• DOLAR 32.428
  • EURO 34.589
  • ALTIN 2382.338
  • ...
Körfez Ülkeleri Neden İhvan`dan Korkuyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
İhvan, İslam âleminde ilk siyasi cemaattir. Kolları birçok ülkeye uzanmaktadır. İhvan, bütün Körfez ülkelerinin toplamının sahip olmadığı siyasi bir itibara sahiptir. Daha henüz Körfez ülkelerinde petrol yokken, Körfez halkı denizde inci avcılığıyla meşgul iken ve basit el işleriyle geçimini sağlamaya çalışırken, İhvan-ı Müslim’in siyasetle uğraşıyordu. Toplumsal meselelere eğiliyordu. İşte bu durum tabiatıyla henüz emekleme döneminde olan Körfez ülkelerinin siyasi rejimini baskı altında tutmaktadır. Siyasi bir tarihi ve birikimi olmayan bir yapının köklü siyasi ve toplumsal bir geleneğe sahip olan İhvan’dan çekinmesini garip karşılamamak gerekir.

Körfez ülkelerinin siyasi rejimi; kabile şeyhlerinin karar mekanizmasıyla sınırlıdır. Bu kabile şeyhleri, liderliğini pekiştirmek ve insanları etraflarında tutmak için ellerindeki parasal gücü kullanmaktadır. Körfez ülkelerinin siyasi yapısı, para gücüyle ayakta duruyor. Oysa bu mekanizma günümüz siyaset anlayışına uygun değildir. Bu yapıya mukabil İhvan; düşünce alanında çok büyük mesafeler kaydetmiş bulunmaktadır. Öyle ki artık İhvan sadece belli konularla değil, toplumu ilgilendiren her meseleyle ilgileniyor. Modern ile geleneği, şeriat ile demokrasiyi bir arada değerlendirerek insan hakları, kadın hakları, ifade özgürlüğü, azınlık hakları ve ötekilerin hakları gibi çok hassas konuları dikkate alan müthiş bir siyaset izliyor. İşte bu durum içe kapanık olan ve bir kişinin merkezde olduğu siyasi yapıya dayanan Körfez ülkelerinin siyasi sistemini doğrudan ve çok ciddi bir şekilde tehdit ediyor.

İhvan’ın en büyük Arap ülkesi olan Mısır’da yönetime gelmesi onlara ayrıca yeni açılımlar sağlayacaktır. Bulundukları konum Amerika’yla, Avrupa’yla ve diğer dünya ve bölgesel güçlerle temasa geçmelerini sağlayacaktır. İhvan’ın bu ülkelerle geliştireceği sağlam ilişkiler ve bu ilişkiler neticesinde elde edeceği güçlü konum; zayıf ve köksüz körfez ülkelerinin siyasi sistemini tehdit etmektedir.

Körfez ülkeleri siyasi rejimi İslam’ı kişisel bakış açılarına göre değerlendirme konusunda ısrar ediyor. Bu bağlamda İslam’ın “ululemre itaat” emrini kendi taraflarına çekerek insanların körü körüne kendilerine itaat etmelerini istiyor. Onlara göre yöneticilere mutlak itaat esastır. Ona itiraz etmek, ona nasihat etmeye kalkışmak, onu eleştirmek ya da onu hesaba çekmek; işte bütün bunlar yönetime karşı gelmek olarak değerlendirilmektedir. Onlara göre bu fitneden başka bir şey değildir. Körfez siyasi sisteminde yöneticiler ancak alkışlanır. Yöneticilerin zulmü ve zorbalığı görmezden gelinir. Bunu destekleyen ve bu düşünceyi yayan zayıf karakterli, maslahatına düşkün bazı âlim müsveddeleri de ortaya çıkınca sistemin siyasi ve dini ayağı tamamlanmıştır. İşte İhvan, bu sistemi tehdit ediyor. Çünkü İhvan; İslam’ı yöneticilere yaranacak şekilde tefsir etmiyor. İhvan’ın özgün ve özgür İslami anlayışı bu sistemlerin ayakları altından halıyı çekiyor. Körfez ülkelerinde yaşayan sıradan insanların İhvan’ın etkisiyle İslam’ı özgün ve özgür bir şekilde anlama ihtimalleri Körfez ülkelerinin dayandığı düşünce yapısını tehdit ederek yöneticileri derin kaygılara sevk ediyor.

Kudsul Arabî, İbrahim Ebu Avvad
Çeviri: Mücahid Temel/doğruhaber için tercüme edilmiştir

Bu haberler de ilginizi çekebilir