• DOLAR 34.631
  • EURO 36.355
  • ALTIN 2920.575
  • ...

Evet, bir papaz geçti siyaset kulvarında… Ama ne papaz! 20 aydan fazladır onunla kalkıyor, onunla oturuyoruz. Siyasetin merkezine bir oturdu, bir daha kalkmadı. Siyaset onun üzerinden döndü durdu. Nihayet çözüldü. Eğer çözüldü denilebilecekse tabi. Çekti gitti ülkesine. Biz ise onun üzerinden oluşan kasırganın siyasi ve ekonomik tahribatları ile baş başa kaldık.

Çok büyük pazarlıklar neticesinde bırakıldığı hususu ciddi olarak tartışılırken bu pazarlıkların ne olduğu bir muamma olarak kalacaktır şimdilik. Ancak topluma, siyasete ve ekonomiye çok pahalıya mal olduğunu da ayrı bir realite olarak not etmek gerekir.

Onun ardından yükselen dövizlerin bıraktığı ağır fatura, bu milletin belini uzun yıllar bükecektir. Yeniden düyun u umumiye ile karşı karşıya kaldık maalesef. Bunun ötesinde, fırlayan enflasyon, kapanan binlerce iktisadi kuruluş, işsiz kalan on binler, hayatın yükselen maliyetleri, oluşan güvensizlik, bozulan dengeler, neredeyse %100 fakirleşen bir toplum.

Papazın postu bu kadar eder miydi hususu hep tartışılmaya devam edilecektir. Madem bu kadar büyük, derin, çok ilişkili bir insandı, madem PKK'den FETÖ`ye ve benzeri birçok derin yapıya kadar geniş ilişki ağlarına sahip idi, casusluk yapıyordu-ki göründüğü kadarıyla bunların tümü vardı- o zaman niye mesele sadece şahsı üzerinden tartışıldı, soruşturma/koğuşturma niye kendisi ile sınırlı tutuldu, o geniş ağı niye ortaya çıkarılarak çökertilmedi sorusu zihinleri işgal etmeye devam edecektir. Ayrıca en önemli husus; sadece kendisinin ülkeyi terk etmesi ile onun şebekesi de ülkeyi terk edecek midir? Bu, ayrıca tartışılması gereken bir soru ki hiç kimse onun şebekesinin ülkeyi terk edeceğini beklememektedir.

35 yıl hapis ile yargılandığı bir hukuki süreçte, iki gizli tanığın mahkemeye yeni bilgiler vereceklerini talep etmesine rağmen, savcının buna gerek görmeden, ceza talebini on yıla çekmesi, kararın ise üç yıl bir ay on beş gün hapis cezası olarak çıkması, bunun da neticesinde Papazın bütün kısıtlılıklarının kaldırılarak serbest bırakılması, onun hukuktan ziyade bir talimatla serbest kaldığının somut işaretleri olarak kalacaktır.

Bizim en büyük korkumuz; onun ABD ile bozulan ilişkilerin onarılmasında aracı/pazarlık konusu olarak kullanılması hususudur. Onun bırakılmasını Türkiye-ABD birlikteliğinin yeniden tesis edilmesi olarak okuyan çok fazla siyasi uzman vardır. ABD ile yaşandığını sandığımız sorunlar, böyle bir kriz sürecinin ardından tekrar kankalığa evrilirse Türkiye'nin de, Suriye'nin de, İslam coğrafyasının da felaketi olacaktır.

Papaz meselesinde;

Onun derin ilişkilerinin ve şebekesinin üzerine gidilmemiş olması, doğal olmayan bir yargılama sürecinin sonunda bırakılması, bu meselenin abartılmış bir ekonomik krizin gerekçesi olarak ortaya konularak zaten çok önceden çöken ekonominin çöküşüne gerekçe yapılması, kamuoyunun aylarca bu mesele ile meşgul edilmesi gibi hususlar, papaz krizinin hiç de gösterildiği gibi olmadığını ortaya koymuştur.

Sürecin çilesini çektik, çekiyoruz. İnşallah bununla sınırlı kalır ve yeniden bir ABD yol arkadaşlığı ile neticelenmez.