Halk devrimlerinin ilk durağı olan Tunus’ta yapılan seçimlerin galibi İslami parti Nahda Hareketi oldu. Toplam oyların %40’ını alması beklenen Nahda’nın seçim zaferi, hem Tunus’taki bir kısım gerici laik-sol kesimler arasında hem de halk direnişinden bölgesel hesaplar peydahlama derdine düşen Batılı güç odakları arasında telaş ve korkuya sebep olduğu görülmektedir.

Seçim öncesi yapılan tahminler, Nahda’nın en fazla  % 20 oy alabileceği yönünde idi. Kaldı ki bu tahminler, yapılan anketlere dayandırılmaktaydı. Oysa ortaya çıktı ki anketler var olan realiteyi ortaya çıkarmak değil, halkın tercihlerini etkilemeye dönük sonuçlarla manipülasyona hizmet ettiği gerçeğidir.

Tunus seçimleri, oluşacak yeni rejimi belirleyecek yeni anayasa için hayati önemde. Bu, aynı zamanda diğer benzer ülkeler için de oldukça hayati önemde bir model oluşturacağı yönüyle önemli. Sol-laik cenah, oluşacak Nahda ağırlıklı bir yönetimin eliyle yapılacak anayasada peşin tavizler koparmak için Batılı güç odaklarıyla şimdiden ağızbirliği etmiş durumda. Nahda’nın “radikal İslamcı” olduğu, malum alanlarda özgürlük kısıtlamasına gideceği vs türünden propagandalar yapmakta, güç odaklarından da aynı yönde “endişeli açıklamalar” yükselmektedir.

Nahda’ya yönelen eleştirilerin temel amacı, peşinen Nahda’yı misyonuyla bağdaşmayacak tavizlere zorlamak olduğu açıktır. Zaten direnişlere atılan pusunun ne menem şey olduğu da bu süreçte ortaya çıkmaktadır. Büyük ihtimalle Nahda’yı açık tavizlere zorlamak için “Ya taviz ya iktidardan feragat” ikilemiyle karşı karşıya bırakmayı da deneyeceklerdir. Gerekirse “aba altından sopa” gösterme yoluna da gideceklerdir.

Elbette koalisyon şeklinde oluşacak yeni yönetimde çoğunluk Nahda’da olmasına karşın her şey Nahda’nın elinde değildir. İttifak yapacağı farklı siyasi cenahların tercihlerinin de yansıyacağı bir anayasal süreç denemesi yapılacaktır. Ancak Nahda hareketinin lideri Raşid Gannuşi’nin seçim zaferi vesilesiyle yaptığı değerlendirmelerin içeriği, tercihlerinin halkın önemsediği İslami değerlerden yana olduğu/olacağı yönündedir. Gannuşi’nin, “Bugün İslam, insanları yönetmek için yeniden dönüyor” sözü başlı başına bir vakıadır, bir taahhüttür.

Hüseyin Can / doğruhaber