• DOLAR 34.613
  • EURO 36.244
  • ALTIN 2924.88
  • ...

Yalan bir hatayı gizlemek maksadıyla gerçeğe uygun olmayan bir girişimde bulunmaktır. Bir sosyal davranış olan yalanın amacı başkalarını yanıltmaktır.

Günümüz anne babalarının en fazla yakındıkları konuların başında çocuklarının yalan söylemesi gelmektedir. Peki, nedir bu çocukların yalan söyleme davranışı? Normal şartlarda insanın üç temel dünyası mevcuttur. Bunlar;  rüya, hayal ve gerçeklik dünyasıdır. Yetişkin bir bireyde bu dünyalar arasındaki sınır nettir, kesin çizgilerle belirlenmiştir. Çocuklarda ise bu durum farklı işliyor: Bu dünyalar arasındaki geçişenlik kolaydır rüyada gördüğü bir olayı gerçekte yaşanmış gibi anlatabilir hayal dünyasında arkadaş edinip onunla yaşadığı olayları ballandıra ballandıra anlatabilir. Ebeveynler de kaygıya kapılıp ‘eyvah çocuğumuz yalancı oldu!` duygusuna kapılabilir. Hâlbuki çocuk yalan söylemiyor. Çocuğun anlattığı olayları can kulağı ile dinlemesi gerekir fakat çocuğu ne onaylamak nede suçlamak lazım, sadece dinlemek yeterli olur. Bu durum çocuğun gerçeklik algısının oluşmaya başladığı yedi yaşına kadar devam eder. Yedi yaşından önceki çocukların yalanlarına yetişkin yalanı olarak ele almamak, kaygıya kapılıp üzülmemek, bu durumun geçici olduğunu bilip ona göre davranmak gerekir.  Yedi yaşından sonra yalan söyleme davranışı devam ediyorsa bu konuda sıkıntı var demektir.

ÇOCUĞU YALAN SÖYLEMEYE SEVK EDEN NEDENLER NELER OLABİLİR:

-Aile içinde ve çevrede çok sık yalan söyleniyorsa bu durum çocuğu yalana sevk eder. Çocuk evdeki kamera gibidir, her yaşanan olayı kayıt eder. Mesela evin kapısı çalınıyor yada telefon çalınıyor babanın; “beni sorarlarsa evde yokum” demesi çocuğun zihninde bende yalan söyleyebilirim algısı oluşturur,

- Çocuk kendini korumak için yalan söyler. Çocuk sık sık eleştiriliyorsa, sert tepki gösteriliyorsa, mükemmelliğe zorlanıyorsa çocuk yalana başvurabilir. Çocuk doğru söylediğinde “yalan söylüyorsun” diye suçlanan çocukta, bu yalanların alışkanlık haline gelmesine neden olur.

-Çocukların yalan söyleme davranışı genellikle anne babasından ya da yetişkinden çekindiği ve zarara uğrayacağı endişesinden kaynaklanır. Ya eleştirileceği ya kızılacağı ya da istenmeyen şeyler oluşacağından dolayı zayıf bir benlik yapısına sahip olan çocuk yalana müracaat ederek kendisini korur.

-Çocuk çevrenin hayranlığını kazanmak için yalan söyleyebilir. Örneğin; fakir olan bir çocuğun zengin olduğunu, evlerinin site içinde olduğunu, sitelerinde havuz bulunduğunu ve yüzdüğünü söylemesi,

-Çocuk cezadan kaçmak için yalan söyleyebilir. Baba:“Ders çalışmazsan seni parka götürmem.” derse çocuk ders çalışmadığı zaman parka gitmeme cezasından kurtulmak için yalan söyler,

-Kişiliği baskı altında olan çocuk yalan söyler.

Çocukta yalan söylemeye neden olan etkenler çoğaltılabilir biz bu kadarı ile iktifa edelim.

ANNE BABAYA ÖNERİLER

-Anne baba çocuğa model olduğunu unutmamalı ve doğru model olmalı,

-Anne baba çocuğu tehdit etmemeli korkutmamalı sindirmemeli,

-Çocuğa yeterli ilgi ve sevgi gösterilmeli çocuk kendisini güvende hissetmeli,

-Anne baba çocuğu başkaları ile kıyaslamamalı,

-Anne baba çocuğu iyi tanımalı çocuğun yapamayacağı şeyleri istememeli beklentiyi yüksek tutmamalı,

-Anne babanın söyledikleri ile davranışları arasında tutarlılık olmalı,

-Anne baba çocuğunun söylediği yalanın içeriğine değil, yalan söylediği zemine odaklanmalı. Yalanın altındaki etkeni bulup ona yönelik çözüm bulmalı,

-Yalanı ortaya çıkarmak üzere takip edilen çocuk, yalan söylemekte ustalık kazanır. Bir dedektif gibi çocuğu takip edip yalanını ortaya çıkarmaya çalışmak çocuğu daha profesyonel bir yalancı haline getirebilir.

SONUÇ OLARAK

Yalan söylediği için çocuğu suçlamamak gerekir. “Yalancı” etiketi yapıştırılmış olan bir çocuk, bu etiketin gereklerini yerine getirecektir, çünkü yaptığı işin kendini yansıttığına inanır. Bu davranışı onaylamasak bile, çocuğun kişiliği bu davranıştan ayrı tutulmalıdır. Salt kendisi olduğu için sevildiğini çocuğun anlamasına yardımcı olmak gerekir

Yedi yaşından önceki yalanları gözümüzde büyütmememiz gerekir yedi yaşından sonraki durumlarda hemen cezalandırmaya ve şiddete başvurmamak lazım. Bunun yerine soruna çözüm odaklı yaklaşıp çocuğa yardımcı olmaya yönelik çözümler üretmemiz gerekir vesselam…