La İlahe İllallah`ın Şartları
"La İlahe illallah’ı söyleyen kimseye fayda verebilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar gerçekleşmeden günde bin sefer " La İlahe illallah" söylense bile, söyleyen kimseye fayda vermez.
Şunun iyi bilinmesi gerekir ki; bu şartlardan kasıt, lafızları saymak veya ezberlemek değildir.
Şunun iyi bilinmesi gerekir ki; bu şartlardan kasıt, lafızları saymak veya ezberlemek değildir.
Zira bu şartları gerçekleştirmiş ve ona göre hareket eden nice kimseler vardır ki, kendilerine "şartları say" denildiğinde belki şartları sayamaz.
Fakat yine nice kimseler de vardır ki bu şartları güzel bir şekilde ezberlemelerine rağmen, amel ve sözleriyle bu şartları gerek lafızlarıyla ve gerekse de fiilleriyle bozmuştur.
Oysa bu şartlardan kasıt; bu şartları yerine getirmek ve onu bozan amelleri işlememektir.
İmam Vehb b. Münebbih`e soruldu:
"Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem:
" La İlahe illallah cennetin anahtarıdır" buyurmamış mıdır?
İmam şöyle cevap verdi:
"Evet. Fakat dişsiz anahtar olmaz. Dişsiz anahtar getirirsen kapıyı açamazsın. Kapıyı ancak dişli anahtar getirdiğin takdirde açarsın." (Buhari muallak olarak rivayet etti c: 3 s: 109)
(Vehb b. Münebbih b. Kamil`dir. Yemen`in San`a şehrindendir. Ebu Hureyre`den, Ebu Said El hudri`den, İbn Abbas`tan, İbn Ömer`den ve başka Sahabelerden hadis rivayet etmiştir. Acli onun hakkında şöyle dedi: "Güvenilir bir tabiindir." San`a kadısı idi. Ebu Zer-a, Nesei ve İbn Hibban da onun hakkında "güvenilir" dediler. H.34 senesinde doğmuştur H.110`da vefat etmiştir. (Tehzib Et-Tehzib, C. 11, S. 167)
Anahtarın dişleri ise aşağıda zikredeceğimiz " La İlahe illallah’ın şartlarıdır.
1 - La İlahe illallah’ın Manasını Bilmek
Allah-u Teala şöyle buyuruyor:
"Bil ki! Allah`tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur." (Muhammed: 19)
Allah-u Teala şöyle buyuruyor:
"Ancak Kelime-i Şehadetin manasını bilerek Kelime-i Şehadet getirenler bundan müstesnadır." (Zuhruf: 86)
Allah-u Teala şöyle buyuruyor:
"Allah, kendisinden başka ibadete layık ilah olmadığına, adaleti ayakta tutarak şahitlik etti. Melekler ve ilim sahipleri de buna şehadet ettiler. Ondan başka ibadete layık ilah yoktur. O, Aziz`dir, Hakim`dir." (Al-i İmran: 18)
Resulullah S.A.V. şöyle buyurdu:
"Kim; La İlahe illallah’ın manasını bilerek ölürse cennete girer." (Müslim)
2 - Şüphesiz ve Şeksiz - La İlahe illallah’ın - Manasını Kabul Etmek
Allah-u Teala şöyle buyuruyor:
"Allah`a ve Resulüne iman eden sonra imanında asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad eden kimseler ancak hakkıyla iman edenlerdir. Samimi olanlar da işte bunlardır." (Hucurat: 15)
Resulullah S.A.V. şöyle buyurdu:
" La İlahe illallah Muhammedun Resulullah`a şehadet ederim. Şüphe etmeyerek Allah`a bu iki şehadetle kavuşan kul asla cennetten men olunmaz" (Müslim)
Resulullah S.A.V. şöyle buyurdu:
"Ey Eba Hureyre! Bu bostanın arkasında kalbi yakinen şeksiz inanarak La İlahe illallah’a şehadet eden her kime rastlarsan onu cennet ile müjdele!" (Müslim)
3 - Bu Kelimenin - La İlahe illallah’ın - Gerektirdiği Manayı Kalbiyle ve Diliyle Kabul Etmek
Allah-u Teala geçmiş ümmetlerin kıssalarını anlatırken bu kelimeyi kabul edenleri nasıl kurtardığını, bu kelimeyi kabul etmeyenlerden nasıl intikam aldığını ve nasıl onları yok ettiğini haber vermiştir.
Allah-u Teala şöyle buyuruyor:
"İşte böyle, senden önce hiçbir kasabaya, hiçbir uyarıcı göndermiş olmayalım ki oranın önde gelen azgınları: "Muhakkak ki biz babalarımızı bir ümmet üzere bulduk ve muhakkak biz onların izlerine uymaktayız" demiş olmasınlar. (Gönderilen uyarıcı onlara) dedi ki: "Ben size, sizin atalarınızı üzerinde bulduğunuzdan daha doğrusunu getirmiş olsam bile mi (atalarınızın dinini terk etmiyorsunuz.)?" (Müşrikler) dediler ki: "Muhakkak ki biz, sizin kendisiyle gönderildiğinizi inkar edenleriz." Bu yüzden biz de onlardan intikam almıştık. Yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğuna bir bak!" (Zuhruf: 23-25)
"Sonra Resullerimizi ve iman eden kimseleri kurtarırız. Böylece üzerimize bir hak olarak mü`minleri kurtarırız." (Yunus: 103)
"Onlara " La İlahe illallah’" denildiği zaman kibirlenirlerdi. Deli olan bir şair için ilahlarımızı mı terk edeceğiz derlerdi." (Saffat: 35-36)
4 - Hareketlerini, Davranışlarını ve Yaşantısını La İlahe illallah’ın Manasına Uygun Düşecek Şekilde Düzenlemek
Allah-u Teala şöyle buyuruyor:
"Azab size gelmeden önce Rabbinize yönelin ve O`na teslim olun. Sonra yardım da görmezsiniz." (Zümer: 54)
"İyilik yaparak kendisini Allah`a teslim eden ve İbrahim`in hanif dinine tabi olandan din bakımından daha iyi kim olabilir? Allah İbrahim`i bir dost edinmişti." (Nisa: 125)
"İyilik yaparak yüzünü Allah`a çeviren kimse muhakkak sapasağlam bir kulpa sarılmıştır. Bütün işlerin sonu Allah`a döner." (Lokman: 22)
Not: Ayet-i kerimede geçen "sapasağlam bir kulp" tan kasıt; " La İlahe illallah" tır. Yani Allah’ın C.C. dinidir.
Allah-u Teala şöyle buyuruyor:
"Hayır! Rabbine and olsun ki aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem tayin etmedikçe iman etmiş olmazlar. Sonra haklarında verdiğin hükümden dolayı içlerinde bir sıkıntı duymadan kendilerini tamamen teslim etmedikçe iman etmiş olmazlar." (Nisa: 65)
İbn-i Kesir bu ayetin tefsirinde şöyle diyor:
"Allah-u Teala kendi şerefli mukaddes zatına yeminle ifade buyuruyor ki bütün işlerde Allah ve Resulünü hakem tayin etmedikçe hiç kimse gerçekten iman etmiş olmaz. O`nun verdiği hüküm gizli ve açık her zaman bağlanılması farz olan hak ve gerçektir. Bunun içindir ki Allah-u Teala :
"Sonra aralarında verdiğin hükümden dolayı içlerinde bir sıkıntı duymadan kendilerini tamamen teslim etmedikçe iman etmiş olmazlar" buyurmuştur.
Yani; seni hakem tayin ettiklerinde gönüllü olarak sana itaat ederler. İçlerinde senin verdiğin hükme karşı herhangi bir sıkıntı duymazlar. İç ve dışlarıyla bu hükme uyarlar.
Bir karşı koyma, bir müdafaa ve münakaşa olmaksızın bütünüyle bu hükme teslim olurlar.
Nitekim bir hadisi şerifte şöyle buyurulmuştur:
"Nefsim elinde olan Allah`a yemin ederim ki arzusu benim getirdiğime tabi olmadıkça hiçbiriniz gerçekten iman etmiş olmaz." (Müslim)" (İbn-i Kesir Tefsiri)
5 - La İlahe illallah’ı Yalanlamayıp Kalbiyle ve Diliyle Tasdik Etmek
Allah-u Teala şöyle buyuruyor:
"Bir kısım insanlar vardır ki: "Biz Allah`a ve ahiret gününe iman ettik" derler. Oysa onlar mü`min değillerdir. Allah`ı ve iman edenleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir. Onların kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır. Yalan söylediklerinden dolayı onlar için can yakıcı bir azab vardır." (Bakara: 8-10)
"İnsanlar sadece iman ettik demekle bırakılıp imtihan edilmeyeceklerini mi sanıyorlar? Doğrusu biz onlardan öncekileri de imtihan ettik. Allah elbette sözüne sadık olanları bilir. Ve elbette yalancıları da bilir." (Ankebut: 2-3)
Resulullah S.A.V. şöyle buyurdu:
"Her kim La İlahe illallah Muhammedun Resulullah`ı kalbiyle tasdik ederek şehadet ederse Allah-u Teala ona cehennemi haram kılar." (Buhari, Müslim)
Resulullah S.A.V. şöyle buyurdu:
"Benim şefaatim La İlahe illallah’ı ihlaslı olarak ve kalbinde olanı lisanı tasdik ederek, lisanında olanı kalbi tasdik ederek söyleyen kimse içindir." (Hakim rivayet etti ve sahih dedi Zehebi de destekledi)
La İlahe illallah’ı tasdik etmek; İslam Şeriat’ına boyun eğmeyi, Şeriatın hükümlerini kabul etmeyi, Şeriat’ın haber verdiği bütün haberleri doğrulamayı, emrettiklerine uymayı ve yasaklarından uzak durmayı gerektirir.
6 - İhlaslı Olmak -Yapılan Bütün Amelleri Sadece Allah Rızası İçin Yapmak ve Şirkten Temizlenip Uzak Kalmak-
Allah-u Teala şöyle buyuruyor:
"İyi bilinmelidir ki halis din Allah`ındır. Allah`ı bırakıp O`ndan başka dostlar edinenler: "Biz onlara ancak bizi daha çok Allah`a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz" derler. Muhakkak ki Allah aralarında ihtilaf ettikleri hususlarda hüküm verecektir. Şüphesiz ki Allah yalancı ve kafir olan bir kimseyi hidayete erdirmez." (Zümer: 3)
"Oysa onlar doğruya yönelip her türlü şirkten temizlenmiş olarak (yani ihlaslı olarak) Allah`ın dininde O`na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle emr olunmuşlardı. Dosdoğru olan din de budur." (Beyyine: 5)
Resulullah S.A.V. şöyle buyurdu:
"Kıyamet günü şefaatimle en mutlu olacak kişi La İlahe illallah’ı kalbiyle ihlaslı bir şekilde söyleyendir." (Buhari)
"Allah-u Teala, O`nun rızasını isteyerek La İlahe illallah diyen kişiye cehennemi haram kıldı" (Müslim)
"Kim kalbiyle ihlaslı bir şekilde, dili de bu kalbindeki olanları tasdik ederek; "Allah`tan başka ibadete layık ilah yoktur, O birdir, O`nun ortağı yoktur, Mülk onundur, hamd (bütün övgülere layık olmak) O`na mahsustur ve O her şeye Kadirdir" diye söylerse Allah muhakkak ki bu sözü söyleyen için göğü yarar ve o kimseye bakar. Allah birisine bakarsa muhakkak, o kimse kendisinden ne isterse ona verir." (Nesei)
İmam el-Fadl İbn İyad radiyallahu anh diyor ki:
"ALLAH RIZASI İÇİN, FAKAT ALLAH`IN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE YAPILMAYAN AMELLERİ Allah-u Teala kabul etmez. Aynı şekilde ALLAH`IN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE FAKAT ALLAH RIZASI İÇİN YAPILMAYAN AMELLERİ DE Allah-u Teala kabul etmez. Allah-u Teala ancak kendi rızası gözetilerek ve Resulullah`ın sünnetine uygun olarak yapılan amelleri kabul eder."
İslam dinine bağlanmak sadece Allah-u Teala`ya teslim olmayı ve O`ndan başkalarına teslim olmamayı gerektirir. Bu ise La İlahe illallah’ın gerçeğidir. Kim hem Allah-u Teala`ya, hem başkasına teslim olursa müşrik olur. Allah-u Teala şirki asla affetmez. Kim Allah-u Teala`ya teslim olmazsa Allah`a ibadette kibirlenmiştir.
Allah-u Teala şöyle buyuruyor:
"Rabbiniz: "Bana dua ediniz ki size karşılığını vereyim. Bana ibadet etmeyi büyüklüklerine yediremeyen kimseler aşağılanmış olarak cehenneme gireceklerdir" buyurdu." (Mü`min (Gafir): 60)
7 - Bu Kelimeyi - La İlahe illallah Kelimesini- ve Bu Kelimenin Gösterdiği Yolu Sevmek, Bu Kelimeyi Sevip Gösterdiği Yolda Yürüyenleri Sevmek, Bu Kelimeyi Kötü Görüp Gösterdiği Yoldan Başka Yollara Sapanları İse Sevmemek, Onları Yakın Dostlar Edinmemek
Allah-u Teala şöyle buyuruyor:
"İnsanlardan, Allah`tan başka edindikleri denkleri Allah gibi sevenler vardır. Oysa iman edenlerin Allah`ı sevmeleri daha şiddetlidir." (Bakara: 165)
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, bilsin ki Allah; onların yerine, kendisinin onları, onların da kendisini sevdiği, mü`min’lere karşı alçakgönüllü, kafirlere karşı ise güçlü ve şerefli olan, Allah yolunda cihad eden ve kınayanın kınamasından korkmayan bir kavim getirir. İşte bu Allah`ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah geniş ihsan sahibidir. Her şeyi çok iyi bilendir." (Maide: 54)
Resulullah S.A.V. şöyle buyurdu:
"Kimde şu üç şey bulunursa imanın tatlılığını tatmış olur:
- Allah ve Resulullah kendisine her şeyden daha sevgili olmak,
- Bir kimseyi sevmek fakat yalnız Allah için sevmek,
- Allah onu küfürden kurtardıktan sonra yine küfre dönmekten ateşe atılacakmışçasına hoşlanmamak." (Buhari, Müslim)
Aslında bu konuda birçok eser neşredilmiş ve belki yine de bu kelimenin hakkı verilememiştir. Kaldı ki biz, kısa bir makale şeklinde bu konuyu özet şeklinde ele aldık. Hakeza biz de bu konuyu hakkıyla anlattığımız iddiasında değiliz. Muhakkak birçok yerde nakıs kalmışızdır. Bundan dolayı da sizden helallik diliyorum. Dolayısı ile ‘sürçü lisan etti isek, affola’’ nostaljik sözüyle yazıyı nihayet veriyorum.
Allah C.C. ‘’La İlahe illallah’’ Kelime-i Tayyibe’sini hakkıyla yaşamayı bize nasib ve müyesser etsin ve son nefesimize kadar da ‘’La İlahe İllallah Muhammedun Resulullah’’ doğrultusunda hareket etmemizi lütfetsin ve de son nefesimizde bu kelimeyi söylememizi müyesser eylesin İnşaallah’u Teala.
Fi Emanillah Wesselam
ŞAHABETTİN ER / doğruhaber