Kafkasya`nın unutulmaz mücahidi: Şeyh Şamil
Gönüllü dağlılardan oluşan küçük ordusuyla 25 yıllık mücadelede Rus Çarlık İmparatorluğuna diz çöktüren Şeyh Şamil, vefatının 146`ıncı yıl dönümünde rahmetle yâd ediliyor.
Âlim ve büyük bir İslam mücahidi olan, aynı zamanda Kafkas dağlarının kartalı olarak adlandırılan ve İslam gençliğine mücadelesiyle örnek olan Şeyh Şamil, bundan 146 yıl önce 4 Şubat 1871 tarihinde hayata gözlerini yumarken, adı bugün bile gönüllerde ve İslami mücadele sahasında yaşıyor.
Rus Çarlık İmparatorluğu'nun Karadeniz ve Hazar Denizi arasındaki geniş alanlar üzerinde hâkimiyet kurmasıyla bu bölgelerde Müslümanlara yönelik büyük zulümler icra etti.
Bu zulümlere karşı ise en ciddi karşılığı Şeyh Şamil verdi. Şeyh Şamil'in mücadelesi tüm Rus yönetimine karşı Kuzey Kafkasya'da Müridizm'in yayılmasıyla başladı. Şamil, Kafkasya'da "kurtuluş yolunu arayan" Nakşi tarikatına tabi olan müridleri "cihad" kavramıyla birleştirerek Rus hâkimiyetine karşı koydu.
Şeyh Şamil'den önce İmam Kadı-Molla, Dağıstan'da önemli popülerlik kazanmıştı. Ama mücadelede çok başarılı olamadı, 1832 yılında vefat etti. İki yıl sonra onun halefi İmam Hamzat oldu; ancak kan davası üzerine Avarlar onu camide öldürdüler. Kafkasya'da üçüncü İmam ilan edilen kişi olağanüstü savaş ve yöneticilik yeteneğine sahip olan İmam Şamil oldu. Şamil 1797 veya 1799 yılında Dağıstan'ın Gimri köyünde dünyaya geldi. İyi bir eğitim almıştı. Şamil, ilk zamanlar Kadı-Molla'nın saflarına katıldı ve hızlı bir ilerleyiş sağladı. Kadı Molla'nın ölümünden sonra Hamzat'ın en yakın müridlerinden oldu ve imamlığa da 1834'de Hamzat'ın öldürülmesiyle geçti. İmam Şamil, böylece müminlerin Kafkasya'daki manevi ve yönetici lideri ve aynı zamanda cihadın komutanı oldu. Şeyh Şamil'in en büyük başarısı, dağlılardan düzenli bir ordu oluşturması ve Çeçenistan ile Dağıstan topraklarında "İslam Şeriat Hukuku" temelinde gerçek bir devlet kurmayı başarmasıdır.
Rusya bir türlü Şamil'le baş edemiyordu
1827 yılında, Kafkasya'daki büyük zulümlerle ün yapmış olan Ermolov'un istifasını takiben gelen diğer generaller de Şeyh Şamil'i yok etmeye çalıştılar. Şeyh Şamil'e karşı generaller, ordular gönderdi ve tuzaklar kurdular, ancak her zaman bu olaylar Rus askerlerin ağır kayıplar vermesiyle sona erdi. İstedikleri sonucu bir türlü elde edemiyorlardı. Şamil, zaman zaman ağır hasar gördü, ama her zaman güçlerini yeniden toparlayıp Ruslara karşı koymaya devam etti.
Kafkas savaşı iki devlet arasında bir çatışma haline dönüşmüştü. Büyük bir otoriter imparatorluk Rusya ve küçük bir imamlık İçkeriya. Tabii ki bu çatışmada Rus karşıtı çevreler de rol oynadı. Mesela Osmanlı istenilen seviyede olmasa da Şamil'e destek verdi. Ama Şamil'in mücadelesindeki en önemli omurgası Çeçenistan'daki özgürlük sevdalısı müridleri ve Kafkasya'daki Ruslara itaat etmek istemeyen insanlar oldu. Savaş gittikçe şiddetlendi. Çeçenler ve Dağıstanlılar için verilen kayıplar çok büyüktü.
Şeyh Şamil'in kurduğu İmamlık devletinin ekonomik tabanı zayıftı. Ruslar tüm ticaret yollarını kontrolde tutuyordu. Şeyh Şamil, kendi kaynaklarını güçlendirmek için "baskın ekonomisi" uyguluyordu. Yani Ruslara saldırmak ve ganimet elde etmek… Bu çok zordu. Toplanan vergiler yetmiyordu. Zaten savaş halinde olan halka, Şeyh Şamil kendisi yardım etmek için çabalıyordu. Ruslar bu durumu fırsat bilip halkın önünde Şeyh Şamil'i zayıf düşürmek için yeni uygulamalara geçtiler.
Ekonomik baskılar sonrası hainler türedi
Ruslar, Müslümanları tamamen ablukaya aldı. Müslümanları etkileyen zorluklar çok uzamıştı. Müslümanlara, ailelerine yaşam ve geçim araçları elde etmek için zaman bile yetmiyordu. İşte o zaman mücadele onlara çok ağır gelmeye başladı. Şamil'e karşı bazı gruplar çıkmaya başlamıştı. Ruslar Müslümanlara gıda getiren yolları kesmişlerdi. İmam'ı sevmeyenler Rusların etrafında toplanmaya başlamıştı. Hainler yavaş yavaş Ruslarla işbirliğine başladı. Şeyh Şamil'in zayıf yerlerini göstermeye ve Hıristiyanların önünde durarak Müslümanlara karşı savaşmaya başladılar. Ve Ruslar kendilerini destekleyenleri mal ve mülkle mükâfatlandırdı. Zorluklar içerisinde yaşam mücadelesi veren halk, bu hainler tarafından kandırılmaya başlandı. Ve böylece zaten cam gibi olan, Şamil'in büyük mücadelesiyle oluşturulan Müslümanların birliği yavaş yavaş kırılmaya başladı. Hainler bu dönemde hareket etmek için büyük fırsatlar elde ettiler.
Rus yetkililer Kuzey Kafkasya'da Müslümanlarla olan ilişkilerinde daha esnek bir yaklaşıma geçti. Yerel elitlerin temsilcilerine aktif olarak idari yapıda yer verdiler. Yerli asker-polis güçleri oluşturuldu. Cihada karşı olan "mollalara" cihadın gereksizliğini, Ruslarla barış yapmalarının daha iyi olacağını halka anlatma görevi verildi. Önce hiç bir değeri olmayan bu "mollalar" artık elit bir sınıf haline gelmişti. İstedikleri gibi İslam'a yorum getiriyorlardı.
25 yıllık mücadele sonrası esaret
Bütün bunlar Şeyh Şamil'in güçleri üzerinde Rus ordusunun sayısal ve teknik üstünlüğü ile birleştiğinde Kafkasya'daki durumu tersine çevirmek için 1850-1851 yılında Ruslara bir fırsat doğdu. Kırım Savaşı, Şamil'e biraz mühlet verdi, ama sonra akıbeti geldi. Dış desteği de kesilmişti, Osmanlı kendi problemleriyle boğuşuyordu. Şamil öylece zayıf düştü ve Ruslar Şamil'i yine hainlerin tuzağıyla barış görüşmeleri adı altında Gunip köyüne çağırdıklarında 1859'da esir aldılar. Şeyh Şamil 25 sene mücadele verdi. Esir olduktan sonra Rus imparatoru verdiği söz üzerine onu Mekke'ye gönderdi ve 1871'de Medine'de şubat ayında vefat etti ve Cennet'ul Baki'de defnedildi.
Zaman değişti ama hainler bitmedi
Şeyh Şamil, başta Kafkasyalılar olmak üzere tüm Müslümanların kalbinde hâlâ yaşıyor. Onun başlatmış olduğu mücadele bugünlerde Çeçen ve Dağıstan Müslümanlarının Ruslara karşı verdiği mücadeleyle halen devam ediyor. Ama bugünün hainleri de tıpkı o günlerdeki gibi Müslümanlara en büyük zararı verenler oldu.
1990'larda başlayan yeniden özgürlük mücadelesindeki 23 yıl, sanki Şamil'in dönemindeki gibi benzer etaplarla devam ediyor. Müslümanların birliğini bozan Rus yanlısı hainler türedi ve Müslümanlara en büyük engel olarak duruyorlar. Bu hainlerin güdümünde hareket eden bazı din adamları gayr-i Müslimlere karşı cihadın gereksizliğini anlatıyor. Aynı şekilde hainler, Müslümanlara karşı Rusların yanında ve hatta önünde yer alarak savaşıyor.
Şeyh Şamil'in takipçileri ve torunları halen Kafkasya'da her gün öldürülüyor. Bugün Şeyh Şamil'i anarken onun yolunu devam ettiren ve İslam'ın yükselişi için Kafkasya'da şehid olan tüm mücahitlere ve onların ardından kalanlara dua isteyen Çeçen halkı, tüm Müslümanların yardımını bekliyor. "Allah, kâfirler istese de istemese de nurunu tamamlayacaktır." ayetini hatırlatan Çeçen halkı, "Şamiller yaşıyor ve hep yaşayacaklar" diyerek, tarih boyu verdikleri mücadelenin sonlanmayacağını vurguluyorlar. (Riyad Makaev-İLKHA)