• DOLAR 32.284
  • EURO 35.005
  • ALTIN 2444.464
  • ...
Muannid Küfre Karşı Ancak Takva Sahipleri Durur
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Faruk Hamza / İnzar Dergisi:
 
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحيمِ
الٓمٓ ﴿١﴾ ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَ فيهِ هُدًى لِلْمُتَّقينَ﴿٢﴾ اَلَّذينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقيمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ ﴿٣﴾ وَالَّذينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ ﴿٤﴾ اُولٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُولٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

Elif Lâm Mîm. Bu, kendisinde hiçbir şüphe olmayan kitaptır. Muttakiler için yol göstericidir. Onlar ki gaybe inanırlar, namazı ikame ederler, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de infak ederler. Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar. İşte onlar Rab`lerinden (gelen) bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır. (1-5)

Eğer Fatiha suresini saymazsak -ki aslında Fatiha Kitab’ın bir özeti olduğu için giriş mesabesindedir- tefsirlerini yapmaya çalışacağımız ayetler Kur`an’ın ilk ayetleri sayılırlar. Ayrıca şu hatırlatmada bulunalım ki biz bu yazımızda tefsir yapmaktan ziyade ayet-i kerimelerin zımnen belletmek istediklerine inandığımız bazı önemli hususları dillendirmeye çalışacağız. İnşallah muvaffak oluruz.

Evvela; Kur`an, özeti olan Fatiha’dan sonra girişi insan topluluklarını ana hatları ile tanıtıyor. Bu insan toplulukları yeryüzünü imar ile tavzif edilmiş ve yeryüzünde Allahu Teâlâ’nın ahkâmını icra ile memur olan muttakiler, sırf muannidlikleri yüzünden hiçbir tehdide aldırış etmeyen muannid kâfir topluluğu ile “müzebzebine beyne zalik” ibaresi ile tabir edilen nifak ehli olan topluluklardır. Bu son topluluk Üstad Bediüzzaman’ın tabiri ile insanlardan çıkmasına şaşırılması gereken taifedir.

Allahu Teâlâ evvel emirde bu taifeleri tanıtıyor. Takva sahibi müminleri, muannid kâfirleri ve bir bu tarafa bir diğer tarafa yamanmaya çalışan ama hiçbir tarafta istikrar bulmayan nifak ehlini… İlk önce müminleri tanıtıyor, zira Kur`an’ın ilk muhatabı ve hamili olan, onun ahkâmını icra ile memur ve onu tüm insanlığa ulaştıracak olan taife ilk önce kendini tanımalı, kim olduğunu bilmeli daha doğrusu kim olması gerektiğini bilmeli… “kendisini bilen rabbini bilir” hadis-i şerifinin işaret ettiği gibi Rabbini bilmek, hak ve hakikate ulaşmak kendini bilmekten geçiyor. İnsanlık tarihinin tüm akıl sahipleri insanın en büyük hedefinin kendini tanımak ve kendini bilmek olması gerektiğini dillendirmişlerdir. Yunus Emre’nin; “İlim kendin bilmektir” sözünün benzerini Çin’den Yunanistan’a kadar birçok düşünür dile getirmişlerdir.

Kur`an hamilinin kendini tanıması için de intisap ettiği cemaati/topluluğu tanıması gerekir. Zira kişinin intisap ettiği cemaat onun üst kimliğidir. Onun kimliğinin ana hatları ve kırmızıçizgileridir. Bireysel kimliği ancak bu üst/çatı kimliğin sınırları/çerçevesi dâhilinde şekillenir ve bunlar da detaylardır. Uzaktan fark edilmesi imkân sınırlarını zorlayacak kadar ince detay ve rötuşlardır. Ve ancak yakın çevresini ilgilendirir. Kişi üst kimliği olan intisap ettiği cemaati tanıdığı zaman kendisini de bilir şahsiyetini de bilir olması gereken şahsiyeti ve kimliği de bilir. Bundan sonra bireysel kimliği düzenlemesini bu çerçevede gerçekleştirir.

Kur`an hamilinin tanıması gereken diğer bir kimlik ise; karşısında yer alan ve tarih boyunca intisap ettiği davaya düşmanlık etmede geri kalmadığı gibi kıyamete kadar da düşmanlık etmede geri kalmayacak olan taifedir. Ki bunlar da muannid küfür taifesidir. Düşmanını iyice tanımayanın tarih sahnesinde, mücadele alanında yer alması, tutunması mümkün olmadığına ve müminin de bu alanı terk etme gibi bir tercihi olmadığına göre mücadele meydanında ebedi düşmanını iyi tanıması gerekiyor. Zira insanlığın atası ve iman ehlinin ilk önderi Hz. Âdem babamız düşmanını henüz iyi tanımamasının bedeli olarak cennetten çıkarılıp yeryüzünü indirilmiştir. Tarihi, bu iki taife oluşturacak…

Üçüncü olarak ve...
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir