• DOLAR 34.425
  • EURO 36.384
  • ALTIN 2836.738
  • ...

Korona hadisesi devam ediyor. Ne kadar süreceği de belli değil.

Bu musibet şu hali ile içinde pek çok hayır ve şerleri beraber barındırıyor. Ancak şer ağırlıklı mıdır yoksa hayır ağırlıklı mıdır, işin sonunda belli olur. Şu ana kadar çok sayıda insan ölmüş ve ülke ekonomilerine çok büyük zararlar vermiş olsa da ben şahsen, işin sonunda hayır oluşacağına inanıyorum. 

Öncelikle; tüm insanlık için büyük bir tehdit oluşturan bu salgın, bu yönü ile insan hayatı ve yaşamı için elbette bir şerdir. (Rabbim en az zararla atlatmayı nasip etsin.)

Fakat biz biliyoruz ki nice şer görünen şeylerde büyük hayırlar vardır. Çoğu insanı hırpalayan, yaşamını zorlaştıran ve hatta don-çığ gibi felaketlerle insan ölümlerine sebebiyet vermekle kış, şer gibi görünse de arkasından bahar gibi büyük bir hayrı doğuruyor.

Korona gibi öldürücü bir salgının ne gibi hayırları ola ki, derseniz...

Bir kere, güç sarhoşluğu yaşayan insanoğluna, acziyetini ve haddini bildiriyor. ABD’si ile Rusya’sı, Çin’i ve Avrupa’sı ile bütün dünyayı toplasan, dünyanın sahip olduğu bütün gücün, gözle görünmeyen bir virüsün gücü etmediğini, insanoğlunun gözüne sokuyor Yüce Allah. Kendisini ve kendilerini bütün güçlerin üzerinde gören, zulümde azgınlaşmış müstekbirleri, bir virüs ile korku içinde, dört duvar arasına sokarak, aslında ne kadar aciz olduklarını gösteriyor.     

Korona virüsü dünya genelinde günaha, harama, isyana bulaşmış sokakları ve mekanları temizledi.

Bütün insanlığa mazlumların, açların ne yaşadıklarını idrak etme ve tekrardan insanlığı hatırlamanın, yaşamanın ve yaşatmanın empati kapısını araladı.

Bütün insanlık için sayılamayacak kadar ders ve ibret barındırıyor içinde.

Öyle ise koronaya sevinelim hatta kendisine teşekkür mü edelim!?

Maalesef Müslümanlar olarak anlayış ve üslup sorunu  yaşıyoruz. Çoğu Müslüman koronadan sadece diğerlerine ders çıkarıyor ve ders çıkarmanın ötesinde, koronaya sevincini dile getirip, teşekkür ediyor. 

Tespitler doğru olsa da üslup çok yanlış.

Doğru bir şey, çirkin bir ambalajda sunuluyor.

İnsanlığı tehdit, ülkeleri perişan eden; yüzbinlerce insana bulaşan, otuz bin insanın ölümüne sebebiyet veren bir hastalığa sevinip, teşekkür etmek akıl kârı değil, Müslümanca bir üslup hiç değil.

Kaldı ki bu hastalığın bulaştığı ve bu hastalıktan ölen Müslüman sayısı da azımsanmayacak derecede.

Bütünüyle gayr-ı Müslimlere  yönelik olsa da, bu davranış doğru değil. Gayr-ı Müslim toplumların yerine kendinizi koyun, böyle bir durumda İslam’a bakışınız nasıl olurdu?

Keşke bunun yerine mesela İtalyan ve İspanyol toplumlarına yardım edilse...

Klozetlerini altın ve elmastan yapan Arap şeyhleri bu yardımları yapsa!...

Bunu, maddi ve manevi hiçbir karşılık beklemeden İslam adına yapmamız gerekir ama eminim bu insani davranış, Batı dünyasında İslam’a karşı büyük bir ilgi ve yönelim doğurur.