Yıllar önce bir gün ablamla birlikte bir yakınımızı ziyarete gidiyorduk. Yolda ablamın bir arkadaşıyla karşılaştık. Üstünde geniş ve sade bir pardesü, omuzlarının üzerine bırakılmış siyah başörtüsü, ayaklarında ise dikkat çekmeyen ayakkabılar vardı. Yüzünde makyajdan eser yoktu. Rabbimizin emrettiği şekilde, onun rızasına uygun bir biçimde örtünmüştü. Müslüman bir bayana yakışan da buydu. Ona çok özenmiştim ve o gün ben de onun gibi örtünmeye karar vermiştim. O bana gerçek kimliğimi hatırlatan iyi bir örnek olmuştu.

Aradan yıllar geçmişti... Maalesef şimdi, imrendiğim ve hayranlıkla baktığım hakkıyla örtünen o tesettürlü ablalarım artık yok denecek kadar az. Artık onlar gibi örtünen bayanları görmekte zorlanıyorum. Onların yerini şık, modern, parfümünün kokusu kendisinden önce gelen tesettürlüler almış durumda.
 

Ne yazık ki eskiden çok yaygın olan geniş, sade pardesülerin yerini dar pardesüler, birbirinden renkli şık tunikler, omuz üzerine bırakılan başörtülerin yerini yaka altına giren deve hörgücü şeklini almış başörtüler, o düz ayakkabıların yerini yüksek topuk ayakkabılar, tertemiz nurlu yüzlerin yerini de makyajın nurunu götürdüğü yüzler almıştı. Bu şekilde giyinmenin İslami çizgilere göre belirlenmiş örtünmeyle bir alakası yoktu. Buna tesettür denemezdi. Ne olmuştu bize? Bu değişim nedendi? Aradan geçen yıllar neyi değiştirmişti ki biz tesettürümüzden bu kadar taviz verebilmiştik. Oysa Rabbimiz bizlere şöyle buyurmuştu:’’ mümin kadınlara söyle başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Ziynetlerini, süslerini göstermesinler’’ (Nur 31)
 

Ayet açık, hüküm belliydi. Mümin kadınlara nasıl örtünmesi gerektiği bildirilmişti. Bilmiyor muyduk bu ayeti? Unutmuş muyduk? Ya da biliyorduk da nefsimiz ondan önce mi geliyordu bizim için? Belki de farkında olmadan tesettürümüzü modaya kurban vermiştik. Müslüman bayanlara moda adı altında gerçekte tesettürle bağdaşmayan o kıyafetleri giydirip onları örtünmedeki manadan uzaklaştırdılar. Oysa tesettür Müslüman kadının kimliğidir ve bizim kimliğimizin nasıl olacağını yüce Allah belirlemiştir, her yıl çeşit çeşit tesettür modası çıkaranlar değil.

 

Zamanın Zeynep’leri, Sümeyye’leri, Fatıma’ları seslenişim sizlere! Tesettüre uymayan o kıyafetleri giymeyelim. Kendimizi modaya ve onun takipçilerine değil Rabbimizin bizim için belirlediği İslam’daki örtünme esaslarına göre şekillendirelim. Böylece yetişmekte olan nesiller günümüz tesettüründeki yanlışların farkına varabilsin.

Rabbim hepimize örtünün ve örtünmenin maksadını kavramayı ve İslami bir şuurla iç içe yaşamayı nasip eylesin. Amin…

 

Arzu Aşkın / Şanlıurfa (Siverek) - Yaş: 20

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.