜLLİYEN ZARAR)
Düğünlerin ve özel günlerin eğlencesi havai fişek, oluşturduğu renkli görünüm kadar masum değil. Sesi, dumanı ve ışığıyla havai fişekler ayrı ayrı zararlar verebiliyor, patladıkça ölüm saçan havai fişeklerin insanlar, hayvanlar ve bitkiler üzerinde ciddi zararları kalıyor.
Enes Çetin/DOĞRUHABER
İnsanlık olarak ihtişamımızı kanıtlamak için gökyüzüne saldığımız Havai fişeklerin içeriğinde ne var? Patlama olduktan sonra bu içerik nereye gidiyor? Doğayı kirletmek pahasına gösteriş meraklısı olan insanlığın kendini kanıtlamaktaki bu denli hırsı doğru mu?
Öncelikle bir madde olarak kurşun ile başlayalım, pek çok fişeğin alev almasına yardımcı olan bu madde havai fişekler içinde olmazsa olmaz. Havai fişek patladıktan sonra kurşun günlerce atmosferde kalıyor ve tozları insanlar ve hayvanlar tarafından solunuyor. Buna ek olarak bitkilerin de metabolizmasına giriyor ve oradan da tekrar bizim vücudumuza besin olarak ekleniyor. Bebek gelişimi üzerinde ölümcül risk taşıyan bu maddenin vücutta birikmesi aynı zamanda sinir tahribatlarına da sebep olmaktadır.
HAVAİ FİŞEK NEDİR?
Havai fişeklerin kalbini, piroteknik denen düzenek oluşturuyor. "Isı, ışık, gaz, duman ve/veya ses üretmek için bağımsız olarak kendinden kimyasal reaksiyonları sürdürme yeteneğine sahip maddelerin kullanımı" olarak adlandırılan piroteknik, yüzde 75 oranında potasyum nitrat, yüzde 15 odun kömürü ve yüzde 10 kükürt maddelerini ihtiva ediyor. Köln Üniversitesi'nin bir araştırmasına göre bunlara bakır, baryum ya da stronisyum gibi kimyasal bileşenlerin de ilave edilebileceğini belirtiyor. Bunlar da havai fişeklerin mavi, yeşil ya da kırmızı ışık saçmasını sağlıyor. Yapılan araştırmalara göre havai fişeklerin ışıltılı ve renkli dünyası, yüzyıllardır pek çok insanın ilgisini çekiyor. Eldeki veriler, ilk havai fişeklerin Çin'deki Song Hanedanı döneminde (960-1270) geliştirildiğini gösteriyor. Mucidi olarak ise Li Tiam adlı rahip biliniyor. Tapınakları kötü ruhlardan korumak amacıyla kullanılan ilk havai fişeklerde ışıktan ziyade ses ön plandaydı. Patlama ne kadar gürültülü olursa, tapınağın o kadar iyi korunduğuna inanılırdı.
ATMOSFERE VERİLEN ZARAR
Alman Çevre Bakanlığı'nın verilerine göre sadece 2017 yılbaşı gecesinde havai fişekler nedeniyle atmosfere yayılan partikül miktarı 5 bin tonu buldu. Bu, motorlu taşıt trafiği nedeniyle bir yıl boyunca atmosfere salınan zararlı gaz miktarının yüzde 17'sine tekabül ediyor. Üstelik bu zararlı parçacıkların büyük bir bölümünü çıplak gözle görmek mümkün değil. Oysa insan sağlığına en çok zarar veren partikülleri bu toz zerrecikleri oluşturuyor.
MADDİ OLARAK KÜLFET
Maddi olarak bakıldığında ise rakamlar dudak uçurtacak cinsten, ülkemizde her yıl ortalama 100 ile 200 milyon TL arasında bir meblağ, kelimenin tam anlamıyla havaya uçuyor! Ancak sadece havai fişeklere harcanan meblağ değil, etrafa saçılan barut karışımı da oldukça düşündürücü.
TRAVMALAR VE İŞİTME KAYIPLARI
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Hikmet Rende, kaleme aldığı makalede renkli görüntüyü sağlayan kimyasal tozların oldukça tehlikeli maddelerden oluştuğunu söylüyor. Rende, kapsüllere renk veren şeyin metaller olduğunu ve bu metaller içinde yeşil rengi, fare zehrinde kullanılan baryumun verdiğini belirtiyor. Rende, havai fişeklerin ateşlenmesiyle birlikte meydana gelen patlamadan travmalar ve işitme kaybı oluşabileceğini söylüyor. İçinde bulunan kimyasalların, insanlarda solunum sistemi, kimyasallara karşı tahammülsüzlük, metallere karşı alerji, kalp ve kan dolaşımına zarar verebileceğinin altını çiziyor.
Özellikle "polisiklik aromatik hidrokarbonlar" bitkilerin yanı sıra insanlar için de zararlı. Kanserojen etkiye de sahip olan bu zerrecikler, kalıtımsal değişikliklere de yol açabiliyor.
KUŞLAR İÇİN BÜYÜK TEHDİT
Geç saatlere kadar süren havai fişek gösterilerinin kuşları olumsuz etkilediğini ve kuluçkadaki kuşların sesten korkarak yavrularını bırakıp kaçabilme oranları oldukça yüksek. Fişeklerin güçlü ışığı nedeniyle kuşlar göç sırasında yönlerini şaşırıp ters yöne doğru uçabiliyorlar. Bu durum sadece kuşlar için değil, diğer canlılar için de bir sorun oluşturuyor, örneğin Akdeniz sahilinde Karetta Karetta‘ların da kuluçka döneminde denize doğru yürümek için kendilerini ay ışığına göre ayarladıklarını, havai fişeklerin ortaya çıkardığı ışık, kaplumbağaları da yanıltabiliyor.
ÇÖP VE GÜRÜLTÜ KAYNAĞI
Birkaç saatlik görsel şölenin ardından havai fişeklerin yaklaşık yüzde 60 ile 75`lik bölümü atık olarak kalıyor. Karton, kâğıt, ahşap, seramik ve plastikten oluşan düzenek parçaları, kılıf ve ambalajların oluşturduğu çöpler, çatı ve sokakları kaplıyor. Ayrıca patlama sesleri hem insanları hem de park ve ormanlardaki hayvanları fazlasıyla rahatsız ediyor.