• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Trump`ın ilk ziyaretini Suudi Arabistan`a yapmasının ve orada gerçekleştirilen Arap ve İslam Ülkeleri ile Amerikan ortak zirvesinin ardından, Körfez Ülkeleri ile Katar arasındaki kriz patlak verdi. Daha doğrusu Katar, Suudi Arabistan`ın başını çektiği Körfez Ülkeleri tarafından hedefe konuldu.

Körfez Ülkelerinin medyası tarafından günlerdir yapılan Katar aleyhtarı propaganda ve saldırılar sonrasında Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Yemen ve Libya Katar ile diplomatik ilişkileri kesme kararı aldılar.

Ülkelerindeki Katarlı vatandaşların da ülkelerini terk etmeleri için 14 günlük süre verdiler. Bu ülkeler hava, deniz kara sahalarını da Katar`a kapattılar.

Yani Katar`ı tam bir ablukaya aldılar.

Peki bu gelişmelerin arkasında ne var?

Bu gelişmeler tamamen ABD ile bağlantılı gelişmeler. Trump ile birlikte bir zincirin halkaları şeklinde geldi. Önce yedi İslam ülkesinin vatandaşlarına vize yasağı, sonra on İslam ülkesinin hava yollarına ekonomik darbe niteliğinde kısıtlama, sonrasında zirve ve ardından Katar`ın hedefe konulması.

Trump bunu yaparken aşama aşama gitti. Önce Körfez ülkelerinin hepsini aynı kefeye koydu. (On İslam Ülkesinin Havayollarına kısıtlama getirmesi gibi. Aslında burada da amaç, havayolu taşımacılığında devleşen ve emperyalist ülkelerin bu alandaki pasta payını daraltan Türkiye ve Katar Havayollarına darbe vurmaktı.) Hepsine gözdağı verdi, sonra uşaklığını yapacak olanları ziyaretle taltif etti, bu arada hem milyar dolarları götürdü hem de bunları sopa olarak kullanıp diğerlerini dövdürecek.

Böylece İslam ülkeleri arasında var olan fitneye fitne katacak.

Ve ABD-israil denkleminin dışına çıkan ülkelerin başlarını bir bir yiyecekler. Suriye bu denklemin dışında idi, başını yediler. Suriye kadar olmasa da Katar da bu denklemin dışa yakın kenarında idi. Şimdi de Katar`ın başını yemek istiyorlar.

İşin acı tarafı Kurt, yemeyi kafasına koyduğu kuzuyu önce sürüden olan koçlara boynuzlattırıyor, ayakları altında ezdiriyor. Sonrasında yiyecek.

Peki, niçin Katar?

Katar, darbeye uğramış İhvan-ı Müslimin`in ve vatanları Siyonistlerce işgal edilmiş HAMAS mensuplarının bazılarına ev sahipliği yapıyordu.

Bu kararlarla sadece Katar cezalandırılmıyor aynı zamanda İhvan-ı Müslimin`e ve HAMAS`a darbe vuruluyor.

Empeyalist dünya şunu yapıyor ve bu algıyı oluşturuyor: Sadece ülkelerinizi işgal etmeyeceğiz ve sadece ülkelerinizde size darbe yapmayacağız! Size kucak açanları da kahredeceğiz.    

Aslında büyük resimde hedef Türkiye ve İran`dır. Katar, İslam dünyasında çıkarılmak istenen fitne ateşinin tarafı olmadığından ve emperyalistlerin planlarına tam manası ile hizmet etmediğinden, İran karşısında Suudlaşmadığından ve Türkiye ile ilişkilerinden dolayı cezalandırılıyor.

Yani daha net bir ifade ile; bu fitneye hizmet etmeyen ve yapıcı bir vasatta olanın da başı eziliyor.

Türkiye ve İran, tabloyu iyi okumalı. Emperyalizmin ayak sesleri adım adım üzerlerine geliyor. Hem de yol üzerindeki dostları ve müttefikleri eze eze geliyor.

Tek çare; Türkiye ve İran`ın kafa kafaya verip, dost ve müttefiklerini de yanlarına alarak bu belayı savuşturması. Yoksa dün “Sarı Öküz” Suriye idi, bugün “Gri Öküz” Katar. Yarın Türkiye ve İran.

Allah şerden korusun.