• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Suriye, el birliği ile bataklığa dönüştürüldükten sonra, Suriye ile ilgili çözüm arayışlarına gidildi.

Defalarca söylediğimiz gibi; çözüm amaçlı masada olan aktör ülkelerin büyük bir kısmının niyeti Suriye`de herhangi bir çözüme ulaşmak değil. Ve bu ülkeler Suriye`nin çözümü konusunda samimi değil. Suriye`de oluşturmaya çalıştıkları şey, emperyal çıkarlarının tesisi ve devamıdır. Daha önce Esed`in kurbanı olan Suriye, şu anda uluslararası çıkarların kurbanı.

Söz konusu bu ülkeler ve amaçları belli.

Ancak biz ne yapıyoruz, biz kendimize bakalım.

Türkiye işin başında AB(D) ile hareket etti ve çok sonraları, AB(D) tarafından aldatıldığını fark etti. AB(D)`nin (bir anlamda dolaylı olarak) Türkiye`den aldığı destek ile Suriye`de PYD`ye devlet oluşturmaya başlamasıyla Batı`nın ajandasını gördü. Ne büyük bir bataklık ile karşı karşı olduğunu anladı.

Sadece Suriye`de kendisine yönelik oluşan tehdit ve gelecekte Suriye üzerinden kendisini vuracak tehditler değil; bizzat içerde patlatılan bombalar ve karşı karşıya olduğu saldırılarda, oluşan toplumsal kaosta da Suriye`nin payını gördü. (Bunu sonradan zaman zaman hükümet yetkilileri dile getirdi. Bu itiraftan sonra hükümete yakın gazete ve gazeteciler de yazmaya başladı.)

Bütün bunlardan sonra Türkiye, “Bu bataklıktan nasıl kurtulabilirim, Suriye`de kısmi de olsa nasıl bir çözüm oluşturulabilir”, diye akıllıca siyaset geliştirmeye ve adımlar atmaya başladı. İran ve Rusya ile Astana sürecini oluşturdu.

Ancak Trump ile beraber Türkiye`nin Suriye politikası yeniden zikzaklar çiziyor. Türkiye Trump`ın Suriye söylemlerine güvenerek hareket ederse, çok açık söylüyorum Türkiye ikinci bir kazık yemiş olacak. Ve bunun telafisi imkânsız olacak.

ABD, Obama ile aşınmış olan siyasetini Trump ile onarıyor. ABD; Obama`nın küstürdüklerini Trump ile kazanarak yoluna devam etmek istiyor. ABD`de değişen ve yakın zamanda değişecek bir şey yok. ABD, eski ABD; yani büyük şeytan. Bu şeytan ile yol alınmaz. Obama bu şeytanın bir yüzü idi, ürküttü. Şimdi ürküttüklerini Trump yüzü ile geri yanına çekiyor, devlet politikalarını uygulamaya ve planlarını gerçekleştirmeye çalışıyor bu şeytan.

Türkiye başta Suriye olmak üzere hiçbir konuda ABD`ye güvenmemeli.

Neyine güveniyor ABD`nin!?

Kendisine yapılan darbenin arkasındaki güç değil mi ABD; bombalı saldırılarla Türkiye`yi kaosa sürükleyen değil mi ABD?

Trump`ın neyine güveniyor Türkiye!?

Gelir gelmez İslam`a ve Müslümanlara savaş açan Trump değil mi!?

İslam`a ve Müslümanlara en amansız savaşı açan Trump`a güvenerek Suriye`de ve Ortadoğu`da ABD ile hareket etmek, Türkiye`nin sadece kendi ölüm fermanını imzalaması değil, aynı zamanda İslam aleminde daha büyük yangınlara destek olmaktır.

Aman dikkat Türkiye! Suriye konusunda köprüden önceki son çıkıştasın.