Bugün Gazatesinde sürmanşetten verilen bir haberde güya Hizbullah Cemaati, dersanelerin kapatılması bilgisine taslak hazırlanmadan önce ulaşmış.

 

Bu bilgilere ulaşan Hizbullah Cemaati lideri dershanelerin kapatılmasından sonra ortada kalacak gençleri kazanmak için çalışma yürütmeleri noktasında bir kısım sorumlulara internet üzerinden talimat vermiş.

Peki, bugün gazatesi bu bilgilere nasıl ulaşmış?
Gazete bilgiyi istihbarat birimlerine isnat ediyor ama yayınlanan belgede ne bir isim var ne de bir imza…
Habercilikten zerre kadar anlayan bir kişi bugün gazetesinin istihbarat bilgilerine dayandırdığı bu habere itimat etmez. Neden mi?
Yukarıdaki sorunun cevabı bugün gazetesinin sürmanşetten duyurduğu haberde gizli… Bu haberin yalan olduğunu kanıtlamak istersek;
Evvela; yapılan haberde İstanbul’da bazı Hizbullah yöneticileri ile görüşmeler yapıldığı iddia ediliyor. Lakin bu kişilerin tespit edilemediği belgede parantez içerisinde belirtiliyor. Görüşmeyi tespit eden istihbarat birimleri nasıl oluyor da bu görüşmeyi gerçekleştirenleri tespit edemiyor?

İkinci olarak; Hizbullah Cemaati yöneticileri ile gerçekleştirildiği iddia edilen görüşmede yönetici olan kişi nasıl tespit edilemez? Haber de Hacı İnan “ve/veya” Edip Gümüş olarak geçiyor… Bu belirsizliğin sebebi nedir?

Üçüncü olarak; Şayet istihbarat birimleri bu görüşmeyi İstanbul’dan birileri ile gerçekleştirdiğini tespit etmişse o zaman Hizbullah Cemaati liderlerinin yerini de tespit etmiş olması gerekmez mi? Nihayetinde görüşme çift taraflı yapılıyor. Siz birinin yerini tespit ederken diğerinin yerini nasıl tespit edemiyorsunuz?

Dördüncü olarak; Gazetenin sürmanşetinde istihbarat belgesi olarak resmedilen belge gazetenin iç sayfasında paylaşılmamış. Neden belgenin tamamını değil de bir kısmını paylaşmışlar?

Beşincisi; Bu istihbarat kimin istihbaratı? Bu belgeyi kim veya hangi birim hazırlamış? Belgede ne bir isim var ne de bir imza… Akıl sahipleri bunu kimin hazırladıklarını sormazlar mı?

Bütün bu maddeler gösteriyor ki, Gülen medyasının sıklıkla kullandığı “gizli mail” , “gizli tanık” , istihbarat raporları” yalanlarından biriyle karşı karşıyayız.

Dershanelerin kapatılmasını hazmedemeyip, haklı-haksız gözetmeksizin şarhoşlar misali sağa-sola saldıran Gülen Medyası ne yapacağını, nasıl davranacağını kestiremeyip paniklemiş durumdalar. Bu asılsız belgelerin yayınlanması bize bunu göstermektedir.