• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Allah maddeyi kullanmak ve harcamak için yaratmıştır. İnsanlara ve canlılara faydalı olacak şekilde ve yerde kullanılması ve harcanması için yaratılmış maddenin, zararlı amaçlarla ve zararlı olacak şekilde kullanılması men edilmiştir. Maddenin bu şekilde kullanımı men edildiği gibi toplanılıp kullanılmaması, harcanmaması, insanların ve canlıların istifadesine sunulmaması da men edilmiştir.

Maddeyi zararlı kullananlar sorumlu tutulacağı gibi faydasız bir şekilde elde tutanlar da sorumlu tutulacaklar. Çünkü eşyada esas olan faydadır, faydaya sunulmasıdır.

Sadece maddede değil manevi ve soyut şeylerde de amaçlanan; insanların ve diğer canlıların faydasıdır.

Çalışmalar ve gözlemlerle elde edilen ilmin ve düşünce zenginliğinin de faydalı bir şekilde kullanılması istenmiş, zararlı kullanımlar men edilmiştir. Aynı şekilde tahsil edilen ilmin ve üretilen düşüncenin pratiğe dökülmemesi, dönüştürülmemesi hem sorumluluktur hem de zarardır. Bu zarar sadece topluma değil, kişinin kendisinedir de aynı zamanda.

Elde edilen ilim ve düşünceler, insanın yemek yemesine benzer. Her insanın yediği yemekten oluşan bedensel enerjiyi harcaması gerekir. Harcanmayan enerji, kilolarla insanın vücudunda yamukluklara ve hastalıklara sebebiyet verir. Bedeni zehirler.

İlim ve düşünceden oluşan zihinsel enerji de kullanılmadığı/harcanmadığı taktirde kişide düşünsel yamukluklara, akli hastalıklara sebebiyet verir. Kalbi ve ruhu zehirler.

Elde edilen ilim ve düşüncelerden oluşan zihinsel enerjiyi harcamamanın zararlarını, yemekten oluşan bedensel enerjiyi harcamamaktan oluşan zararlar üzerinden izah etmişken, bir konuyu daha bu benzetme üzerinden izah edelim.

Okumalardan ve tefekkürden oluşan ilmi müktesebatın kullanımı, yani servise sunulma şekli de zarar ve fayda hususunda belirleyicidir.

Yemek yaparken kullanılan bütün malzemelerin organik ve sağlıklı olduğunu varsayalım. Ve bu organik malzemelerle çok nefis bir yemek yapılmış olsun. Ancak organik domates, biber, patlıcandan yapılan bu sağlıklı yemeğe bir avuç tuz yerine üç avuç, beş avuç tuz katılsa ve tansiyonu yüksek müşterilere/topluma sunulsa ne olur!?

Tansiyon hastası toplumun beynine vurur, toplum beyin kanaması geçirir değil mi?

Aynı şekilde farz edelim bütün okuduklarımız ve düşüncelerimiz doğru olsa da bunları tansiyonu yüksek bir topluma servis ederken işin tuzunu kaçırırsak toplumsal karışıklıklara, çekişmelere, çatışmalara hizmet etmiş oluruz. Fitnelerle manevi ölümlere ve katliamlara sebep olmuş oluruz.

Bugün maalesef İslam âleminde, okuyanların ve düşünenlerin büyük çoğunluğu, okuduklarını ve düşüncelerini topluma servis ederken işin tuzunu kaçırdıkları için, tansiyonu yüksek İslam Alemi’nde ırki, mezhebi ve siyasi fitnelere, düşmanlıklara, çekişme ve çatışmalara hizmet ediyorlar.