Betül Acar / Doğruhaber

Recep ayı kameri ayların yedincisidir. Recep ayı hiç şüphesiz hayır ve bereket aylarının başlangıcı ve anahtarıdır. Ebu Bekir Verrak: Recep ekim ayı, Şaban sulama ayı, Ramazan da biçme ve ürün toplama ayıdır. Ebu Bekir Verrak bir benzetme daha yaparak şöyle demiştir. "Recep ayı rüzgar gibidir, Şaban ayı bulut gibidir, Ramazan ayı da yağmur gibidir. Yıl bir ağaç gibidir, Recep ayı ağacın yaprakları, Şaban ayı dallarının, Ramazan ayı da meyvelerinin yetişip olgunlaştığı aydır. Müminler ise o meyvelerin toplayıcılarıdır. Recep Allah'ın ayı, Şaban, peygamberimizin, Ramazan da ümmetin ayıdır.”

Şaban ayı, Hz. Aişe validemizin sözlerine göre Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) nerde ise Şaban'ın tamamını oruçla geçirirdi. Yüce peygamber (s.a.v) şöyle söylemiştir. "Gücünüz yettiği kadar Allah'a ibadet edin, siz usanmadıkça Allah sizden usanmayacaktır. Üsame bin Zeyd, Efendimize:

-Ya Resulallah ! Hiçbir ayda Şaban ayında tuttuğunuz oruç kadar (nafile) bir oruç tutmuyorsunuz, neden? Efendimiz;

-Bu ay, Recep ayı ile Ramazan ayı arasında Şaban ayıdır. Şaban ayında ameller alemlerin rabbine, Kâinatın yaratıcısına arz olunur. Ben istiyorum ki benim amelim, ibadetim, ben oruçlu iken Cenabı Hakka arz olunsun.

Onun için ki Fahri Kainat Efendimiz kendisine gönül veren, onun sünnetini ihya edip Allah'ın rızasını kazanmak isteyen müminlere; mümkün mertebe şaban ayının günlerini oruçlu, özellikle de Ber'at gecesini ibadetle, salavatla, Kur'an okumak ve dua etmekle geçirsinler tavsiyesinde bulunmuştur. Ramazan ayının önemini ve hayata getirdiği bereketi, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) şaban ayının son gününde ashabına yaptığı bir konuşmada şöyle dile getiriyor.

"Ey insanlar! Büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınıza geldi. Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazları meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan, başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır. Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farzı yerine getirmek yerine geçer. Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin zorluklarına sabretme ve dayanma ayıdır. Sabrın karşılığı da ancak cennettir. Bu ay yardımlaşma ayıdır. Bu ay müminlerin rızkının arttırıldığı aydır. Bu ayda her kim oruçlu bir mümine iftar yemeği verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiç bir şey eksiltilmeden iftar yemeği verene de oruç tutan kadar sevap alır. Peygamber Efendimiz konuşmasını şöyle sürdürüyor: "Ramazan ayının başlangıcı rahmet ortası mağfiret, sonu ise cehennem azabından kurtuluştur. Öyleyse bu ayda dört şeyi bolca yapın! Kelime i şehadeti bolca söyleyin, bol tevbe edin, Allah'tan cenneti isteyin, cehennemden Allah'a sığının. Kim oruçlu bir insana su verirse Allah ona benim havuzumdan öyle bir su içerecektir ki o cennete gidinceye kadar bir daha susuzluk duymayacaktır.” Rabbim bize bu ayları en iyi bir şekilde geçirmemizi nasip eder. inşallah.