• DOLAR 32.271
  • EURO 34.811
  • ALTIN 2464.432
  • ...
SON DAKİKA

Ekonomideki günlük değişim gündemin ana konusu olmaya devam ediyor.

Covid-19'dan günlük kaç kişi vefat ediyor, salgının durumu nasıl seyrediyor, ittifak görüşmeleri nasıl şekilleniyor, iç ve dış gündemde neler oluyor... gibi konular artık gündeme bile gelmiyor.

Kısacası ekonomik dalgalama diğer bütün göndemleri gölgede bıraktı ve böyle devam ederse bir süre daha gündemin ana konusu olmaya devam edecek.

Altın ve dövizdeki sert çıkışlar; konut, kira ve otomobil fiyatlarındaki fahiş artışlar; temel gıda maddeleri, elektrik, su ve akar yakıta üst üste yapılan zamlar neticesinde yaşanan hayat pahalılığı özellikle düşük ve orta gelirli aileleri kara kara düşündürmeye başladı.

Bununla beraber ekonomideki bu dalgalanmayı fırsat bilerek bir çok kalemde stokçuluk yapanlar, aç kurtlar gibi puslu havayı bekleyen iç ve dış mihrakların ekonomik darbe vurmaya çalışmaları da eklenince hayat pahalılığı artık çekilmez hale geldi. Dün 100 liraya pazar ihtiyacını gören bir aile bu gün aynı ihtiyacı 250 liraya göremez hale geldi.

Peki nasıl olacak?

Siyasi iktidar öncelikle orta ve düşük gelirli aileleri özel koruma altına almalıdır. Bununla beraber stokçuluk yapanlar ve puslu havada ülke ekonomisine darbe vurmak isteyenlere de göz açtırmamalı ve acımadan sert müeyyideler uygulamalıdır.

Bu bağlamda asgari ücrete yüzde 50.44 artışla net 4.253 liraya yükseltilmesi ve bundan gelir vergisi ile damga vergisi kesintisine son verilmesi son derece isabetli oldu. Hem işçiye hem de iş verene nefes aldıracaktır.

Tabi ki yüzde 50.44 artış sadece asgari ücretle çalışan yaklaşık 7 milyon kişiyi değil, bununla beraber işsizlik maaşı, 65 yaş aylığı, engelli aylığı ve evde bakım parası gibi farklı kalemlere de aynı oranda artış yapılacak.

Zaman kaybetmeden ivedilikle bütün emeklilere, memurlara ve diğer meslek guruplarına da adil bir artış yapma hamlesi hayata geçilmelidir.

Ancak fiyat artışları devam ederse yapılan artışlar yine eriyecek, mağduriyetler katlanacak ve hayat pahalılığı daha da içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Bunun için siyasi iktidar acil önlemler almalıdır.

Bu önlemlerin en önemlisi öncelikle dövizin bir yerde durmasıdır. Örneğin dolar 20 lira mı olacak, olsun ama orada dursun. Çünkü dövizdeki yükseliş ve kimsenin nerede duracağını öngörememesi bütün piyasaları alt üst ediyor. Bunun için siyasi iktidar nasıl bir formül bulacaksa ivedilikle bulmalıdır.

Diğer bir önlem ise fırsatçılık yapanlar, stokçuluk yapanlar ve kendine milyon dolarlar kazandırması için halkı fakirleştirenlere göz açtırmamalı. Siyasi hesap yapmadan, acımadan bunların üzerine üzerine gitmelidir.