HABER MRK - ‘10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü’ vesilesiyle intihar olayları hakkında değerlendirmelerde bulunan Kadıköy Şifa Sağlık Grubu Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Dr. Aysun Genç Dişçigil, dünya üzerinde her 40 saniyede bir intiharın gerçekleştiğini, oysaki vaktinde fark edildiği takdirde bu sorunun önlenebileceğine dikkat çekti.

Başlıca nedenleri

İntiharın birçok nedeni olmakla birlikte, başlıca kaynağının ruhsal hastalıklar olduğunu söyleyen Dr. Dişçigil,  “İlişki sorunları, ekonomik kayıplar, yalnızlık, düş kırıklığı, utanç, aşağılanma, başarısızlık, aile içi çatışmalar gibi zorlayıcı hayat olayları da intihar riskini artırmaktadır. Bununla birlikte bu risk faktörleri tek başına intihara yol açmamakta, genellikle ruhsal hastalıklarla birlikte olduğunda intihara neden olmaktadır. Nitekim araştırmalar, intihar girişiminde bulunanların yüzde 90'ından fazlasının o sırada psikiyatrik bir rahatsızlığının olduğunu göstermektedir. İntihar davranışı için risk, psikiyatrik rahatsızlığın tipine göre değişir. İntiharların yaklaşık yüzde 60'ının depresif bozukluk ve bipolar bozukluktan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Ayrıca şizofreni, alkolizm ve kişilik bozukluğu da intihar riskini artırmaktadır.” dedi.

İntihar davranışını tanımlama

İntihar düşüncesinin kişinin kendine zarar verme veya öldürme düşünceleri olduğunu aktaran Dr. Dişçigil,  “Davranışa yansımayan intihar düşünceleri intihar girişimine göre daha sık görülür. Ciddi intihar düşünceleri gelecekteki intihar girişimi için önemli bir göstergedir.” ifadelerine yer verdi.

İki tür intihar girişiminden bahsedebiliriz;

İntihar girişimleri konusunda bilgi veren Dr. Dişçigil, intihar girişimlerini şu şekilde aktardı;

“Yüksek ölümcül girişimler kurtarılma şansının az olduğu daha dikkatli planları içerir ve ateşli silahlar gibi ölümcül yöntemler kullanılır. Bu girişimlerde kurtulma olasılığı düşüktür. Bu tür girişimlerin erkeklerde görülme sıklığı daha yüksektir.

Daha az ölümcül girişimler sosyal krizler sonrası olur ve esasen bir yardım çağrısıdır. Diğer bir deyişle yakınımız, ciddi bir sıkıntıdan geçtiğini yardım istediğini bize bu davranışla söylemiş olur. Bu intihar girişiminin tekrarlamaması için kişinin yardım almasını sağlamak hayati önem taşımaktadır. Bu tür girişimler kadınlarda daha sık görülür.”

İntiharı nasıl önleriz?

“Önceki intihar girişimi gelecekteki intihar için önemli bir göstergedir.” diyen Dr. Dişçigil, “Ailenin diğer bireylerinde intihar girişimlerinin yaygınlığı da kişinin intihara eğilimi açısından kayda değer bir göstergedir. Bu tür vakalarda, daha dikkatli olmak ve zamanında önlem almak yaşamsal önemdedir. Yakınımız depresyondaysa, ümitsizlikten ve ölmekten bahsediyorsa yaşamak için nedeni olmadığını söylüyor veya ima ediyorsa bu söylemleri ciddiye almamız çok önemlidir. Ayrıca daha önce intihar girişiminde bulunmuş yakınlarımızın ölümcül intihar girişimi açısından risk altında olduğunu bilerek yakınımızın ruhsal durumundaki değişimlere dikkat etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

Son olarak, intihar eğiliminde olduğu düşünülen biri varsa onun bir psikiyatriste başvurarak yardım almasının sağlanması gerektiğini vurgulayan Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Dr. Aysun Genç Dişçigil, “İntihar riski içinde bulunan kişilere duyarlı davranmak, intihar girişiminde bulunmuş olanlara karşı ön yargıdan kaçınmak ve tedavilerine destek vermek kritik önemdedir. Çünkü intihar, ölümcül ama önlenebilen bir sorundur.” dedi. (Emrullah Araz - İLKHA)