Gazze
Filistinli sağlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Gazze Şeridi'ndeki Netzarim Koridoru yakınlarında insani yardım bekleyen sivillere saldırı düzenlendi. Saldırıda ilk belirlemelere göre, 20 Gazzeli şehit olurken 246 kişi yaralandı. Yaralanan çok sayıda kişi bölgedeki sağlık merkezlerine kaldırılırken, bazı yaralıların durumunun ağır olduğu bildirildi.
DAHA ÖNCE DE BENZER SALDIRILAR YAŞANMIŞTI
İşgal ordusunun sivilleri hedef alan bu saldırısı ilk değil. 29 Şubat 2024’te Gazze’nin kuzeyinde, Kuveyt Kavşağı’nda yardım kamyonlarına ulaşmaya çalışan Filistinlilere yönelik açılan ateşte 118 kişi hayatını kaybetmiş, 760'tan fazla kişi yaralanmıştı. O saldırı, "Yardım Katliamı" olarak anılmış ve dünya genelinde büyük tepki toplamıştı. Mart ve Nisan aylarında da benzer şekilde yardım bekleyen sivillere yönelik birçok saldırı yaşandı. Siyonist işgal rejimi açlık ve yoklukla mücadele eden Gazze halkına ulaşan yardımları engelleme ya da hedef alma stratejisi, uluslararası kamuoyunun da tepki toplamaya devam ediyor. (İLKHA)
HAMAS: Sözde yardım noktaları, gerçekte ise PLANLANMIŞ ÖLÜM TUZAKLARI!
Filistin İslami direniş hareketi HAMAS, sözde “Siyonist-Amerikan yardım dağıtım mekanizması” nedeniyle şehit olan Filistinlilerin sayısının, bir ayda 454’e ulaştığını bildirdi.
Haber Merkezi
HAMAS, bugün Gazze'de 17 kişinin daha işgal tarafından şehit edildiği sözde yardım dağıtım merkezlerine dikkat çekti. Hareketin açıklamasında, "Sözde “Siyonist-Amerikan yardım dağıtım mekanizması' nedeniyle şehit olan Filistinlilerin sayısının, uygulamanın başlamasından bu yana henüz bir ay geçmeden 454’e, yaralıların sayısının ise 3.466’ya yükselmiştir." denildi. Bu durumun, mekanizmanın suç niteliğindeki doğasını gözler önüne serdiğine dikkat çeken HAMAS, söz konusu bölgelerdeki saldırıların, "sözde yardım dağıtım noktalarının gerçekte planlanmış ölüm tuzakları olduğunu, halka yönelik aç bırakma ve aşağılamayı sistemli bir soykırım politikası çerçevesinde yöneten araçlar haline getirildiğini teyit ettiğini" bildirdi.
Hareket, açıklamanın devamında şunları kaydetti: "Sürekli devam eden bu suç, uluslararası örtülü destek ve utanç verici bir sessizlikle sürdürülmekte, tüm insanî hukuk ve normların açıkça ihlal edilmesini temsil etmektedir. Bu, uluslararası toplumu ve Birleşmiş Milletleri, bu katliamları durdurmak için ahlakî ve hukukî sorumluluklarını yerine getirmeye ve acil müdahalede bulunmaya zorlamaktadır. Yardımların, işgalcilerin kontrolünden tamamen uzak, BM denetiminde ve bağımsız uluslararası gözetim altında güvenli bir insani mekanizma yoluyla ulaştırılması sağlanmalıdır.
Ayrıca, siyonist işgalin savaş suçlusu liderlerinin, savunmasız sivillere karşı işledikleri suçlardan ötürü uluslararası yargı önüne çıkarılması ve hesap vermesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.
Gazze Şeridi’nde kuşatma altındaki iki milyondan fazla insanı hedef alan bu soykırım savaşının derhal ve tamamen durdurulması için, acil ve etkili uluslararası bir harekete geçilmesi çağrısında bulunuyoruz." (İLKHA)
Tedavi sütünden yoksun bırakılan
GAZZELİ BEBEKLERİN HAYATI TEHLİKEDE
Filistin İnsan Hakları Merkezi, temel yaşam kaynağı olan tedavi amaçlı bebek sütünden mahrum bırakılmaları nedeniyle yüzlerce yeni doğan ve prematüre bebeğin gerçek bir ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek acil yardım çağrısında bulundu.
Dış Haberler Servisi
Filistin Enformasyon Merkezi’nde geçen habere göre, Filistin İnsan Hakları Merkezi yayımladığı açıklamada, bu çağrının, işgal rejiminin yaklaşık dört aydır devam eden Gazze Şeridi’ne yönelik tam abluka uygulaması, insani ve tıbbi yardımların girişine izin vermemesi yüzünden yaşanan insani kriz sebebiyle yapıldığını ifade etti. Bu durumun bir savaş suçu ve ikinci yılının sonuna yaklaşan soykırım politikasının bir parçası olduğu vurgulandı.
Gazze’deki hastanelerde prematüre bebekler için kullanılan tedavi amaçlı sütlerde eşi görülmemiş bir kıtlık yaşandığı, kuvöz servislerinde kullanılan özel destekli sütlerin tamamen tükendiği belirtildi. Bu sütler bağışıklık zayıflığı, sindirim zorluğu ve anne sütü emememe gibi sağlık sorunları olan bebekler için hayati öneme sahip.
Rantisi Çocuk Hastanesi Müdürü Dr. Cemil Süleyman, özellikle sindirim sistemi hastalığı olan bebekler için gereken tedavi edici sütlerin hastanede uzun süredir hiç bulunmadığını belirtti. Aynı şekilde, yenidoğanlar için kullanılan 1 ve 2 numaralı destekli mama türlerinin de mevcut olmadığını, annelerin ise ciddi yetersiz beslenme nedeniyle emziremediklerini söyledi.
Süleyman’a göre hastane ayda yaklaşık 500 kutu tedavi amaçlı süte ihtiyaç duyuyor; ancak şu anda elde yalnızca çok sınırlı bir miktar bulunuyor ve bunlar da tükenmek üzere. Yeni tedarik ise ablukadan dolayı mümkün değil. Bazı bebeklerin durumunun kötüleşmesine rağmen doktorlar gerekli tedavileri uygulayamıyor ve bu durumun bazı ölümlere neden olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca gerekli tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle çocuk hastalıklarının teşhisinde ciddi zorluklar yaşanıyor.