'Orucumuz sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret olmamalıdır'
Batman İl Müftüsü Hasan Çağlar, oruç tutan ve küçük bahanelerle oruç tutmayanlara önemli tavsiyelerde bulundu.
Orucun insanları her türlü kötülüklerden alıkoyması gerektiğini söyleyen Batman İl Müftüsü Hasan Çağlar, orucun sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret olmadığını belirterek önemli tavsiyelerde bulundu.
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayı bugün başladı. Ramazan ayında kimlerin oruç tutup kimlerin tutmaması gerektiği ile ilgili görüşlerini aldığımız Batman İl Müftüsü Hasan Çağlar, aydınlatıcı bilgiler verdi.
Oruç tutmanın İslam’ın temel şartlarından olduğunu belirten Çağlar, “Orucun bir insana farz olması için bazı kurallar vardır. Oruç; Müslüman olan, buluğ (ergenlik) çağına ermiş, aklı, sağlığı yerinde olan ve mukim olan insanlar üzerine farzdır. Çokta zorlanmamaları kaydıyla 10 yaşından sonra çocukların oruç tutmaları tavsiye ediliyor. Buluğ çağına ermiş, aklı yerinde olan, sağlığı yerinde olan ve seferde olmayan insanın oruç tutması lazım. Seferdeki insanlar da bir tehlikeyle karşı karşıya kalacağına inanıyorsa oruç tutmayabilir. Daha sonra kaza eder. Ama günümüzdeki yolculuklar daha da kolaylaşmıştır. Bu yüzden yolculuklarda tutabiliyorsak daha iyidir.” ifadelerini kullandı.
“İslam dini insanlara zarar veren hiçbir şeyi emretmez”
Oruç tutup tutmamanın hastaların durumuna göre değiştiğini vurgulayan Çağlar, “Hasta olan insan eğer oruç tuttuğunda sağlığı bozuluyorsa veya o hastalığın iyileşmesi gecikiyorsa tutmaması daha iyidir. Çünkü İslam dini insanlara zarar veren hiçbir şeyi emretmez. Kalp hastalığı, kanser, böbrek hastalığı, yüksek tansiyon, şeker gibi hastalığı olan insanların oruç tutmamaları daha iyidir. Olabilir ki oruç tuttuğu zaman bu onun ölümüne sebep olabilir. Bazı insanlar, ‘ölsem de oruç tutacağım’ diyor, bu yanlıştır. Çünkü dinimiz böyle emretmiyor. Allah, ‘hasta iseniz, hastalıktan iyileştikten sonra tutunuz’ diyor. Eğer iyileşmesi mümkün olmayan bir hastalıksa o zaman bu kardeşlerimiz hiç tutmazlar, fidye verirler.” dedi.
“İnsan kendini kandırabilir ama kesinlikle Allah’ı kandıramaz”
Küçük bahanelerle oruç tutmamakla insanın Allah’ı değil sadece kendini kandırmış olacağını söyleyen Çağlar, şunları ifade etti: “Allah, ‘ya bana ibadet edin’ der yahut, ‘bana ibadet niyetiyle fakirlere, muhtaçlara yardımda bulunun’ diyor. Gerçek mazereti olan insanlar oruç tutamıyorlarsa fidye verirler. İnançlı bir doktor hastasına oruç tutmamasını istiyorsa o vatandaş o doktorun tavsiyesine uymak zorundadır. İlerde iyileştikten sonra kaza eder. Yaşlılarda aynı şekilde oruç tutabiliyorsa tutarlar ama tutamıyorlarsa fidye verirler. Küçük bir baş rahatsızlığından dolayı bir bahane arayarak oruç tutmamak olmaz. İnsan kendini kandırabilir ama kesinlikle Allah’ı kandıramaz.”
“Bedenimizle, ruhumuzla, ahlakımızla, fikrimizle ve iyiliklerimizle bu Ramazanı geçirelim”
Hamile kadınların durumuyla ilgili de bilgiler veren Çağlar, “Hamile kadınların eğer oruç tutmaları kendilerine veya taşıdıkları bebeklerine zarar veriyorsa, onlar da tutmayabilirler. İlerde doğum yaptıktan ve bebeklerini büyüttükten sonra oruç tutmak kendilerine ve bebeklerine zarar vermez hale gelmişse kaza ederler. Geçici hastalar ve hamileler, ‘bizler fidye vereceğiz’ diyorlarsa bu kesinlikle olmaz. Bunlar fidye veremezler, kaza ederler. Emziren kadınlarda bebeklerini emzirebilmeleri için yeterince beslenmeleri gerekir. İlerde kaza etmek kaydıyla onlarında oruç tutmamaları mubahtır. Allah bu ibadeti hakkıyla yerine getirmeyi bütün Müslümanlara nasip eylesin. Orucumuz sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret olmamalıdır. Bedenimizle, ruhumuzla, ahlakımızla, fikrimizle, düşüncemizle ve iyiliklerimizle bu Ramazanı geçirelim. Allah, bu mübarek ramazan ayını hepimiz hakkında hayırlara vesile kılsın. Allah, Müslümanları her türlü fitnelerden uzak eylesin, huzur, selamet ve saadetle ramazan ayını geçirmeyi cümlemize nasip eylesin.” Dedi. (M. Fatih Akgül-İLKHA)