Çocuklarımıza dokunuyor muyuz?
1950`li yıllarda Amerikalı psikolog Prof. Harlow tensel temasın çocuk üzerindeki etkisini öğrenmek için deney yapıyor. Deney için telden iki adet oyuncak anne maymun yapıyor.
Bu iki maymun arasında şöyle bir fark var. Bir tanesi yumuşak havlu ile diğeri ise sert tellerle sarılı. Sert tellerden yapılan maymunun memesinde süt var, diğerinde ise yok.
Acaba bebek maymunlar kendilerini besleyen sert maymun anne ile mi daha fazla vakit geçirecekler, yoksa kendilerini beslemeyen ama yumuşak olan anneyle mi?
Beklenildiği gibi bebek maymunlar yumuşak anne ile daha çok vakit geçiriyor. Hatta beklenenden daha fazla.
Sürekli yumuşak annenin kucağında vakit geçiren bebekler, acıkınca diğer maymun anneye gidiyorlar, karınlarını doyurur doyurmaz tekrar geri dönüyorlar.
Bu araştırma gösteriyor ki beslenme fiziksel ihtiyacı karşılıyor ama ruhsal ihtiyaç için yumuşacık bir dokunma daha çok önem arz ediyor.
Bir diğer araştırma da yetimhanelerdeki çocuklar üzerinde yapılıyor. Hepsi aynı miktarda ve biçimde beslenmelerine rağmen beşikleri sıranın sonunda olan bebeklerin, beşikleri sıranın başında olan bebeklere göre daha yüksek oranda hastalandıkları ve öldükleri görülmüştür. Araştırmacılar farkın sıranın sonunda olan bebeklerin kucaklanmayışı ve ilginin diğerlerine kayması olduğunu anlayıp buna çare bulduklarında bu oran hızlı bir şekilde düşmüştür.
Her iki araştırmadan yola çıkarak çocuklara dokunmanın pozitif etkisi ortadadır. Biz toplum olarak çocuklara tensel temas konusunda çok cimri davranıyoruz. Hele hele babalarda bu durum daha fazla. Gerçi son zamanlarda çocuk sevme davranışımızda artış var. Bu da sevindirici bir durum. Anne-baba tarafından bebeklere sevgi dolu dokunulması bebeğin ruhsal anlamda kendisini değerli hissetmesini sağlar. Bu da bebeğin özgüven gelişimi için temel yapı taşlarından biridir.
Ailesi tarafından dokunulan bebekler çok daha sağlıklı oluyor. Çünkü dokunma bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Kişiye güven kazandırıyor. Hastanede yapılan bir araştırmada annesi tarafından dokunulan bebekler daha erken iyileşiyor. Dokunmadan yoksun bebeklerde ölüm oranları daha yüksek oluyor. Dokunulan bebeklerde ise depresyon oranı daha azdır. Mutlular ve zorluklar ile daha kolay mücadele ediyorlar.
Değerli ebeveynler korkmayın.! Çocuklarınıza dokunun, öpün… Şımaracaklar korkusu ile en tatlı dönemlerini es geçmeyin, bu sizin ruh sağlığınız için de iyidir. Bunu hiç aklınızdan çıkarmayın. Çocuk ailenin en büyük iyileştiricisidir. İyi olmak için psikologlara ihtiyacınız yoktur, yeter ki siz evdeki iyileştiricinizin farkında olun.
Vesselam…