• DOLAR 34.443
  • EURO 36.349
  • ALTIN 2839.152
  • ...

Ülke, içeride ve dışarıda sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Dışarıyı bir tarafa bırakırsak içeride Türkiye`nin yaşadıkları, temelde Kemalist rejimin enkazıdır.

M. Kemal`in laiklik ve Türkçülük gibi akla ziyan, yıkıcı unsurlar üzerine inşa ettiği cumhuriyetin dümenine zaman içinde hukuk dışı yollarla geçen Kemalist kadro, toplumun üzerinden bir silindir gibi geçmiştir. Bu enkazın banisi M. Kemaldir, hamisi ve müdafii ise, M. Kemal`in ideolojisini sistemleştirip, rejime dönüştüren CHP çizgisindeki askeri ve siyasi kadrodur.

90 yıllık Kemalist rejim, çok sorunlar bıraktı. Başa geçince, Firavun misal hüküm sürdüğü topraklarda azdı ve toplumun farklılıklarını ayrıştırdı. Bir zümreyi elitleştirdi. Geri kalan toplumun büyük kesimini ötekileştirdi, baskıladı, büyük çoğunluğa hayat hakkı tanımadı. Kendi halkı içinde düşmanlık tohumları ekti. Toplumsal kutuplaşmaları arttırdı. Yönetimde adaleti, hizmeti ve kalkınmayı değil, Kemalist ideolojiyi merkeze aldı. Bu ideolojinin bekası için çalıştı.

Kemalist ideoloji sadece toplumsal sorunlar bırakmadı. Aynı zamanda Kemalist bir rejim bıraktı.   

İlginçtir, Kemalist kadro bu ülkede hiçbir zaman normal yollarla, yani seçimlerle iktidara gelmemiştir. Ya tek adam ve tek parti baskısı ile hüküm sürmüşlerdir. Ya da halk iradesi ile iktidara gelenlere askeri darbeler yaparak, yönetimi ele geçirmişlerdir.

Kemalist ideoloji ve bu ideolojinin siyasi yapıya dönüşmüş hali CHP, gerçek manada seçimleri hiç sevmez. Halkın iradesine başvurmayı, ölüme gitmek olarak görür. CHP`nin ve Kemalistlerin ölüm hali yaşadığı bir seçime daha gidiyoruz.

Anayasa maddelerinin değişikliği TBMM`den geçtikten sonra kısa bir zaman içinde referandum üzerinden halka sunulacak. Bu da Kemalistleri korkutuyor.

Değişiklik, maalesef temel ihtiyacımız olan adil bir anayasa içermiyor.

Sadece sisteme dair değişiklikler içeriyor.

Başkanlık sisteminde uzlaşma olmayınca, MHP ile anlaşan AK Parti, Türkiye usulü bir model diyebileceğimiz Cumhurbaşkanlığı sistemini getiriyor. Yani tam olmasa da başkanlığın diğer adı.

CHP sistemin değişecek olmasına şiddetle karşı çıkıyor. Ancak sistemin değişmesinin en büyük sebebi yine CHP zihniyetidir. Kemalist zihniyetin elinde sistem, huzur ve adaleti tesis etmenin aracı olsaydı veya zulüm aracına dönüştürülmese idi, bu ülkenin sistem sorunu olmazdı. 90 yılımız kaybolmaz ve şimdi kimse bu değişikliklere gitme ihtiyacı da hissetmezdi. Toplumdaki var olan çatışmalar da oluşmazdı.           

Türkiye`de sadece sistem değişikliğine değil, gerçek manada bir anayasa değişikliğine, daha öz ifade ile rejim değişikliğine ihtiyaç vardır. Kemalist rejim ülkenin tüm kurumlarından sökülüp atılmalı ve yerine sistem ne olursa olsun (ister başkanlık, ister parlamento, isterse de cumhurbaşkanlığı sistemi) adalet rejimi bina edilmelidir.