Kara taşımacılığı alanında Türkiye'nin sembol firmalarından biri olan Ulusoy, ne yazık ki mali sıkıntıların üstesinden gelemedi ve faaliyetlerine son vermek zorunda kaldı. 1937 yılında Hacı Mehmet Bahattin Ulusoy tarafından Karadeniz'de yaşanan bir doğal afet sonrası bölge halkına yardım amacıyla temelleri atılan şirket, mütevazı bir başlangıcın ardından büyüyerek Türkiye'nin dört bir yanına ulaşan saygın bir marka haline gelmişti. Ancak, son yıllarda artan ekonomik zorluklar, iç çekişmeler ve yaşanan isim hakkı davaları, bu tarihi firmanın iflasına zemin hazırladı. Ulusoy Seyahat'in 2017'deki iflasının ardından, markanın isim haklarını devralarak yola devam etmeye çalışan Ulusoy Ulaşım da 2019'da iflasını ilan etti.

Asırlık Marka Ulusoy Yollara Veda Etti

Türkiye'nin en köklü ve en çok tercih edilen otobüs firmalarından biri olan Ulusoy, 88 yıllık uzun ve başarılı bir yolculuğun ardından iflas ettiğini duyurdu. Bir dönem konforlu seyahatin ve güvenilir taşımacılığın adresi olarak bilinen Ulusoy'un bu ani çöküşü, hem sektör çalışanları hem de sadık yolcuları arasında büyük bir üzüntü ve şaşkınlık yarattı. Firmanın iflası, ekonomik zorlukların, artan rekabetin ve yönetimsel sorunların en köklü kuruluşları bile ne denli derinden sarsabileceğinin acı bir örneği oldu. Bu gelişmeyle birlikte, Türkiye'nin kara taşımacılığı tarihinde önemli bir devir de kapanmış oldu.

Karadeniz'in Yardımseverliğinden Doğan Bir Dev: Ulusoy'un Öyküsü

Ulusoy'un temelleri, takvimler 1937 yılını gösterdiğinde, Hacı Mehmet Bahattin Ulusoy tarafından Karadeniz'in zorlu coğrafyasında atıldı. Bölgede yaşanan bir doğal afet sonrasında, ulaşım sıkıntısı çeken ve mağdur olan bölge halkına yardım eli uzatma amacıyla kurulan firma, başlangıçta Of ve Trabzon arasında mütevazı bir şekilde yolcu ve yük taşıyarak faaliyetlerine başladı. Ancak zamanla gösterdiği üstün hizmet kalitesi, yenilikçi yaklaşımları ve büyüme odaklı stratejileriyle Ulusoy, Türkiye'nin dört bir yanına ulaşan, sektörün öncü ve saygın taşımacılık markalarından biri haline gelmeyi başardı. Bu etkileyici başarı öyküsü, ne yazık ki ilerleyen yıllarda yaşanan mali sorunlar ve hukuki anlaşmazlıklarla gölgelendi.

Mali Darboğaz ve İsim Hakkı Anlaşmazlıkları Sonun Başlangıcı Oldu

Karar gazetesinde yer alan ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran habere göre, 1995 yılında holdingleşerek kurumsal yapısını ve gücünü pekiştiren Ulusoy, 2008 yılında kurucusu Hacı Mehmet Bahattin Ulusoy'un vefatının ardından oğulları arasında bir paylaşıma konu oldu. Bu paylaşım neticesinde otobüs işletmeciliği ve markanın kullanım hakkı Saffet Ulusoy'a devredildi. Ancak, Saffet Ulusoy'un 2012 yılında beklenmedik bir şekilde hayatını kaybetmesi, mirasçıları ile "Ulusoy Ulaşım Petrol Sanayi" adıyla faaliyet gösteren farklı bir şirket arasında uzun süren, karmaşık ve yıpratıcı bir isim hakkı davasının fitilini ateşledi. Bu hukuki mücadeleler ve giderek derinleşen finansal zorluklar, Ulusoy Seyahat'in isim hakkının "Ulusoy Ulaşım" adlı şirkete devredilmesiyle sonuçlandı.

Peş Peşe Gelen İflas Kararları ve Bir Dönemin Kapanışı

Yaşadığı ağır mali sıkıntıların, artan borç yükünün ve karmaşık hukuki süreçlerin altından kalkamayan Ulusoy Seyahat, 2017 yılında iflasını kamuoyuna duyurarak ticari faaliyetlerini sonlandırdı ve şirketin tasfiye sürecine girildi. Bu süreçte şirketin sahip olduğu değerli otobüs filosu ve diğer mal varlıkları, alacaklıların talepleri doğrultusunda icra yoluyla satışa çıkarıldı. Ulusoy Seyahat'in iflasının ardından, markanın isim haklarını ve mirasını devralarak faaliyetlerine devam etme kararı alan Ulusoy Ulaşım da benzer mali darboğazlarla ve sektördeki zorlu rekabet koşullarıyla karşılaştı. Bu zorluklara daha fazla dayanamayan Ulusoy Ulaşım da 20 Şubat 2019 tarihinde resmen iflas ettiğini açıkladı. Böylece, Türkiye'nin kara yolu yolcu taşımacılığı sektöründeki en köklü, en tanınmış ve adeta bir sembol haline gelmiş markalarından biri daha, ekonomik zorluklar, yönetimsel sorunlar ve talihsiz hukuki süreçler nedeniyle tarihin tozlu sayfalarına karışmış oldu.

Kaynak: HABER MERKEZİ