• DOLAR 32.34
  • EURO 34.879
  • ALTIN 2393.529
  • ...
 İslami Uyanış Karşısında Siyonist Rejimin Çaresizliği
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Amerika eski savunma bakanı bölgenin, Osmanlı imparatorluğunun yıkılışından sonraki en büyük değişimi yaşadığını ileri sürmektedir. Gelişmeler bölgenin stratejik çerçevesini etkiler mahiyettedir. Jeostratejik bu deprem bölgenin altyapısını sarsacak mahiyettedir. Gelişmeler bölgedeki oyuncularının konumlarını değiştirmekte ve bölge haritasını değişime uğratmaktadır.

İslami Uyanışın Siyonist Rejim İçin Oluşturduğu Tehlike
Siyonist rejimin güvenlik ve istihbarat makamları İslami uyanışı bu rejimin önündeki büyük tehlike olarak algılıyorlar. Bölgedeki İslami hareketlerin güçlenmesi geniş ufukları oluşmasına sebebiyet vermektedir. Bölge ülkelerinde Müslümanların seçimleri kazanması bunun göstergesidir. İslami grupların gelecekte hâkimiyeti ele alması Siyonist rejimi kara kara düşündürmektedir.

İran’ın nükleer enerji faaliyetleri bu rejimde büyük endişelere yol açmakta, gelişmelerin Siyonist rejimin varlığını tehlikeye düşüreceği kara kara düşündürmektedir.

Bazı Siyonist uzmanlar sürecin devam etmesi halinde İsrail’in Batılı ülkeler nezdinde bile meşruiyetini yitireceğini ve şiddetli inzivaya sürükleneceğini ileri sürüyorlar.

Siyonist makamlar Lübnan ve Gazze’deki direniş merkezlerini büyük stratejik tehdit olarak görüyorlar. Bu tehdidin devam etmesi Siyonist rejimin yöneticilerini kara kara düşündürüyor.

Avrupa’daki ekonomik kriz Siyonistlerin işini daha da zorlaştırıyor. Zira Siyonist rejimin en fazla ihracat yaptığı bu ülkelerdeki kriz, sorunları gittikçe arttıracağı benziyor.

İslami Uyanışın Siyonist Rejimde Oluşturduğu Sarsıntılar
Siyonist rejimin yöneticileri, İslami uyanışın devam etmesi halinde önemli değişikliklerin yaşanacağına inanıyorlar. Bu rejimin insani ve ekonomik olarak yıpranacağı, Mısır gibi yeni cephelerde mücadeleye yönelmek zorunda kalacağını ileri sürüyorlar. Özellikle bölgede Siyonist rejim aleyhinde kurulan hükümetlerin bu rejimde korkuya yol açtığı ileri sürülürken, bölgedeki değişikliklerin bugünkü stratejik yapıyı değiştirip öngörülenin dışında bir ortamın oluşacağına dikkat çekilmektedir.

Böylece Siyonist rejim fırsatları bir bir yitirmekte, güvenliğinin olmadığı bir ortama doğru sürüklenmektedir. Böyle bir ortamda Siyonist rejimin varlığını sürdürmesi gittikçe zorlaşmaktadır.

Bölgedeki değişiklikler karşısında Siyonistler aşağıdaki tedbirlere başvuruyorlar:

a–Stratejik Tedbirler
Siyonist rejim müttefiklerini bir bir yitirmektedir. Örneğin, Mısır ve Türkiye ile yaptığı yıllık tatbikatın sona ermesi bunun göstergesidir.

Diğer taraftan Siyonist rejimin doğu bilimcilerinden Yusi Verter bölgedeki değişiklikleri Arap tsunamisi olarak nitelendirerek, bunun Siyonist rejimi güvensizliğe sürüklediğini bildirir. Siyonist rejimin gelişmelere dikkat edip güvenliği için bütün güçlerini harekete geçirmesinin gerekliliğini ileri sürer. Gelecekte güvenlik anlaşmalarının ya yapılmayacağını ya da değişiklikleri hakimiyeti ele alan Arap ülkelerinin yapacağını dile getirir.

Siyonist rejimin diplomatlarından İtamar Life şunlara dikkat çekmektedir: Bölgedeki değişiklikler Siyonist rejiminin gelecek için daha fazla staretejik ve taktiksel hazırlıklara sahip olmasını gerektirmektedir.

Siyonist proflardan Efrahim Yair ve Tamar Hermann ise; Mısır’da İslamcıların güçlenmesiyle bu ülke ile uzlaşma anlaşması olduğu gibi kalacak ve resmen bozulmayacak. Ancak ilişkiler sarsılacak ve her iki ülke arasında “ne savaş, ne barış” gibi bir ortam oluşacak.

b–Askeri Tedbirler
Bölgedeki inkılaplara karşı durmaya çalışan Siyonist rejim Mısırla arasında güvenlik duvarı inşa edecek. Netanyahu bundan çokça bahsettiği görülüyor. Siyonist rejim Mısır sınırına epeyce askeri yığınak yapmış durumda. Siyonist rejimin piyade güçleri de sınıra sevk edildi. Siyonist rejimin ordu komutanlığı batı taburunu Sina’da olağanüstü halde tutmayı tasarlamaktadır.

Siyonist rejim ABD ile büyük bir askeri tatbikata hazırlanıyor. Bundan hedef, bölgedeki olası tehditlere karşı koyma imkânını arttırmak. Ancak gelişmeler Siyonist rejimin tek başına güvenliğini sağlayamayacağı, başkalarının yardımına ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. Bundan dolayı Siyonist rejim ağır mali ve insani kaynaklara ihtiyaç duymaktadır. Klasik ve gerilla savaşlarına karşı kaynaklarını arttırması gerekiyor. Bütün bunlar Siyonist rejimin ordusuna olan güvenin yıkılmasına yol açmaktadır. Siyonist ordudan yapılan açıklamada, ordunun 33 gün savaşında yediği darbelerin açtığı gediklerin henüz kapanmadığı ileri sürülmektedir.

c- Siyasi Tedbirler
Bölgede beklenmeyen İslami uyanış hareketleri Siyonist rejimde derin şok etkisi yapmıştı. Bütün bunlara hazırlıksız yakalandı. Siyonist rejimin güvenlik birimleri, bu rejimin bölgedeki büyük değişime karşı yeni bir yapılanmaya gitme imkânına sahip olmadığını itiraf ediyorlar. Ancak bölgedeki değişikliklere karşı eski gücünü koruma, bölgede inkılap yapan ülkelerde İslami sistem yerine demokrasinin gelişmesi için propaganda yapma, Arap ülkelerinin elebaşlarıyla ilişkilerini sürdürme ve Müslüman halklar arasında fitnelere yol açma gibi yoğun bir çaba içerisinde olduğu görünmektedir.
Ancak bütün bunlara rağmen İslam dünyasındaki değişim Siyonistler için bölgeyi her geçen gün daraltmakta ve bu rejimin varlığını karşı konulmaz tehlikelere doğru sürüklemektedir. Siyonistleri kara kara düşündüren, gelişmeler karşısında bu coğrafyada gelecekte varlık göstermesinin gittikçe zorlaşacağıyla ilgili inancın pekişmesidir.

Kaynak: Xebergozariyé Pars
Çeviren: Hanefi Aydın

Bu haberler de ilginizi çekebilir