• DOLAR 32.448
  • EURO 34.76
  • ALTIN 2439.979
  • ...
Kardeşlerimizi Müstekbirlere Muhtaç Ettirmeyelim!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ENES DURMAZ – DOĞRUHABER

Irak Bölgesel Kürt Yönetimi`nin (IKBY) merkezi hükümetin kendilerine yönelik görevlerini yerine getirmediği gerekçesiyle gerçekleştirdiği referandumun etkileri gündemdeki yerini koruyor. Gerek Irak merkezi hükümetin, gerekse de komşu diğer ülkelerin liderleri referandum karşıtı söylemlerini sürdürüyor. Bir yandan da uygulamaya konulacak yaptırımlar konuşuluyor. Tüm bunların yanı sıra IKBY`nin yaptığı bu referandumun emperyalistlere hizmet ettiği ve İsrail`in bundan memnun olduğu da dillendiriliyor. Referandumu ve bu sert söylemleri gazetemize değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Yılmaz, “Kardeşlerimizi emperyalistlerin insafına terk etmeyelim” dedi. Ümmeti bölen şeyin sınırlar olmadığını, kavmiyetçilik-mezhepçilik olduğunu söyleyen Yılmaz, “Ümmetin maslahatı Irak`ın birliği, bütünlüğü değildir. Ümmetin maslahatı, bütün Müslümanların, bütün İslam coğrafyasının, siyasi birliğinin sağlanmasıdır.” şeklinde konuştu.     

İSLAM COĞRAFYASININ SINIRLARINI EMPERYALİSTLER BELİRLEDİ

İslam coğrafyası sınırlarının emperyalistler tarafından çizildiğini anımsatan Yılmaz, “Malumunuz 1. Dünya savaşından sonra Osmanlı`nın yıkılmasıyla beraber İslam coğrafyası ulus devletlere, hatta aynı ulustan, kabileden olanlar birkaç devlete bölündü. Sınırları orada yaşayan insanların değil de İngilizlerin, İtalyanların, Fransızların çizdiği herkesin malumudur. Dolayısıyla bu devletler kurulurken emperyalistlerin rızasıyla onların taleplerini Batılılaşma, İslam`dan uzaklaşma ve batılı değerlerin İslam coğrafyasına yerleşmesini kabul edenlerle bu devletler kuruldu. Bu şartlar altında devletler kuruldu. Yıllarca da herkesin malumudur Türkiye dâhil Osmanlı bakiyesi olan bu coğrafyalarda ulus devlet olarak ortaya çıkan yapıların temel hizmeti bu olmuştur. Bu, Cezayir`den tutun da Asya`ya kadar İslam coğrafyası maalesef işgalcilerin isteklerini yerine getirecek olan idarecilere teslim edilmiştir. Dolayısıyla bu gerçek önümüzde varken ona göre düşünmek lazım. Bugün mevcut ülkeler emperyalist ülkelerle, Haçlı zihniyetine sahip olan ve Müslümanları yok etmeyi, sömürmeyi, İslam coğrafyasının her türlü ekonomik zenginliğini sömürmeyi düşünen bu güçler amacından vazgeçmiş değil. Bunu biliyoruz. Ve şu an mevcut İslam coğrafyasındaki ülkelerin kaçı emperyalistlere aykırı çalışıyor. Onlara rağmen, isteklerine rağmen çalışıyor.” dedi.

KENDİ HALKININ GELECEĞİNİ BELİRLEMEK ONLARIN HAKKIDIR

HÜDA PAR olarak yapılan referanduma saygı duyulması gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Siyonist ve emperyalist ülkelerle iç içe olan ve onları dost-müttefik kabul eden ülkelerin yönetimlerin ve yöneticilerin bir şeyi söylerken önce dönüp kendilerine bakması gerekir. Biz ne kadar temiziz? Biz ne kadar masumuz? Suçladığımız konularla ilgili biz ondan ne kadar beriyiz diye kendilerini yoklamaları gerekir. Maalesef bu yok. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi`nin iddiası merkezi hükümetin bu ortaklıktan kazançlı çıkmaya çalıştığı ve üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği yönündeydi. İKBY de ‘Yıllardır uyarmamıza rağmen de bunu yapmadı ve bizler de kendi hakkımızı kullanıyoruz` diyor. Bizler de HÜDA PAR olarak kendi halkının geleceğini belirlemek onların hakkıdır. Halk ne derse o olsun dedik. Evet de hayır da çıksa tüm komşular buna saygı duysun dedik. Bizim yaklaşımımız buydu. Dolayısıyla bunun arkasında emperyalistlerin, komşuların ve merkezi hükümetin çıkarları ve kaygıları var. Dolayısıyla kendi ekonomik ve siyasi kaygılarını Kürdistan üzerinden gerçekleştirmek istiyor. İran`ın da belli bazı hesapları var. Türkiye`nin de ve merkezi hükümetin de. Ama bu bağımsızlık referandumu denklemde bazı değişiklikler yapıyor. Bu değişiklikler komşu ülkelerin hesabına gelmiyor. Diyorlar ki ‘Küçük bir bölgesin, Emperyalistler seni destekleyecek, onların oyuncağı olacaksın.` Bunu söyleyen kim? Gırtlağına kadar emperyalistlerle ilişkide olan, onları dost ve müttefik kabul edenler.” şeklinde konuştu.  

ÜMMETİ BÖLEN SINIRLAR DEĞİL, KAVMİYETÇİLİK VE MEZHEPÇİLİKTİR

Duygusal kopuşun gerçekleşmesiyle ümmetin bölüneceği tehlikesine dikkat çeken Yılmaz şöyle konuştu; “Burada yapılması gereken şey onlara savaş açarak, açlıkla tehdit ederek, perişan ederek oradaki yönetimi değiştirme ya da onlarla çatışma savaşma gibi seçenekleri düşüneceklerine Ümmetin maslahatını düşünsünler. Ümmetin maslahatı Irak`ın birliği, bütünlüğü değildir. Ümmetin maslahatı, bütün Müslümanların, bütün İslam coğrafyasının, siyasi birliğinin sağlanmasıdır. Sınırlar İslam coğrafyasını bölüyor olabilir ama ümmeti bölen sınırlar değil, ümmeti bölecek olan kavmiyetçilik ve mezhepçilik ile Müslümanların arasına fitne sokulması, Müslümanların birbirine düşmanlaştırılması, duygusal bağın kopuşudur. Bu vesileyle bu duygusal kopuşun meydana gelmesi ümmeti böler. Sonuçta buradaki halk da bağlı bulunduğu merkezi hükümetin yönetimini beğenmediği için bir referandum yapmıştır. Bunun arkasında başka bir şey aramaya gerek yok. İsrail destek veriyor diye, onları hemen siyonist ilan etmek, siyonizm`e hizmet eden bir ülke olarak suçlamak… Peki, Türkiye ne yapıyor? En fazla ekonomik ilişkili çıkarı İsrail ile değil mi? Dolayısıyla şimdiki iktidar da bu devletin geçmişini unutmadan, İslam`a-Müslümanlara verdiği zararı unutmadan ona göre hareket etmesi lazım. Hatta bu zararı telafi etmesi lazım. Oradaki insanları emperyalistlerin kucağına atmaması lazım. Onlara muhtaç hale getirmemesi lazım. Eğer oradaki insanlar siyonistlerin desteğine muhtaç hale gelmişse bu, İslam ülkelerinin ve Müslümanların ayıbıdır. Müslümanlar kardeşlerine sahip çıkmalıdır.”

ÜMMETİN BİR SİYASİ BİRLİĞİ YOK Kİ ÜMMET BÖLÜNSÜN VEYA PARÇALANSIN

“Ümmet dediğimiz şey Kürt, Türk, Arap, Fars fark etmeden Müslümanların Kelime-i Tevhid bayrağı altında birleşmesidir.” İfadelerini kullanan Yılmaz, “Yoksa Fars, Arap, Türk bayrağı altında birleşmesi değildir. Dolayısıyla bunun gerçekleştirilmesi gerekir. Yoksa şu anda sınırları emperyalistler tarafından çizilen hiçbir ülke Ümmeti tek başına temsil etmez. Hiçbir ülkenin yöneticisi ümmetin başı değildir. Ümmetin konsensüsle seçtiği bir lider yoktur. Dolayısıyla ümmetin bir siyasi birliği yok ki ümmet bölünsün veya parçalansın. Emperyalistlerin oyunları, sömürü planları ve tuzakları vardır. Bu oyunları bozmak İslam ülkelerinin liderlerine düşer. Suriye`de bu tuzağa düşüldü ve Suriye harap oldu. Suriye`nin komşuları tarafından içişlerine müdahale edildi ve emperyalistler bunu bahane bilerek gelip oraya çöreklendi ve komşular dahi o mezalimi sadece seyrediyor. Rusya ve Amerika orayı kendi arasında paylaşıyor o bölgeleri. Eğer komşu ülkeler buradaki hatalarını tekraralarsa Irak`ı da bu hale getirecekler.” dedi.

KARDEŞLERİMİZİ EMPERYALİSTLERE MUHTAÇ ETMEYELİM

Yılmaz son olarak şu çağrıda bulundu; “Asabiyet duyguları kabarmasın. Oradaki insanlar da Müslümandır ve kardeşlerimizdir. Kardeşlerimize el atalım. Sahip çıkalım. Onların emperyalizmin kucağına düşmesine, onları emperyalistlerin desteğine muhtaç hale gelmesine müsaade etmeyelim. Bizler destekleyelim, biz sahiplenelim ve hep beraber iyi komşu olarak yaşayalım.” 

Bu haberler de ilginizi çekebilir