Muhammed Çelik / Doğruhaber-Analiz

Son günlerde Türkiye’de İslami camia sosyal medyada Mahmud Ustaosmanoğlu’nun Çeçenistan ziyareti ile meşgul oldu. Gidecek mi, gitmeyecek mi? sorusu epey tartışıldı. Son noktayı yine kendisi koymuş oldu. Mahmud Ustaosmanoğlu’nun yakınları tarafından “rahatsızlık nedeniyle” ziyaretin iptal edildiği duyuruldu. Benim bildiğim kadarıyla Mahmud Ustaosmanoğlu hoca çok zamandır ciddi rahatsızlık ile mücadele ediyor. Epeydir umre ziyareti yapamıyor. İsmailağa Camii’ne Cuma namazına bile gelemiyor, yakınlarının düğün veya sünnet merasimlerine bile gelmediği konuşuluyor. Gerçekten kendisi epeydir sevenlerinin arasına çıkamıyor, konuşmuyor.

Mahmud Ustaosmanoğlu hocanın durumunu en iyi bilen yakınındaki hocalar, hocanın bu durumuna rağmen neden Çeçenistan’dan gelen davet talebine karşın hemen “imkânsız” demediler de, ön keşfe gittiler. Gazeteleri mutlaka okumuşlardır ve Kadirov hakkında yazılan çizilen haberleri okumuş ve haberdar olmuşlardır. Peki, böyle bir kimliğe sahip olan insanın ayağına Türkiye’de milyonların sevdiği bir şahsiyet götürülür mü? İşte bu olay ister istemez sevenlerin aklına farklı sorular getirir…

HOCA, ÇEÇENİSTAN MÜCADELESİNİ DESTEKLİYORDU
Mahmud Ustaosmanoğlu, 1994’te başlayan Çeçenistan bağımsızlık mücadelesini maddi ve manevi olarak desteklemiş ve çoğu insan, tarafını gizlerken açıkça Rus zulmüne karşı tavır sergilemişti. Şamil Basayev’e bir tesbih göndererek Rus zulmüne karşı cihadı desteklediğini de vurgulamıştı. Ustaosmanoğlu, Çeçenistan’da bilinen ve tanınan bir şahsiyet değildir. Türkiye’de mülteci olarak bulunup sonradan dönen ve Türkiye üniversitelerinde burslu olarak okumuş olan bazı insanlar tarafından biliniyor. Çeçenistan’ın Rus yanlısı Başkanı Ramazan Kadirov, Mahmud Ustaosmanoğlu’nu büyük ihtimal bu insanların vasıtasıyla biliyor ve onun konumundan faydalanmak istiyor.

Kadirov, Çeçen bağımsızlık mücadelesinde kendine göre bir haklı bahane bulup, Rus tarafını seçen ve kendi dinine mensup olan, kendi halkına karşı savaş açan bir zattır. Binlerce Çeçen gencin hayatına son veren Kadirov, Suriye zalimi Esed’in hayranı ve destekçisidir. Mısır’da askeri darbe yapan Sisi’nin destekçisidir. Yapmış olduğu ve seçmiş olduğu yolun yanlış olduğunu gayet iyi bilen Kadirov, her fırsatta kendini bir şekilde avutmak adına meşruiyetini Çeçen halkına ispatlamak için çeşitli İslami cemaat liderlerini ülkeye davet ederek destek aramaktadır.

Kadirov tanımadığı bir cemaatin liderini ülkeye çağırıp, Çeçen halkının önünde seçmiş olduğu Rus tarafının doğru taraf olduğunu, Mahmud Ustaosmanoğlu tarafından zikrettirip, “Bakın, yüzbinlerin şeyhi ve dünya âlimlerinin müceddid olarak tanımış olduğu Şeyh, bizim seçmiş olduğumuz yolun İslam ümmetinin kurtuluş yolu olarak görüyor” diyecektir. Kadirov’un Din işleri Danışmanı Bey-Ali Tepsuev, zaten Cuma hutbesinde, “İslam dünyasındaki âlimler Kadirov’un yolunun, İslam ümmetinin tek kurtuluş yolu olarak gördüklerini söylediler” diye dile getirmişti. Şimdi de Mahmud Ustaosmanoğlu hocanın ağızından bunu tekrarlatmak istiyorlar.

Belki, Hocayı götürmek isteyenlerin bundan haberi yoktur. Olabilir, insanoğlu her şeyi bilmez veya duymaz. Belki Mahmud Ustaosmanoğlu da bunu demeyecekti. Önemli olan Mahmud Ustaosmanoğlu’nun Çeçenistan’a ayak basması, gerisini Kadirov’un ekibi ve yanındaki yağcı takımı yapacaktı. Bunun için Mahmud Ustaosmanoğlu’nun ziyareti sırasında yapacağı konuşmasının metni önceden hazırlanmıştı. Kadirov, Grozny’de din adamlarının temsilcileriyle yaptığı görüşmede Mahmud Ustaosmanoğlu’nun yapacağı ziyareti değerlendirirken bu fikrini kendisi dile getiriyor. (Kaynak www.chechnyatoday.com). Dolayısıyla bu iki şahsiyet arasında herhangi bir ilişki veya muhabbet söz konusu bile olamaz. Mahmud Ustaosmanoğlu hayatını İslam’a ve Müslümanlara adamış bir şahsiyet. Kadirov ise şu son 15 sene içinde hep cinayetlerle, Müslümanların kanını akıtmasıyla, içkili partilerle, Hollywood oyuncularıyla kutladığı doğum günleriyle gündeme gelen bir şahsiyettir. Ondan öncesi kendisini tanıyan veya bilen yok zaten.

Eğer Mahmud Ustaosmanoğlu’nun yakınındaki hocalar ziyareti bir tebliğ ve irfan olarak değerlendiriyorlarsa şunu sormak lazım: Rusya gibi bir devletin FSB ve GRU gibi gizli servislerin elemanı olan, Rus Devletinden kahraman madalyasını alan, general rütbesine laik görünen, Kırım Ukrayna’dan ilhakı meselesinden dolayı Putin tarafından madalya verilen ve kendi halkına makam ve para için karşı çıkan birine nasıl bir tebliğ yapacaklardı? Kadirov’un hiçbir tebliğe ihtiyacı yok. O her şeyi iyi bilmektedir. Şimdi, bu oyunu oynayanlar çok dikkatli olmalı. Türkiye’de işlenen Çeçen cinayetleri unutmamak gerekiyor. Her cinayetin arkasında Kadirov’un ismi zikredilmekte.

Kadirov tüm bunları İslam adına değil, kendi meşruiyetini ispatlamak ve Rusya’nın gözüne girmek adına yapıyor. Mahmud Ustaosmanoğlu gibi bir şahsiyetin siyaset yapanların ve zalimlerin kuklaları yanında ne işi olabilir? İnanıyorum ki bugün Mahmut Efendi Hoca’nın yanındaki bu şahsiyetlere sorarsak, Esed bir zalim midir? Sisi bir zalim midir? Hepsi “evet” der. Peki, “Çeçenistan’da halkın seçtiği Cumhurbaşkanı Aslan Mashadov’u öldüren Rusya tarafından atanan ve on binlerce gencin ölümünden sorumlu olan Kadirov’un, askeri darbe yaparak halk tarafından seçilen Mursi’yi deviren Sisi’den ve kendi halkını yıllarca öldüren Esed’tan ne fark vardır?”