• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

HDP Eş genel başkanları ve milletvekilleri tutuklanarak cezaevlerine konuldu.

Bir yönü ile şunu demek de mümkündür; HDP, bilinçli ve başarılı bir tercih sonrası kendisine yönelik bütün bu operasyonları yaptırdı.

Nasıl olur derseniz...

Süreci hatırlayalım.

Hükümet HDP ve Abdullah Öcalan üzerinden dolaylı olarak da PKK ile barış görüşmeleri yürütüyordu. Ankara-İmralı-Kandil hattında HDP sürecin ana aktörlerinden biriydi.

Süreçte tarafların eleştireceğimiz çok eksikleri oldu.

Hükümetin bu konuda eleştirilecek tarafı, Kürt meselesine taalluk eden bazı meselelerde atması gereken adımlardı.

Bu da hakikatte PKK meselesine indirgenmemesi gereken bir konuydu. PKK dışındaki bütün kesimlerin rahatsız olduğu, dışlandığı hükümetin bu politikaları, aslında PKK ve HDP`yi yüceltti.

Hükümet Kürtlere vermekte cimri davrandı ama PKK ve HDP`ye her şeyi verdi.

Öyle ki bölgeyi üç yıl boyunca HDP/PKK`ya bıraktı. PKK istediği gibi at koşturdu. Çözüm süreci bozulmasın diye hükümet, PKK ve HDP`nin her yaptığına göz yumdu. O kadar ki 6-8 katliamı`nda bile etliye ve sütlüye dokunmadı.

Süreç, bütünü ile HDP/PKK lehine yürürken ve PKK, bölgeyi alttan alta ele geçirirken akıl almaz bir şekilde örgüt tekrar silahlara sarıldı.

Niye böyle yaptı? Bunun izahı var elbet. FETÖ, hükümetin kendilerine sağladığı imkânlarla içten içe devleti ele geçirirken, aniden neden kılıçları çekti ise, PKK/HDP de aynı neden ve akıl almaz bir hamle ile harekete geçti. Akıl almaz diyorum çünkü süreç tamamen lehlerine yürüyordu. Lehlerine olan süreçte FETÖ kılıçları çekti ve darbe yaptı, PKK ise ülkeyi ateşe verdi.

Konumuz HDP.

Peki, HDP ne yaptı? HDP, zaman zaman PKK`dan daha ateşli bir savaş dili kullandı ve savaş pozisyonu aldı. “Keleşleri size doğrultmasını biliriz” dediler, “PKK sizi tükürüğünde boğar” dediler. Bazı milletvekilleri arabalarında silah taşıdı çatışma alanlarına. Sokaklara çağırdılar, direnin dediler. Ankara Kızılay`da eylem düzenleyen canlı bombanın cenazesini sahiplendiler ve taziyesine katıldılar.

Yani kısacası, PKK hendek ve barikatlarla şehir savaşı verirken, sivil alanda canlı bombalarla ve tonluk bomba yüklü kamyonlarla katliamlar yaparken, HDP hep PKK`nın yanında yer aldı.

Kürt halkı sürecin başından beri bunları bildiği için HDP`ye sahip çıkmıyor ve çağrılarına kulak vermiyordu. Çünkü Kürt halkı biliyor ki, HDP/PKK`nın son savaşı, tamamıyla FETÖ gibi ABD adına verilen bir savaştır.

Çatışmalar yeni başladığında HDP`nin söylem ve eylemlerine bakıp HDP, “PKK`nın ardılı olarak siyaseten intihar ediyor” demiştim. Ve etti. Tıpkı FETÖ gibi. İkisi de kendilerini ABD`ye feda etti.