• DOLAR 32.563
  • EURO 34.963
  • ALTIN 2434.492
  • ...
Sorarak öğreniniz
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Öğretmenimize bir soru götürdüğümüzde bazen yarı yolda sorunun cevabını buluruz, hayret ederiz. Bazen de öğretmen cevaplamaya başlar başlamaz “Hocam! Buldum, anlatmanıza gerek kalmadı.” Deriz. Hem seviniriz, hem mahcup oluruz.

Eminim siz de en az bir kez bu hali yaşadınız, öyle değil mi?

Gerçekte şaşılacak bir durum yok. Soru sormayı düşünmek ve soru sormaya karar vermek, başlı başına bir yoğunlaşmadır; bu düşünce veya karar, sizi konunun bağlamına çeker, problemin atmosferine sokar. Siz o andan sonra başka bir işle meşgul olsanız bile zihniniz kendiliğinden soru bulmaya veya bulduğunuz soruyu cevaplamaya odaklanır, alttan alta onunla uğraşır.

Soru sorma düşüncesiyle derse yönelen bir zihin, konuyu bütün ayrıntılarıyla öğrenmeye, konunun bölümleri arasında ilgi kurmaya, her ayrıntıyı öğrenip öğrenmediğini sorgulamaya çalışır. Böyle bir zihin daima dinçtir, öğrenmeye ve öğrendiğini geliştirmeye hazırdır.

Soru tespit edip onu sorma kararı alan bir zihin ise o karar anından itibaren o soruyla uğraşır; onun üzerinde yoğunlaşır; bu yoğunlaşma hali çoğu zaman öğretmenin soruyu cevaplamaya başladığı anda doruğa çıkar, cevaba kilitlenir ve cevabı o an bulur.

Her soru, bir sorunun neticesidir; insan, gururuna düşkündür, kendi sorununu kendisi halletmek ister. Zihin, o gizli uğraş sürecinde cevaba ulaştığı an bunu bir müjde gibi duyurur, belki farkında değiliz ama o an sevincimiz doruğa çıkmıştır. Derse hazırlanırken,

Öğretmeninize

Arkadaşlarınıza

Kendi kendinize

Soru sormaya niyetli olunuz. Buradaki sıralamayı tam ters çevirerek de alabiliriz.

Konuyu anlamak için,

Kendi kendimize soru soracağız

Kendi kendimize çözemediğimiz soruları arkadaşlarımıza soracağız.

Buna rağmen cevabına ulaşmadığımız soruları öğretmenimize götüreceğiz.

Ders çalışırken konunun önemli yönleriyle ilgili bir dizi soru hazırlamak, tekrar aşamasında bu sorulara bakıp onların cevabını bilip bilmediğimizi denetlemek oldukça yararlıdır.

Bununla birlikte,

Soruyu sormuş olmak için sormak, zihinsel hantallaşmaya yol açar; kendi yapmanız gereken işi başkasına bırakmanın rehavetine, yüzsüzlüğüne dönüşür.

Hangi nimet amacı dışında kullanılırsa, hangi nimette israf söz konusu olursa o nimet zahmete yol açar, kişiye zarar verir.

Gereksiz soru, soru sorma ve cevap alma nimetini kötüye kullanmak, soru sorma hakkını israf etmektir.

“Kavimlerin çoğu, çok soru sormaktan helak olmuşlardır.” hakikati buna işaret eder.

Bunun şuurunda olmak “öğrenme” durumunda olan için çok yararlıdır. (Bununla ilgili kimi deneyimleri, anıları yer darlığından önümüzdeki sayılardan birine bırakıyoruz.)

Özellikle,

Belli bir bilgi düzeyine ulaşan,

Derse hazırlıklı gelen,

Dersi dikkatle dinleyen,

Ders tekrarı yapan,

Dersle ilgili test çözen bir öğrenci için puanını artırmanın, yükselmenin yolu öğretmene soru götürmektir.

Bu düzeydeki öğrencilerin bundan sonraki başarı durumu, soru sorma cesareti ve çabasıyla orantılıdır.

Allah (cc) yardımcınız olsun…

Abdulkadir Turan / doğruhaber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir