• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Kuran-ı Kerim, Allah tarafından indirilmiş bir kitaptır. Allah`ın insanlara (ve de cinlere) dair emir ve yasaklarını içeren kelamıdır. İnsanları hidayete (doğruya ve kurtuluşa) davet eden bu kitap, ferdin yaşamını düzenlediği gibi ailenin, toplumun ve devletin yapısını da düzenliyor.

Allah bu kitap ile insanların bugününe ve geleceğine yön vermeyi amaçlıyor. Kitap ve peygamber üzerinden dinini hayata hakim kılmak istiyor. Hayata yön vermek için inen Kuran`ın en önemli ve hikmetli özelliklerinden biri, hayatla iç içe inmiş olmasıdır. Füc`eten değil, Resulullah (sav) merkezli sosyal bir hayatın mücadelesi içinde inmiştir. Bu yönleri ile Kuran, yaşanmış bir tarihtir.

Kuran`ın, yaşanmış bir tarihi olduğu gibi, Kuran`ın kendisi de aynı zaman da bir tarih kitabıdır. Geçmiş kavimlerden, devletlerden, krallıklardan ve imparatorluklardan bahseder. Tarihin özünü insanlığın önüne koyar. Bununla, akıbeti insanlığın gözüne sokar.

İnsanlığa, hassaten kendisine iman etmiş müminler topluluğuna ibretler sunar, dersler verir. Kuran`ın müminlere verdiği en büyük derslerden biri:

“Allah`a ve Resulüne itaat edin. Ayrılığa düşmeyin ve çekişmeyin, yoksa dağılırsınız ve gücünüz biter.” (Enfal: 46)

Dil geliştirmek için bugünlerde Arapça film seyretmeye çalışıyorum. Hangi ülkenin yapıtı olduğunu bilmediğim bir dizi film geçti elime. Yemame`nin son dönem tarihini anlatıyor. Tasm ve Cediz adlı iki büyük kabileden oluşan Yemame Şehir Krallığı, Tasm kabilesinden olan Kral Dimar`ın yönetiminde huzur içinde yaşıyor. Yönetimde adalet, halkta kardeşlik ve toplum içinde huzur var.

Cediz`in Tasm ile eşit tutulmasını hazmedemeyen, Tasm kabilesine bağlılığı üstünlük sayan ve krallıkta gözü olan Emlik, yaşlı kral Dimar`ı bir kadının eli ile öldürtüyor ve yerine geçiyor. Kral Emlik, çıkardığı kanunlar ile Cediz kabilesine akla hayale gelmeyen her türlü zulmü yapıyor.

Yönetimde adaletin yerini zulüm alınca, halktaki kardeşlik bozuluyor ve Yemame`nin huzuru dağılıyor. Cediz için zor günler yaşanıyor. Aslında sadece Cediz için değil, Yemame için zor günler yaşanıyor. Kral Emlik`in zulümleri Yemame için sonun başlangıcı oluyor.

Çevre krallıkların gözü Yemame`nin stratejik konumu ve zenginliklerindedir. Sebe kralı Hasan, Yemame`ye gönderdiği adamları ile bir taraftan Yemame`nin karışıklığını artırmaya çalışıyor, bir taraftan da Yemame`den aldığı bilgilerle strateji belirlemeye çalışıyor.

Yemame`deki durumu ele aldığı meclisindeki adamları ile yaptığı istişarede meclisindekiler, “Kralım, Yemame`de şu anda Tasm ile Cediz karşı karşıya gelmiş durumda, bekleyelim hangisi üstün gelirse, diğeri yenilmiş olacak, bu da bizim lehimize” diyorlar. Kral onlara ilginç bir cevap veriyor:

“Hayır, ben birinin diğerine üstün geleceği bir savaş istemiyorum, ikisi arasında süren bir savaş, bize daha çok yarar. Bu şekilde Yemame birbirini bitirir ve bizim elimize geçer.”

İnsanlığın huzuru adalet üzerine bir devlet düzenindedir. Devlet düzeninin bekası da adalettedir. Tarihte adalet üzerine olmayan ve kalmayan hiçbir düzenin devamı olmamıştır. Zulüm icra eden bütün düzenler, ülkelerini ve toplumlarını müdahaleye müsait bir zemin haline getirmiş ve ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar eninde sonunda yıkılmışlardır, son bulmuşlardır.

Bu toprakların kardeşliği ve huzuru da yönetimde adaletin yerini zulmün almaya başlamasıyla bozuldu. Yönetimdeki zulümler, coğrafya içi ayrılıklar ve çekişmeler doğurdu.  

Batı emperyalizmi, İslam coğrafyasının içinde bulunduğu bu durumdan iki yüzyılı aşkın bir süredir istifade ediyor. Coğrafya içi çekişme ve çatışmaları kendisine güce dönüştürüyor, coğrafyanın zenginliklerini sömürüyor.

Bu sebeple de Suriye`de tutuşan iç savaşın bitmesini istemiyor. Irak`ta da benzer bir durum oluşturmak istiyor. Maalesef Musul, bu duruma dönüşme zeminini barındırıyor.

Keşke bölge ülkeleri ABD`yi dahil etmeden kendi aralarında oluşturdukları bir ittifakla IŞİD`in kaçak kurduğu, Batı emperyalizminin sebebi ve bahanesi olan “Gecekondu Devleti”ne ortak operasyon yapmış olsalardı. Elhamdulillah bölge ülkelerinin, ABD`ye ihtiyaç duymadan bu operasyonu yapacak güçleri vardı. Ancak siyasi aklı bypass eden aralarındaki husumet ve çekişme, ABD`nin ekmeğine yağ sürerken, Irak`ı, Suriye`yi, Yemen`i ve İslam coğrafyasını yiyip bitiriyor.