Allahım! Tembellikten Sana Sığınırız
Yetmişlerini, seksenlerini devirdikleri halde hala birçok ihtiyaçlarını kendileri karşılayan eski toprak insanlar ile otuzlarında, kırklarında birçok hastalık ile boğuşan, yerlerinden bile kalkmaya aciz olan yeni toprak insanlar arasındaki en büyük fark da çalışmak değil midir?
Rana Çeçen / Nisanur Dergisi
İnsanların birçoğunun huzursuz, yorgun ve tembel olarak sabahladıklarına şahit oluruz. Gün boyunca bu huzursuzluk ve tembellik hali devam eder. Dinlenmek, günün yorgunluğunu atmak için yatılan yataktan daha fazla yorgunluk ve huzursuzluk ile kalkıyorsa bir insan, bunun bir nedeni olmalıdır.
Bu halin de sebebini Fahri Kâinat Efendimiz binlerce yıl evvelden belirtmiştir. Şöyle buyurur Allah Resulü (SAV) “Biriniz uyuduğu zaman şeytan onun ense köküne üç düğüm atar. Her bir düğümü attığı yere, “Gecen uzun olsun, yat uyu!” diye eliyle vurur. Şayet o kimse uyanarak Allah’ı anarsa, düğümlerden biri çözülür. Abdest alırsa bir düğüm daha çözülür. Bir de namaz kılarsa, şeytanın attığı bütün düğümler çözülür ve böylece neşeli ve huzurlu bir şekilde sabahlar. Allah’ı anmaz, abdest alıp namaz kılmazsa uyuşuk ve tembel bir halde sabahlar.” (Buhari)
Tembellik; kişinin gücü ve kuvveti yerinde olduğu halde, nefsinin telkinine uyup, yapması gerekenleri yapmamasıdır. Bir amaç için harekete geçememek, bir işe başlayamamaktır. Kişinin yapması gereken işi; yapması gereken zamanda, yapması gereken yerde ve yapması gereken şekilde yapamamasıdır. Ve çağımızın hastalığı olarak belirtilen stres de dâhil, birçok olumsuzluğun sebebidir.
Kişi o işi yapması gerektiğini bildiği gibi, yapması halinde kazancını ve yapmaması halinde zararını da bilir. Kimi zaman o işi yapmayı çok da ister. İşi nasıl yapacağını da bilir. Lakin bütün bunlara rağmen bir türlü o işi yapmak için harekete geçemez. Tembelliğinden dolayı işi yapmamanın veya...
Bu halin de sebebini Fahri Kâinat Efendimiz binlerce yıl evvelden belirtmiştir. Şöyle buyurur Allah Resulü (SAV) “Biriniz uyuduğu zaman şeytan onun ense köküne üç düğüm atar. Her bir düğümü attığı yere, “Gecen uzun olsun, yat uyu!” diye eliyle vurur. Şayet o kimse uyanarak Allah’ı anarsa, düğümlerden biri çözülür. Abdest alırsa bir düğüm daha çözülür. Bir de namaz kılarsa, şeytanın attığı bütün düğümler çözülür ve böylece neşeli ve huzurlu bir şekilde sabahlar. Allah’ı anmaz, abdest alıp namaz kılmazsa uyuşuk ve tembel bir halde sabahlar.” (Buhari)
Tembellik; kişinin gücü ve kuvveti yerinde olduğu halde, nefsinin telkinine uyup, yapması gerekenleri yapmamasıdır. Bir amaç için harekete geçememek, bir işe başlayamamaktır. Kişinin yapması gereken işi; yapması gereken zamanda, yapması gereken yerde ve yapması gereken şekilde yapamamasıdır. Ve çağımızın hastalığı olarak belirtilen stres de dâhil, birçok olumsuzluğun sebebidir.
Kişi o işi yapması gerektiğini bildiği gibi, yapması halinde kazancını ve yapmaması halinde zararını da bilir. Kimi zaman o işi yapmayı çok da ister. İşi nasıl yapacağını da bilir. Lakin bütün bunlara rağmen bir türlü o işi yapmak için harekete geçemez. Tembelliğinden dolayı işi yapmamanın veya...