Cennetten yeryüzüne indirilen insanoğluna verilen ilk emir, örtünme emridir.

“Ey Âdemoğulları! Size elbiseyi indirdik….” (7/25,26)

Hiç kimse sizi kandırmasın, örtünmeyi erteletmesin, hiçbir ameli örtünmenin önüne geçirmesin.

Yaşadığınız bu çevrede belki sizin için biraz zor olacak ama eğer Rabbinize kulluk yapmak istiyorsanız, bunun başka bir yolu yoktur, derhal örtünerek başlayacaksınız O’na kulluk yapmaya.

Hemen gözünüzün önüne kaybedeceğiniz şeyler gelip dikilecek.

Kaybedecekleriniz ne olursa olsun, siz bir de kazanacaklarınızı düşünün.

Örtündüğünüz an siz Allah`ı kazanacaksınız!

Allah ile beraberliği kazanacaksınız!

Allah`ın hoşnutluğunu kazanacaksınız!

Allah`ın muhabbetini kazanacaksınız!

Örtündüğünüz için sizin gündeminizi ne kadar Allah oluşturmuşsa, siz ne kadar Allah’ı hatırlamışsanız, Allah Teâlâ da o kadar sizi hatırlayacak.

Sanki bütün yarattıklarını bir tarafa bırakmış da sadece sizinle ilgileniyormuş gibi bir yakınlık!

Allah Teâlâ’yı kazanmak, muhabbetini kazanmak, Onunla beraberliği kazanmak... Ne müthiş bir kazanç! Bırakın gitsin gidenler, bırakın kaybolsun kaybolanlar! Kazandığınızın yanında kaybettikleriniz de ne ki?

Evet, hemen şimdi kalkın gidin ve şöyle güzelce bir örtünün!

Özellikle şu ana kadar hiç örtünmeyenlere sesleniyoruz!

Kalkın, Allah için güzelce bir örtünün,

Mahrem yerlerinizi tamamen kapatan güzel bir elbiseye bürünün,

Vücut hatlarınızı hiç belli etmeyen, dişiliğinizi tamamen geri plana çeken bir elbise giyinin,

Özellikle başınızı geniş bir örtüyle mükemmelce örtün, başörtünüzü omuzlarınızın üzerine indirin,

Ve sonra aynanın karşısına geçin ve kendinizi seyredin, yüzünüzü seyredin,

Soğuk bir suyla yıkanmış olsun yüzünüz, hatta bir abdest almış olun, önceden yüzünüzde ne varsa hepsi de bu abdestin suyuyla yıkanıp çıkmış olsun. İki rekât namaz kılın.

Evet, kalkın, yapın bunu, bu yazıyı okumayı burada kesin, sonra devam edersiniz.

Ve bunları yaptıktan sonra geçin aynanın karşısına!

Şimdi iyice seyredin kendinizi!

Şu anda karşınızda duran bambaşka birisi, öyle değil mi? Öncekiyle uzaktan yakından hiçbir alakası olmayan, tamamen başka dünyaların insanı öyle değil mi?

Bırakınız başkalarını, şu anda siz kendi kendinize Allah`ı hatırlatmıyor musunuz? Elbette hatırlatıyorsunuz. Dilinizin ucuna, aklınıza ve kalbinize Allah geldi öyle değil mi? Çünkü siz şu anda birisinin emrini yerine getiriyorsunuz ve kalıbınızı basarcasına biliyorsunuz ki, örtünmeyi emreden Allah`tır. Bu durumda aynaya bakar bakmaz ilk önce siz kendiniz Allah`ı hatırlayacaksınız! Gözlerinize iyi bakınız, yüzünüze iyi bakınız!

Hatta iyice dikkat ediniz, sizinle beraber sizin odanız bile değişti, odanızın atmosferi değişiverdi öyle değil mi? Elbette öyle. İyice bakınız etrafınıza! Çünkü şu anda yanınızda melekler var, şu anda sizinle birlikte Allah Teâlâ’nın rahmet melekleri var, dostlarınız olacak ve sizin için Allah Teâlâ’dan durmadan bağışlanma dileyecek melekler! Böyle devam ederseniz onlar hep sizinle beraber olacaklar! Sizin dilinizde, beyninizde ve kalbinizde Allah olduğu müddetçe, Allah`ı hesaba katma, Allah`ı dikkate alma düşüncesi bulunduğu müddetçe, o melekler sizden hiç ayrılmayacaklar ve siz onları görmeseniz bile çok yakından hissedeceksiniz! Hatta dışarıdan sizin odanıza girenler bile, ifade edemeseler bile bunun farkına varacaklar, odanızın melekûti havasını hemen hissedecekler, bunu onların gözlerinden, yüz ifadelerinden rahatlıkla anlayabilirsiniz.

Evet, siz şu anda birçok sebepten dolayı hem kendinize, hem görenlere Allah Teâlâ’yı hatırlatıyorsunuz. Her şeyden önce siz şu ana kadar size bakan gözlere dişiliğinizi, cinselliğinizi, fiziki görünümünüzü sunuyordunuz. Sizinle karşılaşan herkes, ister istemez önce dişiliğinizle, cinselliğinizle karşılaşıyordu. Sizin kendi gündeminiz de çoğu zaman bunlar olmak durumundaydı. Şu anda artık dişiliğinizi, cinselliğinizi ve fiziki yönünüzü geri plana çektiniz, gözler önünden kaldırdınız. Şimdi artık yavaş yavaş başka yönleriniz ortaya çıkmaya başlıyor. Bedeninizi perde gerisine aldınız, şimdi ruhunuz öne çıkıyor, hani şu, Allah`ın üflediği ruhunuz.

Evet, iyi bakın aynadaki yeni yüzünüze. Nefsanî duygularınız, şehevi duygularınız ve hatta şeytani duygularınız da geri plana çekildi. Şöyle bir kendinizi yoklayın, onun yerine insani duygularınız, rahmani duygularınız, melekût âlemine ait duygularınız ön plana çıkıyor değil mi? Hatta şu ana kadar varlığından bile haberdar olmadığınız nice melekeleriniz, nice güç kaynaklarınız, nice özellikleriniz gittikçe ortaya çıkacak, kendini gösterecektir. Öyle ya, şu ana kadar onlar hep bastırılmıştı, kendilerini göstermelerine hiç fırsat verilmemişti. Bu erdemleriniz sizin bundan sonraki yaşantınızda size güç verecek.

Haydin, şu mübarek Ramazan sizin için bambaşka bir tarih olsun!

İnzardergisi - 2011