Gaziantep İl Müftülüğü, Diyanet İşleri Başkanlığının Kutlu Doğum haftası için belirlediği ‘Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı` temasıyla Kutlu Doğum etkinliği düzenledi.

Gaziantep Şehitkamil Kongre merkezinde düzenlenen Kutlu Doğum etkinliğine Eski Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan, Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Mehmet Yavuz Çoşkun, İlçe Müftüleri, Camii imamları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlik, Kutlu Doğum haftasına yönelik hazırlanan sinevizyon gösterimi ve Hoşgör Fatih Kur'ân Kursu İlahi Korosu tarafından seslendirilen ilahilerle devam etti.

Programın açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Ahmet Çelik, Hz. Muhammed adına düzenlenen etkinliklere katılmanın önemine değindi.

Kutlu Doğum programlarına katılmak ile Peygamber Efendimize olan sevginin bir nebzede olsa yaşandığını belirten Çelik, “Kutlu Doğum sevmek demekse, sevmek emek vermek demektir. Sevmek bir araya gelmek demektir. Sevmek sevenlerle buluşmak demektir. Birbirimizden enerji almak ve birbirimize maneviyat oluşturmak demektir. Sevmek buradayım demektir. Sevmek biraz da koşmaktır.  İşte biz bu gün buraya O`nun sevdasına koştuk. Buraya gelmekle O`nunla onurlandık.” dedi.

Programa konuşmacı olarak katılan Eski Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan, “Hz. Muhammed (sav) anlatmaya kelimelerin yetersiz olduğuna vurgu yaparak, Peygamber Efendimizin insanlık için en güzel örnek olduğunu söyledi.

“Allah`ın Resulü ahret gününe inanlar için en güzel rol modeldir”

Nursaçan konuşmasında, “Allah`ın Resulü ahret gününe inanlar için en güzel rol modeldir. Mutlu aile reisi olmak isteyen, O`na baksın. Muzaffer komutan olmak isteyen, O`na baksın. Otoriteli ilim adam olmak isteyen, O`na baksın. Adil hakim olmak isteyen, O`na baksın. Onursal Belediye Başkanı olmak isteyen, O`na baksın. Şükreden zengin, sabreden fakir olmak isteyen, O`na baksın. Çünkü O`nu, Rabbi terbiye etti. Hem de O`nu vahyin kontrolünde terbiye etti. O hiçbir ilim dalını tahsil etmedi. Çünkü O, okumak için değil, okutmak için gönderildi. O, yazmak için değil, yazdırmak için gönderildi.” ifadelerini kullandı.  (İbrahim Koçyiğit- İLKHA)