Gebze`de Muhammed`i sevda coşkusu
Peygamber Sevdalıları Platformu`na üye derneklerden Dost-Der İstanbul Gebze`de Kutlu Doğum etkinliği düzenledi. Gazeteci yazar Sait Şahin`in konuşmacı olarak katıldığı etkinliğe katılım yoğun oldu.
İSTANBUL- Peygamber Sevdalıları Platformu Marmara Koordinatörlüğü’ne üye derneklerden Dost-Der, “Yürüyen Kur’an Hz. Muhammed” konulu bir Kutlu Doğum etkinliği düzenledi. Gebze Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe yoğun katılım olduğu görüldü. Muhammed’i sevdaya hasret yüzlerce Müslüman, programı baştan sona pür dikkat dinledi.
Program Molla Nizamettin Yaçin Hocanın okuduğu Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından Abdurrahman Yıldız’ın yanık sesi ile okuduğu Mevlidi Şerifin okunması ile devam edildi. Gebze kız çocukları İlahi grubu ve Grup Özlem sanatçılarından Mücahit Akkılıç, birbirinden güzel ilahiler seslendirdi.
“Siz hiç Kur’an okumaz mısınız? O yürüyen bir Kur’an’dı”
Etkinliğe konuşmacı olarak katılan gazeteci yazar Sait Şahin, Hz. Muhammed’in(S.A.V) dünyaya gönderilmiş bir kurtarıcı olduğunu, O’nun Müslümanlara bıraktığı Kur’an ve Sünnete sahip çıkılması gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Resulullah(S.A.V) insanlığa gönderilmiş bir kurtarıcıdır. Aynı zamanda insanlığa gönderilmiş bir rahmettir. Bir aydınlıktı, bir şefkatti, bir sevgiydi, bir dostluktu ve bütün kemalatın O’nun şahsında toplandığı son Peygamberdi. Bütün bu yönleri ile birlikte bir de en güzel olan ahlakından da söz etmememiz gerekir. Peygamberimizin ahlakı Hz. Ayşe’ye sorulduğu zaman, ‘Siz hiç Kur’an okumaz mısınız? O yürüyen bir Kur’an’dı’ diyordu. Değerli Müslümanlar, Kur’an Resulullah’ın(S.A.V) en büyük mucizesidir. Ama Kur’an’ın en büyük pratiği Resulullah’ın kendisiydi. Kur’an ete kemiğe bürünse yürüyen bir insan olsa onun adı Muhammed(S.A.V) olurdu. Ve Hz. Muhammed’in hayatı sayfalar olarak düzenlenirse, yani bir kitaba dönüştürülürse onun adı da Kur’an olacak. O Kur’an’ı hayatı ile yaşayan bir insandı. Ama her yönü ile yaşayan insandı.
Peygamberimiz aynı zamanda çok güzel bir eğitimciydi, bir öğretmendi. Bedevi bir toplum olmasına rağmen onların yaptıklarına karşı çok sabırlı davranıyordu. Bu, İslam’ın hızla yayılmasına sebep oldu. Allah’u Teala O’nun gelmiş geçmiş bütün günahlarını affetmesine rağmen çok ibadet ediyordu. Geceleri ibadetle geçiriyordu. Sadece insanlara karşı değil hayvanlara da iyi muamele yapılmasını istiyordu. Hem insanlar hem de hayvanlar O’nun merhametinden istifade ederdi.” diye konuştu.
“O zalimlere karşı daima mazlumun yanında yer aldı”
Peygamberimize yapılan eziyet ve işkencelere karşın duruşundan taviz vermeyişinin, günümüz Müslümanları için çok iyi örnek olduğunun altını çizen Şahin, “O emin bir insandı. Müşrikler O’nun emin özelliğini övüyorlardı. Kırk yaşına kadar müşrikler O’nu parmakla gösteriyordu. Ne zamanki vahiy inmeye başladı ve O, Allah’ın emirlerini anlatmaya başladıysa O’na eziyet ve işkence yapmaya başladılar. Vahiyde insanların eşit olduğu anlatılıyordu. Putların taş olduğunu ve hiçbir faydaları olmadığını anlatıyordu. Bu müşrikleri rahatsız etti. O’na karşı çıkmaya başladılar. Türlü türlü eziyetler yaptılar. Kâbe’nin yanında namaz kılarken deve işkembesini onun sırtına bıraktılar.
O zalimlere karşı daima mazlumun yanında yer aldı. Bu asrın Müslümanlarının kendi sorumluluklarını iyi bilmelidir. Müslümanların zulüm gördüğü bu dönemde dert sahibi olmalı ve onları düşünerek mücadele etmelidir. Sadece çocuklarının dünya hayatını düşünmemeli ahireti için çocuğumu nasıl daha iyi yetiştiririm diye düşünmelidir. Bataklık asrını yaşıyoruz. Gençler bu bataklık asrının çiçeği gibi olmalıdırlar. Hz. Yusuf gibi olmalıdırlar.” dedi.
Etkinlik Peygamber Sevdalıları Platformu’nun bu yıl başlattığı “Her eve bir Kur’an” kampanyası kapsamında katılımcılara Kur’an’ı Kerim dağıtılması ile son buldu. (Selman Talayhan-Zübeyir Erdoğan / İLKHA)