• DOLAR 32.384
  • EURO 35.072
  • ALTIN 2326.267
  • ...
Başörtü Mağdurundan Mektup
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Ben Âmine Şani. Bundan 5 ay öncesine kadar Yapıcıoğlu İlköğretim Okulu`nda okuyan başarılı bir öğrenciydim. Bu okulun birincisiydim ve birçok üstün başarılarım vardı. Daha sonra Nur Suresi 31. Ayetindeki;  `Mü`min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar.`` Emrine uyarak yaşım geldiği için başımı örttüm ve başörtülü olarak okula gittim.

Okul birincisi olmam ve pek çok üstün başarım olmasına rağmen ilk gün okula alınmadım. İkinci gün okula alındım. Fakat sınıfa değil de rehberlik odasında yalnız bırakıldım. Teneffüse çıkmama dahi izin verilmedi. Daha sonra babamın okul yönetimiyle konuşması üzerine teneffüse çıkabildim.

Çok sevdiğim arkadaşlarımı teneffüsten teneffüse ancak görebiliyordum. Anne ve baba gibi sevdiğim öğretmenlerim ise bana suçlu gibi davrandılar. Onların bu tutumları beni hem şaşırttı, hem de üzdü. Onların inancıma böyle saldıracaklarını, beni başörtümden zorla vazgeçirmeye çalışacaklarını hiç düşünmemiştim.25 gün tecrit edildikten sonra ikinci okulum olan Kestelli Şerife Eczacıbaşı İ.Ö.O`na sürgün edildim. Böylece sekiz senedir okuduğum okulumdan ve çok sevdiğim arkadaşlarımdan tamamen ayrılmış oldum.

Kestelli Şerife Eczacıbaşı İ.Ö.O`da da 2 hafta sınıfa alınmadım. İkinci haftanın sonunda tekrar sürgün edileceğimi duyunca sınıfa girdim. Hiç kimsenin engellememesi üzerine İlk gün sınıfta öğrencilerle 4 ders gördüm. Öğrenciler bana büyük bir ilgi gösterdiler. Bu arada sürgün kararına itiraz ettik. Fakat bizi kimse dinlemedi ve 4. Dersin sonunda üçüncü bir okula sürgün edildim. Aynı gün babamla üçüncü okulum olan Şehit Fethi Bey İ.Ö.O`na gittik. Okul müdürü kaydımın geldiğini yarın bu okula geleceğimi söyledi. Fakat aynı gecenin akşamı babamı arayarak tebligatta bir hata olduğunu ve yarın ikinci okuluma gitmem gerektiğini söyledi. Ertesi gün tekrar Kestelli Şerife Eczacıbaşı i.ö.o.`na gittim. Sınıfıma girdim. Fakat müdür yardımcısı gelerek dersin boş olduğunu ve bahçeye inmemiz gerektiğini söyleyerek bütün sınıfı bahçeye indirdi. Bütün sınıf 6 ders boyunca yani bütün gün bahçede kaldık.

Daha sonra öğrendim ki bizim sınıfın derslerine girecek öğretmenlerin hepsine okul idaresi tarafından sevk verilmiş, dersler boş hale getirilmiş ve böylece sınıfa girmem engellenmişti. Bahçede pek çok sivil polisin olması dikkatimi çekti. Bu polisler başörtülü okumak istememden dolayı okula gelmişlerdi. Bu arada bazı öğretmenlerim, sınıf arkadaşlarım dâhil, bütün öğrencileri bana karşı kışkırtmış ve benimle hiçbir şekilde iletişimde bulunmamalarını söylemişlerdi. Bunun üzerine koca okulda tek başıma kaldım. Yalnız, yeni okulda tanıştığım ve çok sevdiğim sınıf arkadaşım Gamze benimle konuşuyordu. Size biraz da Gamze`den bahsetmek istiyorum. Gamze’yle aynı sınıfta okuyorduk. Herkes bana sırt çevirmişken yalnız, o benimle konuşuyordu. Eski arkadaşları benimle kendileri arasında seçim yapmasını istediklerinde o beni tercih etti. Sanki o bana Allah`ın göndermiş olduğu bir destekti. Herhalde hayatım boyunca Kestelli Şerife Eczacıbaşı İ.Ö.Okulunda yaşadıklarımı ve Gamze`yi unutmayacağım. Onun için Allah`a dua edeceğim.

O günün son dersinde üçüncü okulum olan Şehit Fethi Bey İ.Ö.Okuluna sürgün edildim. İlk gün burada da sınıfa alınmadım. İkinci gün sınıfıma girdim ve iki gün boyunca öğrencilerle sınıfta ders gördüm. Üçüncü gün İl Milli Eğitim Müdürünün talimatıyla okul müdürü ve yardımcısı tarafından sınıftan çıkarıldım. Ve kütüphaneye alındım. Kütüphanede tek başıma özel ders alarak eğitimime devam ettim.

Elhamdulilah. Bu kadar zorluk çektim. Ama üzülmüyorum. Çünkü bu zorluklar peygamberlerin ve onların yolunda giden salihlerin çektikleri sıkıntılardır. Bu süreç boyunca hiçbir zaman yalnızlık çekmedim. Çünkü Allah’ın yardımı benimle beraberdi. Birçok sivil toplum kuruluşundan ve duyarlı Müslümanlardan destek gördüm. Allah onlardan razı olsun. Bunlar da Rabbimin bana lütfüydü. Son olarak şunu söylemek istiyorum: Müslüman kardeş ve ablalarımın başörtüleri onlar için her şeyden daha önemli olmalıdır. Çünkü peygamberimizin ilk savaşı örtü içindir. Sütçü İmam da sırf örtüye el uzatıldığı için Fransızları Maraş`tan çıkarmıştır. Şu unutulmamalıdır ki: ÖRTÜ BİZİM NAMUSUMUZ, HAYSİYETİMİZ, ŞEREFİMİZDİR....

Benim için dua etmenizi bekliyor ve sizi Allah`a emanet ediyorum...

İnzardergisi - Ağustos / 2011

Bu haberler de ilginizi çekebilir