• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

   Mısır`da Sisi`nin yönetimi ele geçirmesinden sonra ekonomi, gün geçtikçe daha da kötüleşti. Petrol ürünlerine yapılan son zam ile birlikte zaten pahalı olan temel gıda ürünlerinin fiyatları bir kaç kat daha arttı. Pahalılığı ile birlikte temel gıda ürünleri piyasada bulunamaz oldu.

Nüfusunun iki milyondan fazlasının mezarlıklarda yaşadığı Mısır halkı zaten geçim sorunu yaşıyordu. Son zamlarla birlikte hayat pahalılığı Mısır`da çekilemeyecek raddeye ulaştı.

Halkta ciddi bir rahatsızlık var. Toplum içten içe kaynıyor. “Garibanlar Hareketi” zamları ve artan hayat pahalılığını protesto etmek için 11 Kasım`da sokağa çıkma çağrısı yaptı.

   Toplumdaki rahatsızlığa bakılırsa büyük gösteriler bekleniyordu. Ancak gösteriler beklenen büyüklükte gerçekleşmedi. Daha doğrusu büyük şehirlerde hiç gerçekleşmedi.

Çünkü cunta yönetimi olağanüstü güvenlik önlemleri almıştı. 250 bin polis görevlendirilmişti. Meydanlara çıkış yollarının tümü kapatılmıştı. Toplanma ve yürüyüş merkezi olan pek çok caminin kapısına kilit vurulmuştu o gün.

   Darbecilerin olağanüstü baskısı ve güvenlik önlemleri, darbenin vahşetini yaşamış ve darbecilerin gaddarlığı hafızalarında taze olan Mısır halkı üzerinde etkili oldu.

Ancak bu demek değildir ki darbeciler Mısır`da işleri yoluna koydu, asayişi sağladı, kendisine yönelik tepki ve tehlikeleri kontrol altına aldı. Bunun böyle olmadığını kendileri de biliyor.

Ve bir şey daha biliyorlar: Darbenin finansını sağlayan Körfez Ülkeleri`nin devasa Mısır kamburunun altına girmeye niyetleri olmadığını ve Mısır kamburunu uzun süre taşıyamayacaklarını da.

   Dipten gelen homurtular ve sokak çağrısı, doğrusu cunta rejimini hayli korkutmuştu. Mısır Firavunu, küçük bir “Musa” rüyası gördü. Ve herhangi bir kâbusun gerçekleşmemesi için de ordusunu seferber etti.

Ancak bu kâbusun etkisi geçmiş değil. Kısa sürede (ki Sisi ile uzun sürede de ekonominin düzeleceği yok) ekonomiyi düzeltemeyeceklerini de bildikleri için, darbeciler siyasi manevralara başvurmaya başladı.

   Mursi ve İhvan lideri için verilen idam kararının Mısır Yüksek Mahkemesi tarafından bozulması, bu doğrultuda verilmiş bir karardır. Bu kararla kendisine karşı oluşan tepkilerin şiddetini düşürmek ve geçici de olsa gündeme sakinleştirici iğne yapmak istiyorlar.

Ekonomik komada olan hastaya Si(n)si bir manevra ile siyasi şurup içirmeye çalışıyorlar. Bu şurup, bu hastayı iyileştirmez. Sadece geçici bir süre öksürüğünü keser ve ateşini düşürür.

   Sisi`nin bundan sonra yapacağı en akıllıca iş (ki o akıl onda yok ve ipleri kendi elinde değil) toplum üzerindeki baskıyı azaltması, siyasi tutukluları tahliye etmesi, İhvan ile uzlaşma yolları araması, ekonomiye ağırlık vermesi ve toplumu rahatlatması.

Yoksa korkunun ecele faydası yok.