• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

“Dünyada gelişmiş, güçlü ülkelere bakarsanız, bunların hiç birinde eyalet korkusu, eyalet endişesi diye bir şey yoktur. Tam aksine eyalet yapılanmaları, o güçlü ülkelerde çok daha süratle kalkınmayı getirir. Ve demokraside özellikle siyasi rekabeti getirir. Bu güçlenme alametidir. Gelelim kendi tarihimize. Osmanlı`ya baktığımız zaman, o güçlü Osmanlı`da çok daha enteresan şey var; mesela Lazistan Eyaleti var, Kürdistan Eyaleti var. İniyoruz güneye, yine orada aynı şekilde eyalet sistemleri var. Niye? Osmanlı güçlü, hiç çekinmeden bunları vermiş. Şimdi ben mesela MHP`ye endişe ile bakıyorum, hadi CHP`yi tamam bu konuda farklı düşünürüm de. MHP bir taraftan biz Osmanlıyız diyecek, öbür taraftan Osmanlı`nın bu devlet yapısındaki yaklaşım tarzını görmemezlikten gelecek!..

Şimdi bakın MHP niye büyükşehirlere karşı çıkıyor? Bundan; acaba farklı bir etnik unsur orda büyükşehir kazanır mı? Ee, güçlen gir, kazan! Eğer sen demokrasiden bu kadar çekiniyorsan, o zaman senin Türkiye`de hiç seçime girmemen lazım. Niye? Her yeri kaybedebilirsin. Çünkü sen etnik mücadele veriyorsun, siyasi mücadele vermiyorsun... Şimdi eyaletlerde de böyle bir endişenin içine girmeye gerek yok. Bu konuda benim söylediğim şu; güçlü bir Türkiye asla eyalet sisteminden korkmamalıdır...”

Bu sözler Sn. Erdoğan`a ait. Erdoğan, o dönemin başbakanı olarak 30 Mart 2013 tarihinde CNN`de yayınlanan bir programda Taha Akyol, Enis Berberoğlu, Hande Fırat ve Hakan Çelik`in gündeme dair sorularına cevap verirken, bu açıklamaları yapıyor. O dönemde gündemde başkanlık sistemi tartışmaları var. Ve Ak Parti`nin/hükümetin, çözüm süreci adı altında HDP ile yol aldığı günler.

Yukarıda Erdoğan`ın büyükşehir belediyeleri ilişkilendirdiği etnik yapı Kürtlerdir. Ve MHP`nin bazı büyükşehir belediyelerini (yani eyaletleri) kazanacağından korktuğu parti ise HDP, yani dolaylı olarak PKK`dır.

Erdoğan bir anlamda o dönemde MHP`nin karşısında, HDP`nin yanında yer alıyor.

Erdoğan ve Bahçeli o dönemde birbirleri hakkında daha sert ifadeler kullanıyorlar, birbirlerine ağız dolusu hakaretler ediyorlar. Bahçeli ve MHP, her fırsatta Erdoğan ve Ak Parti`ye, “HDP ile birlikte ülkeyi bölüyorlar” suçlamasında bulunuyorlardı.

Şimdi Erdoğan, MHP`nin 2019 Cumhurbaşkanı adayı!

Bu nasıl oldu? Bugünlere nasıl geldik?

Tabi herkes bir şey söyleyebilir kendince. Ve herkes MHP-Ak Parti ile ilgili tepkiler ortaya koyabilir ve eleştiriler geliştirebilir.

Bizim de mevcut fiili ittifakın devlet içi ve sahadaki yansımalarına dair eleştirilerimiz ve tepkilerimiz var. Müstakbel ittifaka dair de endişelerimiz var. Ancak bu konuda eleştiri yapmaya ve konuşmaya hakkı olmayan tek parti varsa o da HDP`dir.

Çünkü Erdoğan MHP`yi ve Devlet Bahçeli`yi karşısına almış HDP ile yol alıyorken ve başkanlık/eyalet sistemi HDP`ye yarıyorken, HDP ABD adına Erdoğan`a karşı ihanet içine girdi, PKK de çözüm sürecini bitiren savaşı başlattı.  

HDP/PKK ve FETÖ`nün bu ihanetleridir, Erdoğan ile Bahçeli`yi buluşturan. Bu sebeple, hepimizin tepki göstermeye ve eleştirmeye hakkı var ama HDP/PKK ve FETÖ`nün zinhar bunlara hakkı yoktur!